English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ R ] / Rikers

Rikers traduction Portugais

203 traduction parallèle
Rikers'a vardığında alacaksın.
Vais ter uma mal cheguemos a Riker.
- Rikers'a gittiğimizde uyuruz.
- Quando chegarmos ao Riker.
Dutch Rikers'a gitmemiş olabilir.
Talvez o Dutch não tenha ido ao Riker.
Wyatt eğer o Dutch'sa Rikers'a gideceğini söyledi. Çünkü Tascosa'ya gitmiş ve orada da birileri onun nereye gideceğini duymuş.
O Wyatt disse que ele ia ao Riker sempre e quando fosse a Tascosa, mas isso era só o que alguém ouviu dizer onde o Dutch iria.
Bu yüzden Rikers'a gidiyoruz.
- Por isso é que vamos ao Riker.
Rikers'da davasını bekliyor.
Aguarda julgamento em Rikers.
Hapis yatmışsın. Rikers Island, Attica.
Esteve preso em Rykers Island, Attica...
Biz Rikerlar da çok inatçıyızdır.
Nós os Rikers também somos lutadores.
Kendimi "Rikers Adası"'nda buldum!
- Já faz muito tempo. - Isso mesmo. Quando dou por mim, estou na Ilha Riker.
Rikers Island'daki hapishanedeki genç bir mahkûm, intihar etmiş,... çarşafla kendini asmış.
Hoje li que um jovem se suicidou na prisão de Rikers Island, atou uma camisa à roda do pescoço e enforcou-se.
9 yıl önce, bir ışınlayıcı arızası 2 tane William T. Riker yarattı.
Um acidente com um teletransportador criou dois William T. Rikers, há 9 anos.
Dikkat etmiş olmalısın ufaklık, Ryker's Valley her konuda... mükemmel bir örnektir.
Concerteza, minha criança... deves ter notado como Rikers Valley é tão ideal e perfeito, não?
" Şehrin yaşlısı dedi ki :
Os antepassados de Rikers Valley tinham um ditado...
Bridgewater, Spofford, Ryker's...
Sim. Bridgewater, Spafford, Rikers, por aí fora.
Evet, Rikers Adası da çok egzotiktir.
É, a Rikers Island também é mesmo exótica.
Seni Rikers Adası'ndaki hücre arkadaşlarınla tanıştırmak isterim. Tabii birkaç hafta sonra.
Gostava de lhe apresentar os condenados em Rikers Island... mas isso ainda vai demorar umas semanas.
Hâlâ Rikers'da.
- Ainda está na prisão de Rikers.
Ben olsam Rikers'a gidip, Bay Spicer'a düşmanı olup olmadığını sorardım.
Eu iria até Rikers ver se o Sr. Spicer acha que tem inimigos.
RIKERS ADASI CEZAEVİ 15 EYLÜL ÇARŞAMBA
PRISÃO DE RIKERS QUARTA-FEIRA, 15 DE SETEMBRO
- Tamam çocuklar bu zavallı adam doğrandı ve vahşice öldürüldü. Ve bunu yapan kişiler, Rikers'daki disko kraliçesini öldürdüklerini sanıyordu.
Malta, este tipo foi esfaqueado e mutilado e o homicida achou que estava a matar o dançarino de Rikers.
Onun için Rikers Cezaevi'nde bir yer ayırtın.
Reserve-lhe uma cela em Rikers.
- Rikers'larda.
- Ele está na prisão Riker.
Karıma Rikers'da olduğumu söyle.
Diga à minha mulher que estou em Riker.
- Rikers Hapishanesi'nden kaçmış.
- Fugiu da ilha Ricker.
RIKERS ISLAND HAPİSHANESİ 27 EKİM CUMA Nefise'yle ilgili kâbuslar görüyor musun?
Acordo às 04h30, chego aqui às cinco, saio às nove e tenho aulas até às 13h30.
Rikers Island Cezaevi 16 Şubat Çarşamba
REFORMATÓRIO, RIKERS ISLAND QUARTA-FEIRA, 16 DE FEVEREIRO
Eğer mahkeme lehine karar verirse Bay Slovak akli dengesinin kalıcı olarak yerinde olmadığı için tutuklu kalmasına karar verilmeden önce daha fazla test yapılması için Rikers Adası'ndaki ruh sağlığı bölümüne transfer edilecek.
Se o tribunal decidir a seu favor, o Sr. Slovak será transferido para a ala psiquiátrica de Rikers Island, antes de ser remetido para um hospital psiquiátrico.
Bu, akli dengesi yerinde olmayanlar için bir zaferdir ve Emil tekneyle Rikers Adası'ndaki ruh sağlığı bölümüne götürülmeden önce yaptığı şeye şu anda New York sokaklarında özgürce dolaşan tehlikeli ve çılgın bir birey olan Oleg Razgul tarafından zorlandığına dikkat çekilmelidir ve Emil de ben de onun yargılanacağı günü sabırsızlıkla bekliyoruz.
Isto é uma vitória para os doentes mentais. E antes de Emil ser levado de barco para a ala psiquiátrica de Rikers Island, é de referir que foi obrigado a fazer o que fez por Oleg Razgul, um indivíduo perigoso e demente que anda a monte pelas ruas de Nova Iorque. E tanto Emil como eu ansiamos que ele seja trazido à justiça.
Rikers Island Cezaevi 22 Şubat Perşembe
PRISÃO DE RIKERS QUINTA-FEIRA, 22 DE FEVEREIRO
Rikers Island Ziyaretçi Salonu 24 Ekim Salı
PRISÃO DE RIKERS TERÇA-FEIRA, 24 DE OUTUBRO
Rikers hapisanesindekilere kör bir adamdan dayak yediğini anlat.
Diga-lhes... Diga ao pessoal na Rikers. como foi vencido por um cego.
Ateş eden kişi şu anda Riker hapishanesinde.
O atirador está na Rikers ( prisão ).
Kader diye bir şey varsa, Ramsay Rikers'ta rahat oturamayacak.
Se o Karma existe mesmo, o Ramsay não se vai conseguir sentar na prisão.
Rikers Island Cezaevi 11 Eylül Pazartesi
PRISÃO DE RIKERS SEGUNDA-FEIRA, 11 DE SETEMBRO
Russell Ramsay, Rikers'ta saldırıya uğradı.
O Russell Ramsay foi atacado na prisão.
Belki Rikers hapishanesini Cityview hastanesine tercih ediyordur?
Talvez, ela goste mais de passear pela cidade.
Riker'e git.
E vais ao Rikers.
Rikers'ta kendi çetesi var.
Tem a sua própria tatuagem da Rikers ( prisão ).
Bak, Ethan, gelecek dönem yurt dışında, Rikers'ta okumaya tehlikeli derecede yakınsın.
Sabes Ethan, estás perigosamente perto de ires para fora no próximo semestre... em Rikers ( prisão ).
Rikers Adası'na
- Rikers Island.
Rikers'de beş yıl yatmış.
Cumpriu cinco anos em Rikers.
- Rikers Hapishanesi'nden kaçmış.
- Fugiu de Rikers.
- Rikers hapishanesine tıkılmış durumda.
- Em Rikers, bem fechadinho.
Rikers Island Hapishanesinde bir sürü sosyopat üzerinde çalışıyor.
Ela pertence ao staff da ilha de Rikers, Lida com bastantes sociopatas, como podes imaginar.
- Al dükkan anlaşması için Rikers'daydı.
O Al estava em Rikers por causa da cena da oficina.
Çocuklar, daima yapmamız gerekeni yapmamızın ardından gelip ortalığı temizleme nezaketini gösterirsiniz.
Bem, agora, se não é a polícia de homicídios é a equipa da limpeza. Sempre bons o suficiente para limparem a porcaria que fazemos e que não fazemos. É só uma questão de tempo até estares a limpar o chão da prisão de Rikers, Petrix.
Seni tutuklarsam, Cuma olmadan Rikers'ı boylar, sikilmemek için dört takla atarsın.
Se te prender por isto, estarás a chupar rolas no Rikers antes de sexta.
- Komşularınız Rikers hapisanesinden yeni çıktığınızı söylediler.
Os vizinhos disseram que acaba de sair da prisão de Rikers.
Uyandığı anda, ki eğer uyanırsa derhal Rikers'a nakledilecek.
Assim que acordar, se acordar... vai logo para a Penitenciária Rikers.
Rikers Cezaevi'nden şartlı tahliye olmuş.
Esteve em Rikers.
Birkaç sene önce birkaç ay Rikers'da yattım.
Cumpri uns meses em Rikers, há dois anos.
riker 188

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]