Sapıklar traduction Portugais
376 traduction parallèle
Sapıklar.
Pervertidos.
Sapıkları getirin.
Tragam os pervertidos.
Davadan sonra, yargıçlar ve jüri alçak gönüllü anlatıcınızı, kötü sözlerden sonra 14 yıla mahkum ettiler, 84-F devlet hapishanesinde kokuşmuş sapıklar ve prestupniklerin arasında.
Depois dum julgamento com juízes, júri e algumas duras palavras, sobre vosso amigo e humilde narrador ele foi condenado a 14 anos, no bloco 84F entre degenerados mal malcheirosos e bandidos endurecidos.
Eğer bu sapıkları, sokak fahişelerini, olumsuz görüntüleri onlara gösterirseniz, sevgili Roma'mız hakkında neler düşünürler. Ne diyorsunuz?
Se mostra os típicos pervertidos, as putas de rua, os aspectos negativos, que imagem vai ter esta querida Roma nossa?
Sizi sapıklar sizi... günaydın..
Que bacanal... bom dia.
Manyaklar, komünistler, sapıklar.
Maníacos, comunistas, pervertidos. Posso?
Sapıklar!
Pervertidos!
Tecavüzcüler, sapıklar. Bu piçleri de diğer mahkumların arasına koyuyorlar.
Violadores, pedófilos, mais a população do costume.
Mahkumlar, sapıklar, hepsinin gözü senin üstünde olacak.
Os outros presos e pervertidos vão comer-te com os olhos.
Caniler, sapıklar, hırsızlar ve bunun gibi... hüküm giymiş şahıslar burada tutulur.
Quaisquer condenações que envolvam criminosos, pervertidos, ladrões, pessoas dessa laia, são detidos nesta área.
Yanında getirdiği... ipi çıkardı... ve onu bağladı... kocasının sapıklarla ilgili anlattıklarındaki gibi.
Agarra uma corda que tinha trazido, e ata-lhe o corpo como o marido dissera que os perversos faziam.
Tabii aranızdaki bazı sapıkları tahrik edip derin derin nefesler aldırabilir.
Asseguro-Ihes que excitará aos mais morosos até cansar.
Telefon sapıkları korkak olur. Bir şey olmaz.
Só cobardes fazem telefonemas desses, não vai acontecer nada.
Başınızı çevirin sapıklar.
Toca a olhar para o lado, vamos.
O zaman endişelenmeniz gereken sadece katiller ve sapıklar.
Portanto, a única coisa com que têm que se preocupar agora são assassinos e pervertidos.
Sapıklar bundan anlıyor tatlım.
É isso que os doidos costumam respeitar, querida.
Oh, sen şu telefon sapıklarından olmalısın.
Deve ser alguma maluca!
Plastiğin özellikle sapıklar için olduğunu söylüyorlar.
Diz-se que a borracha é sobretudo para os tarados.
Sapıkların sevmesinin nedeni bu olsa gerek.
Se calhar é por isso que os tarados gostam.
Alın size, sapıklar!
Tomem, seus tarados!
- Sapıklar.
- Depravação!
Sapıklar tarafından saldırıya uğradım!
Fui assaltado por pervertidos!
Sokaklar lağım gibidir, sapıklar için oyun parkıdır. Oklahomalı iyi kızları bile adamın aletini ısırıp koparttıracak hale getirir.
Esta cidade é um poço negro fedorento onde festejam os pervetidos antes das minas educadas de Oklahoma arrancarem picas com mordidas.
Sapıkların hoş karşılandığı bir yere taşınmalıyım.
Devia mudar-me para um lugar onde gostem de pervertidos.
Sizi hasta sapıklar.
Tarados da merda.
Filmler insanları sapıklaştırmaz. Sapıkları yaratıcı yapar.
Os filmes não criam psicopatas, tornam-nos mais criativos!
Bugün sapıkların günü mü?
Hoje é o dia dos malucos?
Onların hepsi katiller, hırsızlar ve sapıklar.
Todos são assassinos, ladrões e pervertidos.
- Evet. Sapıklar mezhebi.
Sim, uma seita de psicopatas.
Dharma, bana şu an yakınlaşan insanlar sadece sapıklar... ve kendi giyinemeyen kişiler.
Dharma, as únicas pessoas que se identificam comigo, agora, são taradas e pessoas que não conseguem vestir-se sozinhas.
Büyük Seattle bölgesinde hapsedilmiş tüm seks suçluları, sapıklar ve tecavüzcüler.
Todos os criminosos sexuais, que não estão actualmente presos.
Sapıklar!
Que canalhada!
Kutsal buyruklara meydan okuyan ve Venedik'i utanç şehrine çeviren sapıkları başımızdan defetmeliyiz.
Temos de expulsar aqueles que nos tentam pois somos uma cidade de vergonha de fornicação e práticas carnais que desafiam a descrição.
Bayanlar baylar... Azgınlar, sapıklar... Umarım gösteriden keyif alırsınız.
Senhoras, cavalheiros, brochistas, pederastas, espero que gostem do espectáculo.
Çabuk bu sapıkları arabaya götürün.
Metam estes malucos na carrinha.
Sapıklar normal değildir.
Um pervertido não é alguém normal.
"Sapıklar şunu dolduracak."
"Os pervertidos preenchem estes."
Kesin şunu pis sapıklar
Parem com isso, tarados!
Sapıkları bul.
Procurem a raiz.
Bay Longdale, sapıklar ve pornocular birbirlerine güvenmeselerdi tüm porno endüstrisi batardı.
Sr. Longdale, se não houvesse honra entre tarados e pornógrafos o negócio ia todo por água abaixo.
Onlar neden sapıklar biliyormusun, özürlü? Tanınmazlar.
Os gajos são tarados por ninguém dar por eles.
Çalışanlar onların sapıklıklarını görmezden gelir.
E alguns do tipo que procura garotas, principalmente novinhas. E os loucos. Alguns tinham delírios de tremor.
Kadınların sapıklıklarından haberin yok, değil mi?
E você é ingênuo... diante da perversidade das mulheres, não é?
Yazılı "Sizin sapıklık ve çarpıklıklarınızı gördüm, bunlardan utanç duyun"
Está escrito "Vi os teus adultérios e as tuas indignidades". Arrepende-te delas...
Artık eşcinseller, sapıklıklar yok.
Não vou mais com bichas nem com taradas. Nada disso.
Sapıklar! Sizsiniz sapık!
Pervertidos!
O yüzden, yanlış yola sapıp uçurumdan yuvarlandıklarında üzülmemiştim.
Por isso, não fiquei muito chateada quando se despistaram naquele precipício.
Cinsel sapıklıklar tarihinde... bu örnekle zirveye ulaşır.
A história das aberrações sexuais, embora rica... atinge seu ápice com este espécime.
Hala uzaya bir şey saldıkları için rotadan sapıyor olabilirler ama yaklaşma açıları çok dar.
Talvez ainda tenham alguma fuga que os esteja a desviar da trajectória, mas estão a afastar-se do ângulo.
Komik olmaya çalıştıklarında sapıkça ya da korkunç bir şey oluyor.
Sempre que tentam ser espirituosos, sai uma enormidade.
Millet? Millet? Doğanın yaratıkları kümese doğru sapıyorlar.
Os nossos amigos estão a voltar para a capoeira.