English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ R ] / Rh

Rh traduction Portugais

2,049 traduction parallèle
Leydim, zırhı çıkarmada yardıma ihtiyacım var.
Minha senhora, precisarei de ajuda com a cota de malha.
Zırhın, ense altında bir kopça var.
A coifa tem um fecho no cachaço.
Derin zırh gibi, ateş püskürüyorsun.
Tens pele como uma malha, cospes fogo.
Bazen senin zırhını ödünç alıp avluda ordan oraya zıplar ve kılıcını çekip "Ben Fabious" "Bana bak köle ejderha" der.
Às vezes, ele colocava a sua armadura brandia e a sua espada no pátio, dizendo : "Eu sou Fabious, vê como mato o dragão!"
Ama sorunun sende değil de bende olduğunu fark ettiğimde iç huzuru buldum. Dünyayı zırh kuşanmak gibiydi.
Mas quando percebi que o problema não estava em ti, mas sim em mim, descobri a paz interior e fiquei apto a aproveitar o fluir do Universo.
Kan grubum 0 Rh pozitif.
Sou O positivo.
Bir zırh gibi giy onu böylece seni incitmek için asla kullanılamaz.
Usa isso como uma armadura e nunca poderá ser usado para te magoar.
Ama hiçbir zaman öğrenemeyeceğin güçlerle donatılmış bir zırhım var.
Mas eu sou blindado... com um poder que nunca conhecerás.
Belki de paslı zırh eldiveni için.
Ou... uma manopla enferrujada.
Zırh eldiveni fareyi gölgede bırakır.
A manopla ganha ao rato.
Zırh eldiveni içeren bir paketle çalışmamız olmuştu o da aynı zaman aralığındandı.
Fomos conduzida até ela por um pacote contendo uma manopla, também ela do mesmo período de tempo.
Benim zırh eldivenimi giyiyor.
Ele está a usar a minha manopla.
Bize zırh eldivenini gönderen o olmalı böylece bizi kutuya yöneltti.
Deve ter sido ele que nos enviou a manopla e que nos guiou directamente até à caixa.
Zırh eldiveni ya da haritayı gönderen ben değildim.
Não fui eu que vos enviei a manopla ou o mapa.
Jackie, bir çalışanın madde bağımlılığı konusunda büyük bir şüphe doğarsa yasalar gereği bunu insan kaynaklarına bildirmekle yükümlüyüm.
Jackie, se um colega suspeita de abuso de medicamentos, sou obrigada por lei a informar o RH.
Aylardır yapacağım ilk mülakattı ve insan kaynakları bölümüne çıkamadan bayıldım.
A primeira entrevista em meses e desmaio antes de chegar aos RH.
Ailen gibi olmaktan korktuğun için o giydiğin süveter senin zırhın gibi.
Tens medo de ficar como os teus pais e aquelas camisolas que usas são como a tua armadura.
Sizin zırhınızı geçebilecek, dünyadaki tek silah efendim.
A única arma do mundo que pode feri-lo.
Zakidenin kalın zırhı, kafasından patlatılabileceğine göre...
E o crânio de Zaal explodiu. "
Zırh giyiyorlar.
Eles estão a usar armaduras!
Muhteşem silahlarımı gaddar gladyatör zırhımı namuslu güç asamı ve tüm altınlarımı almışlar!
Levaram-me as armas encantadas, a minha armadura de gladiador, a minha varinha de poder não corrompido. E todo o meu ouro!
Zırh değil sonuçta. Hava içeri girer.
- O ar entra mesmo assim.
A rh ( + ).
Do tipo A +.
Makinenin kurşun zırhının kalınlığını iki katına çıkardık. Güzel.
Duplicámos a espessura do escudo de chumbo à volta da máquina.
Şebekenin tepesine doğru yol aldıkça ; kuklaları oynatan perde arkasındaki insanların gizlilik zırhını delmiş olursunuz.
penetras no segredo que protege as pessoas por trás do que acontece. construindo o teu caminho para o topo da rede, até às pessoas que dão as ordens.
Perşembe günü zırh delen mermilerle dolu olacak.
Na quinta, vai ser carregado com munições perfurantes.
Armand, zırh delici mermi aramıyor mu?
Olha, se o Armand está a procurar por balas blindadas,
Şey, etek pek dert değil ama zırh ve silahlar öyle.
Não é tanto pela saia, é mais pelo escudo e a arma.
300 tane zırh delici mermi.
300 balas "fura-coletes".
Çeviri = 0 rh + an twitter.
HONEY 2 :
O ceketin altına zırh giymiş olmalısın.
Você deve estar a usar colete debaixo desse casaco.
Şövalye ne kadar çok korkarsa o kadar çok zırh giyer üstüne.
Quanto maior o medo do cavaleiro, maior a armadura que ele coloca em si.
Derin bir konuşmanın üzerine denk geldin ve zırhını kuşandın birden.
Entraste numa conversa intima, e aquela tua armadura voltou.
Tenekeden bir zırh giymiş gibiyiz.
Mais valia usarmos bugigangas!
O zırhı giymeye lâyık değilsin.
Nem é digno dessa armadura!
Demek içine koruyucu zırh giymişsin!
Então está a usar uma armadura escondida!
Zırh yarıldığında aniden donmuş olmalı.
Ele deve ter sido rapidamente congelado quando o casco foi rompido.
Bu zırh işe yaramaz!
Esta armadura é inútil!
İnsanoğlunun beden zırhı.
A carne da humanidade.
İnsanoğlunun kemik zırhı.
O osso da humanidade.
İnsanoğlunun beyin zırhı.
A mente da humanidade.
Günümüzde motosikletçiler kaza yaptığında, ciddi yaralanma ihtimalleri eskisinden daha az. Bunun nedeni, fazladan alanlar eklenerek pist emniyetinin güçlendirilmesi ve motosikletçilerin giydiği koruyucu ekipmanın artık darbeyle etkileşen hava yastıkları ve derinin altında yer alan beden zırhı da içermesi.
Hoje em dia, quando um piloto cai, as lesões graves são menos prováveis graças às melhorias da segurança na pista com desvios de emergência e o equipamento que os pilotos usam, que agora inclui airbags activados pelo embate
Ta ki zırhım parıldayana kadar.
Até a armadura brilhar.
ÇakıI kurbağasının hiç zırhı yoktur.
O sapo-pedra não tem armadura.
Risk iki kapı ötede.
O RH é daqui a duas portas.
Cenapları, zırhım güneşi nasıl yansıtıyorsa ben de sizi öyle yansıtacağım.
Santidade, não vou te decepcionar.
Ayrıca ona düğün hediyesi olarak parlak bir zırh aldım.
Comprei-lhe uma armadura brilhante como prenda de casamento.
Zırhım beni koruyor, bunu biliyorsun.
A armadura protege-me, sabes?
Giydiğim zırh seninle başa çıkamayacak bile olsa yapabilecek dört tane daha zırhım var.
E se a que estiver a usar não puder acabar contigo... tenho outras 4 que o podem fazer.
Zırhın her zaman yanında olmayabilir.
Nem sempre podes contar com a armadura.
Zırhın komik.
A tua armadura é... divertida.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]