Reven traduction Portugais
54 traduction parallèle
O Kayıp Lenore'du ve Reven'de geçiyor.
Ele perdeu a Lenore para O Corvo.
Katılıyorum, Reven.
Concordo, Reven.
Reven Wright, Ana Adalet'in bir saldırı köpeği yollayacağını söylemişti.
Reven Wright disse que iam enviar um cão de ataque.
Reven Wright'a, baskıya hazır bir operasyon raporu...
Um relatório operacional dirigido à Reven Wright.
Ajan Keen soruşturmasına bakması için Reven Wright'i görevlendirdim.
A Reven Wright será supervisora da investigação à agente Keen.
Bizi olaya dahil etmemekte haklı, Reven.
Ele tem razão em não nos dizer, Reven.
- Reven Wright ile konuştum az önce.
- Acabei de falar com a Reven Wright.
Yaptıklarından ötürü minnettarım, Reven.
Agradeço o que fizeste, Reven.
- Reven - Selam
Reven.
Reven sizden çok bahsediyor.
- O Reven fala muito bem de si.
Bak, eğer bir sorunun varsa.. Neden Reven Wright ile konuşmuyorsun?
Se o incomoda, porque não fala com a Reven Wright?
Reven Wright, Bay Cooper'ın ofisinde bekliyor.
A Reven Wright está à sua espera.
Yüce İsa, Reven Wright'a Cooper'ın bize ihanet ettiğini söyledim. Bana ihanet ettin.
Disse à Reven Wright que o Cooper traiu-nos, traiu-me.
Reven. Seni beklemiyordum.
Não contava consigo.
Reven Wright olayını halledeceğini söylemiştin.
Disseste que tomaste conta do problema Reven Wright.
Buradayken Reven Wright'ın sorumluluğunda ve koruması altında olacaksın.
Até chegar esse momento, vais ser mantida aqui, sob autoridade e protecção da Reven Wright.
Hiç kimse Reven Wright'ten dün geceden beri haber alamamış.
Ninguém sabe da Reven Wright desde ontem à noite.
Reven Wright'ın buna asla izin vermeyeceğini biliyorsun.
Sabe que a Reven Wright nunca permitirá isso.
Reven Wright nerede?
- Onde está a Reven Wright?
Bak, Reven sana güvenebileceğimi söylemişti.
A Reven disse para confiar em si.
Bu arada Reven Wright son konuşmamızda bir ortaktan bahsetti.
Quanto à Reven Wright, na última vez que falámos, ela mencionou um associado.
Reven Wright gelmeyecek.
A Reven Wright não vai voltar.
Bu adamı Reven'e anlatmıştım sadece ona ve Hitchin bana onu sordu.
Um tipo que só falei com a Riven. A Hitchin anda fazer perguntas sobre ele.
Emir verilmeden önce Reven Wright'e danışmıştım.
Consultei-me com a Reven Wright antes de dar esta ordem.
Reven Wright'ı öldürdüğünü biliyorum.
Sei que matou a Reven Wright.
Reven Wright nerede?
Onde está a Reven Wright?
Yönetici'nin bir şeyler deneyeceğini biliyordum. Ama aynı zamanda Reven Wright'ında olaylara karışmasını bekliyordum.
Pensei que o Director ia tentar alguma coisa, mas também pensei que a Reven Wright
Bak Reven belki ölmüş olabilir. Ama güvenlik güçleri seni buraya koyduğunda tutuklama ihtimalinden dolayı kimse sana ulaşamamış olacak.
A Reven pode ter morrido, mas as protecções feitas para a tua segurança estão intactas.
Bu yargıç Reven Wright'ın seçtiği mi?
Este foi o Juiz escolhido pela Reven Wright?
Reven Wright ve Diane Fowler iyi insanlardı.
A Reven Wright e a Diane Fowler eram boas pessoas.
Reven Wright'ı öldürdüğünü biliyorum... -... ve bir gün bunu kanıtlayacağım.
Sabes, eu sei que mataste o Reven Wright e um dia... vou prová-lo.
Reven Wright benim üstüm ve arkadaşımdı.
A Reven Wright era minha superior e minha amiga.
Reven Wright kaybolmadı. Laurel Hitchin tarafından öldürüldü.
A Reven não desapareceu, foi morta pela Laurel Hitchin.
Dava dosyaları, Reven Wright'ın ortadan kayboluşu.
Os ficheiros do desaparecimento da Reven Wright.
Reven Wright davası mı?
O caso Reven Wright.
Reven Wright'ın ortadan kaybolmasıyla alakalı.
O desaparecimento de Reven Wright.
Efendim, Reven Wright davasında yeni bir tanık ortaya çıktı.
Senhor, há uma nova testemunha no caso Reven Wright.
Reven Wright, Adalet Bakanlığı'nın ikinci en üst düzey yetkilisi.
Reven Wright. A segunda na hierarquia do Departamento de Justiça.
Donald, Reven Wright olayını bırak.
Donald, chega com essa coisa da Reven Wright.
Krilov'un, Ressler'ı, Hitchin'ın onu Reven Wright'ın cinayetine bağlayabilecek bir tanık kaçırdığına programlamış olduğunu düşünüyoruz.
Achamos que Krilov programou Ressler para pensar que Hitchin raptou uma testemunha que a ligaria à morte de Reven Wright.
Şimdi Bayan Hitchin, Reven Wright cinayetinin ana şüphelisidir.
A Ms. Hitchin é suspeita no assassinato de Reven Wright.
Hayır, seni Reven Wright'ın cinayetine bağlayan tek kişi o olduğundan onu göz ardı etmen mümkün değil.
Não a deixaria longe de vista. Não quando é a única ligação ao assassinato de Reven Wright.
Hitchin'in adamlarının Reven'in cesedini imha ettiğini gören bir tanık buldum.
Encontrei uma testemunha que viu Hitchin livrar-se do corpo de Reven.
Reven için adalet tecelli edecek.
Faremos justiça pelo Reven.
Reven Wright avın sona erdi.
A tua busca pela Reven Wright terminou.
Sen Prescott'ı aldın, o bize Reven Wright'ı verdi. Ceset bize mermiyi verdi, o mermi bizi büyük jüriyi ortadan kaldırma gücüne sahip olan Hitchin'i verdi.
Apanhou o Prescott, ele deu-nos a Reven Wright, o corpo dela dá-nos essa bala, a bala dá-nos a Hitchin.
Bu hikayeyi Reven'a anlattım.
Contei essa história à Reven.
Sanki Reven, katili yoluyla, bu davayı çözmem için bana yalvaran bir mesaj gönderiyor gibiydi.
Foi como se a Reven me estive a passar uma mensagem, pela sua assassina, - implorando-me para resolver o caso. - E resolvemos.
Tıbbi elemanın Reven Wright'ın cesedinden yeni çıkardığı kurşun.
Uma bala que o médico-legista retirou do corpo da Reven Wright.
Trajik olarak Reven Wright'ın cesedi asla bulunamadı.
Tragicamente, o corpo da Reven Wright nunca foi encontrado.
Reven Wright ile az önce konuştum.
Acabei de falar com a Reven Wright.