Rubin traduction Portugais
245 traduction parallèle
Güzel bir keke benziyor, Harold.
Bem, o bolinho parece gostoso, Harold. É da Rubin's?
Rubins'ten daha iyi.
É melhor do que o da Rubin's.
Rubins'inkiler daha iyi.
Os da Rubin's são melhores.
Evet buydu. Rubin.
Isso, acho que era os de rubis.
Rubin seni çıkardı.
O Rubin te despediu.
Belki Rubin'le konuşsam iyi olur.
Talvez eu deva falar com o Rubin.
Beni haber odasındaki Ruben'e bağla.
Ligue-me com Rubin.
Yargıç Rubin'i ara.
Telefona ao juiz Rubin.
Çok özür dilerim Bay Rubin.
Desaparece daqui! - Largue-me! - Desculpe, Sr. Rubin.
- Teşekkürler. - Ben Dr. Rubin.
Eu estou ali.
Jerry Rubin bana bir pazarlama işi ayarladı.
Jerry Rubin deu-me emprego a vender os seus batidos saudáveis.
Ne buldun, Rubin?
Sim, o que descobriste Rubin?
Reuben, ne yapıyorsun?
Rubin, que estás a fazer?
- Reubens götür onu.
- Rubin, leva-o tu.
Bir dakikan var mı, Lee? Shelly Rubin'e merhaba de.
Tens um minuto, Lee?
- Alan Rubin.
- O maldito Alan Rubin.
O taksidekiler Alan Rubin'le karısıydı.
Alan Rubin e a mulher iam naquele táxi.
Bn. Rubin'i kurtarmak, onların işi.
É trabalho deles salvar Sra. Rubin.
Bn. Rubin?
Sra. Rubin?
Bn. Rubin!
Sra. Rubin!
Bu köşede Petterson, New Jersey'den. Siyah üzerine beyaz çizgili şortuyla 21 maçın 18'ini kazanmış olan, Kasırga Rubin Carter!
Neste canto, vindo de Paterson, New Jersey, de calções brancos com risca preta, o vencedor de 18 dos seus últimos 21 combates Rubin "Furacão" Carter!
İlk rauntta, tam 2 dakika 13 saniyede Kasırga Rubin Carter... Dünya Eski Şampiyonunu yenmiş bulunuyor!
Aos 2 minutos e 13 segundos do primeiro assalto Rubin "Furacão" Carter venceu o campeão do mundo de meios médios!
Rubin, sakin ol!
Rubin! Acalme-se.
Anlat bana! Rubin, sakin ol!
- Não quero abusos aqui dentro!
Rubin, hücrelere ilk girecek kişi kim olacak dersin?
Quem lhe parece que será o primeiro a entrar?
- Rubin, beni iyi dinle. Hücreyi aramaya geldiğimizde ya o müsvedde burada olmazsa?
E se o manuscrito não estiver aí?
Bilmiyorum, Rubin.
Não sei, Rubin.
- Kasırga Rubin Carter.
Rubin "Furacão" Carter.
Sen Rubin Carter, çok kötü bir çocuksun.
Rubin Carter, és uma ameaça para a sociedade.
Adı Rubin Carter.
Rubin Carter, creio eu.
- Adın Rubin Carter mı? - Evet.
És o Rubin Carter?
Çünkü Rubin her şeyi... -... kendi başına yapmış.
O Rubin fez tudo sozinho.
Bir köşede Paterson New Jersey'den, Rubin Carter ve diğer köşede ise ayakta zar zor duran Joey Cooper'ı görüyoruz.
O combate desta noite reúne Rubin "Furacão" Carter, de Paterson, e Joey Cooper que nunca foi vencido.
Gördüğümüz gibi Joey Cooper, Rubin Carter'ın yumruklarına pek karşılık veremiyor gibi.
O campeão Joey Cooper não tem salvação contra Rubin Carter que o desafia.
Rubin'in yumrukları şimşek gibi iniyor.
O Cooper está em maus lençóis! O Carter não lhe dá tréguas!
Rubin Carter şampiyon Joey Cooper'ı maçın ilk raundunda nakavt etti. İnanılır gibi değil!
Rubin Carter entra como um furacão e vence o até agora invencível Joey Cooper no primeiro assalto deste combate!
Rubin Carter ringe girdiği andan itibaren üstünlüğü sağladı.
A multidão parece louca aqui em Reading! Rubin Carter dominou-o totalmente esta noite!
Joey Giordello şampiyonluk ünvanını Kasırga Rubin Carter'a kaybetmek üzere.
O Joey Giardello está prestes a perder o título a favor do Rubin "Furacão" Carter.
Çünkü bizim izlediğimiz maçta, ünvanı kazanan boksör Kasırga Rubin Carter'dı.
No combate que nós vimos, "Furacão" Carter ganhou o título.
- Ben çağırdım. Beni eve... -... bırakmayacak mısın, Rubin?
Fui eu, a não ser que o Rubin me leve a casa.
Şimdi anlattıklarının..... ışığında bir daha soruyorum, emin olman gerek tam anlamıyla emin olmak zorundasın. O gece gördüğün adam, Rubin Carter mıydı?
Haverá alguma situação que possam imaginar... em que possam ter a certeza a certeza absoluta de que o homem que viram naquela noite era o Rubin Carter?
- Rubin Carter'dı, evet.
O Rubin Carter... com certeza.
- Bir tanesi Rubin Carter'dı.
Um era o Rubin Carter.
Evet, Rubin Carter'dı.
Rubin Carter, o pugilista.
Rubin Carter, davanın başından beri suçlu olmadığını söyledin. New Jersey eyaleti seni jürili, adil bir duruşmada yargıladı.
Rubin Carter embora afirme a sua inocência, foi submetido a um julgamento justo por um júri.
Biz jüri üyeleri sanıklar Rubin Carter ve John Artis'i... -... bütün suçlardan suçlu bulduk.
O júri considera os arguidos Rubin Carter e John Artis culpados de todas as acusações.
Bir saniye bekler misin, Rubin?
Espera um segundo, ok Rubin?
Bay Reede, Reuben ve Dunn aradılar.
Telefonaram da Rubin e Dunn.
Bu çocuğu görmelisin.
Este é o Shelly Rubin. - Como vai?
Bn. Rubin de orada.
É aí que estará Sra. Rubin.
- 3. 4. 6.
Tem-lo na mão, Rubin! Três!