Sabret traduction Portugais
471 traduction parallèle
Sabret biraz, çekeceğiz.
Aguente os cavalos, já tiramos.
Biraz daha sabret hayatım.
Tenha um pouco mais de paciência, querida.
- Oh, oğlum, Onu görene kadar sabret.
- Esperem até o verem.
Biraz sabret.
Não, tenha paciência.
Eve gidene kadar sabret. Anneyi arıyorum.
Espera até chegarmos a casa.
Ama biraz sabret, bunun öcünü alacağın zaman da gelecektir.
Chegará a altura de te rires deles.
O yüzden üzülmeyi kes ve biraz sabret.
Deixa de se irritar e espere pela libertação.
Görene kadar sabret.
Espera até a veres.
"Aldığıma eminim" demiş adam. " Bekle, bir dakika sabret.
Comprei também o soutien, espera, espera.
Sabret.
Espera.
Sabret, Jim.
Paciência, Jim.
Sabret!
Paciência!
Kısa bir süre sabret.
Tem paciência, falta pouco.
Biraz sabret kızım. Biraz sabret. Seni çıkartmaya çalışıyorum.
Não te preocupes, pequenina, não te preocupes.
Ben öğrenene kadar sabret.
Mantenham a calma.
Sadece bir dakika sabret, Fran.
Espera aí, agora, por um minuto, Fran.
Tanrı aşkına, bir dakika sabret!
Pelo amor de Deus, espera um pouco!
Tamam Blanche, sabret Blanche, payini alacaksin.
Acalma-te, Blanche, aguenta aí os cavalos que vais receber a tua parte.
Saati gelinceye kadar sabret işte.
Espera que ele comece e pronto.
- Sabret şerif.
- Aguente aí os cavalos, xerife.
- Sabret biraz.
- Aguenta os cavalos.
Sabret, sabret.
Sê paciente, paciente.
Nağme değişene kadar sabret. Senin de nağmeni değiştirecektir.
Espera que a música mude, que logo vês.
Aletlerimi alana kadar sabret.
Vais ver quando eu trouxer os meus instrumentos.
Eğer Cable ile uğraşıyorsan, Hogue'a gelene kadar sabret.
Se tropeçar no Cabo, como vai chegar ao Hogue?
Sabret, Doktor.
Fique quieto, Doc.
"Sabret yeter, geliyor patatesler."
"Regresso num raio com o paio."
- Dostum, az sabret.
- Espera, meu.
Biraz sabret, bu konuyu daha sonra konuşuruz.
Paciência. Falaremos disso depois.
Birkaç ay sabret.
Mais dois meses e ultrapassas isto.
Biraz daha sabret.
É por pouco tempo.
Az sabret.
Está quieto.
Azıcık daha sabret, Marty.
Aguente-se, Marty.
Sabret, Zack!
Aguenta firme, Zack!
Beni ve özel hayatımı yazacaksan, ben ölene kadar sabret.
Se queres escrever sobre mim e a minha vida, espera que eu morra.
Sabret biraz.
É preciso paciência.
Az daha sabret, geldik sayılır.
Tem calma.
Sabret, Al.
Paciência, Al.
Birazcık daha sabret.
Só mais um pouco.
- Sabret Dub.
- Tenha paciência, Dub.
Biliyorum, sabret.
Não digas? Sê paciente.
Yardım et! Sabret.
Ajuda-me!
Emekli olana kadar sabret.
Espere até que se aposente.
Sabret artık, tamam mı?
- Diz-me sós onde é o próximo cruzamento.
Sabret bir dakika, sabret.
Espera, espera um pouco.
Levhaları geri alana kadar sabret.
Nada até termos as chapas.
Sabret şampiyon.
Calma, calma, campeão.
Biraz sabret güzelim, o tarafta hâlâ Zacchi var!
ainda está esperando!
Sabret!
- E as minhas ostras?
Sabret hayatım.
- Estamos perdidos!
Sabret.
Pode esperar.