Sandy traduction Portugais
2,774 traduction parallèle
Ayrıca Rachel, Glee'yi bıraktı çünkü Sue, Sandy'yi müzikal yönetmeye ikna etti.
A Rachel saiu do Clube Glee porque a Sue conseguiu que o Sandy voltasse a dirigir um musical.
Biliyor musun Sandy'nin kendini kraliçe Cleopatra olarak bir sahneye eklemek istediğini duyduğumda önce tahrik oldum, sonra köpürdüm.
Quando ouvi que o Sandy queria representar a rainha Cleópatra numa cena, fiquei chocada, depois furiosa.
Kum dalgaları.. deniz kızı gibi..
bastante mesmo. Sandy Waves parece uma sereia.
Grease'de, Danny Zuko'yu tavlamak için Sandy ne yaptı?
No "Brilhantina", o que fez a Sandy para conquistar o Danny Zuko?
Sandy için biraz zaman ayırman ne kadar harika.
É maravilhoso ter, finalmente, algum tempo só para mim.
Sandy saçmalığı keselim.
Sandy, deixemo-nos de tretas.
Sandy, Sandy aynı dertlere sahibiz.
Temos problemas semelhantes.
Sandy Ryerson bu okula bir daha adım atmayacak.
Jamais aceitarei o regresso de Sandy Ryerson a esta escola.
Sıkı dur Sandy.
Prepara-te, Sandy.
William, Sandy resmi olarak hiç bir şeyle suçlanmadı.
- William! O Sandy nunca foi formalmente acusado de nada.
Teyzesi Andy'nin şeker hastalığı var.
A tia dela, a Sandy, tem diabetes do tipo 2.
Ya Andy teyze mucize şekilde iyileşti, ya da Amy şehri hiç terk etmedi.
Ou a tia Sandy teve uma recuperação milagrosa ou a Amy nunca saiu da cidade.
Samgui, o heceleme yarışmasındaki aşağılanmanı okurken yanaklarım kızardı.
Sandy... quase chorei com a humilhação que passaste quando perdeste o concurso de soletrar.
Şimdi, Kim adındaki gece müdürümüz doğum iznine çıktı ve kocasının ismi Sandy, tamam mı?
A Kim, a gerente da noite, foi de licença de maternidade, e o marido chama-se Sandy.
- O'nun yerine gelen kadının adı Sandy ve kocasının adı Kim.
a substituta é uma mulher chamada Sandy, cujo marido se chama Kim.
Küçük meleğim onu Bay Muggles'ın yanındaki yere koyulana kadar havlamayı kesmedi, değil mi Sandy?
Conhecemo-nos no Centro de Estética Canina. O meu anjinho não parou de ladrar até porem a transportadora dela ao lado da dele.
Doğru.
- Não foi, Sandy? - É verdade.
Bayan Lovegood ve güzel Sandy için. Oh.
A Sra. Lovegood e a minha lindíssima Sandy.
Sadece horoz, teşekkür ederim Sandy, yaklaşık 400 dolar ediyor.
- Bem, só o Galo... Obrigado, Sandy. ... vale cerca de $ 400.
Hayır, Sandy.
Não, Sandy.
Git, Sandy.
Vai, Sandy. Vai.
Emlak kralları evet, sizinle konuşuyorum Sandy Brewster Skip Woosnum ve J.J. Mccubbin.
Titãs de propriedades residenciais. Exactamente, estou a falar contigo, Sandy Brewster, Skip Woosnum, J.J. McCubbin.
Sandy, kıçını kır, evinde otur.
Sandy, vai para casa.
Ben de seni seviyorum, Sandy.
Também te amo, Sandy.
Hey, o Sandy değil mi?
Aquela não é a Sandy?
Afedersin, bu benim en yakın arkadaşım, Sandy.
- De certo ele é Santi.
- Sandy Suez Meksika'dan, selam.
- Santi Muñez de México, olá.
Tam seni düşünüyordum, Sandy Hutchinson'dan hoş bir mektup aldım.
Estava mesmo a pensar em ti, recebi uma carta da Sandy Hutchinson.
Bugün Sandy'nin hayatındaki en önemli gün.
É o fim-de-semana mais importante da vida da Sandy.
- Sandy, şuna ne dersin?
- Sandy, que tal aquele?
Sandy ile merak ediyorduk, acaba yarın bir konuşma yapmak ister misin?
Eu e a Sandra gostávamos que fizesses um brinde amanhã.
Tamam, Çavuş, Sandy ile.
O Sargento e a Sandy...
- Senden nefret ediyorum! - Hayır, hayır Sandy.
Odeio-te!
Adam kızı müsvedde gibi öyle bir buruşturup attı ki kızcağız Sandy'nin kendisi için getirttiği düğün hediyesi o tatlı çam yarmasını bile değerlendiremiyor.
A rapariga está tão desorientada que não consegue apreciar aquele belo naco de homem que a Sandy mandou vir para ela!
Canın cehenneme Connor. - Sandy...
Vai para o inferno, Connor!
- Sandy!
- Sandy!
Sandy Taylor saçmalamış.
Sandy Taylor é surpreendente, ridículo.
Ne? Sandy senin tipin değil mi?
Espera, Sandy não é o teu tipo?
Şey, evet. Yani, Sandy nerede?
Quero dizer, sim, e a Sandy?
Sandy, kimse hayatını zehir etmeye çalışmıyor.
Sandy, ninguém está a tentar arruinar-te a vida.
Hey, Sandy.
Ei, Sandy!
Sandy West bir baterist.
A Sandy West é baterista.
- Merhaba Bayan West.
Olá, Sra. West. A Sandy está em casa?
Sandy evde mi? - Aman tanrım.
Meu Deus!
Rock'n'Roll'un kalbi. Sert, esmer ve sokaklardan gelmiş. Sandy West.
Coração do rock n'roll, uma morena durona das ruas.
Ağzında sigaralık, öfkesi burnunda bir California güzeli.
Sandy West. Miss Califórnia com um charro na boca e uma marca no ombro.
- Sandy, şuna bak.
Sandy, olha aquilo.
Sandy, yardım et!
Querida, ajuda-me!
Sen...
- Sandy, Sandy...
Sandy. Sakin ol. Sakin ol.
Acalma-te, tem calma, vá...
Sandy!
Sandy!