Sarah traduction Portugais
13,212 traduction parallèle
Almanya'daki Landstuhl Tıp Merkezi'ndeki bir haftalık toparlanma döneminden sonra 28 yaşındaki sosyal hizmet görevlisi Sarah Goode Birleşik Devletler'e döndü.
Depois de uma semana de recuperação e reintegração no Centro Médico de Landstuhl na Alemanha, a assistente social de 28 anos Sarah está de volta para os Estados Unidos.
Sarah Goode'u Washington'a getiriyorlar.
Estão a trazer a Sarah Goode para Washington.
Sarah Goode ile saat birde kaldığı otelde görüşeceğiz.
A nossa entrevista com a Sarah, é à 01 : 00, no hotel dela.
Sarah Goode'u kaçıranlardan biri Amerikalıymış gibi gözüküyor.
Parece que um dos raptores era americano.
Sarah Goode ile görüşmeye gideceğiz.
Vamos falar com a Sarah Goode.
Sarah Goode çok iyiydi.
Sarah Goode é... incrível.
Sarah Suriye'deki yetimhaneye dönmek istiyor.
A Sarah quer voltar para o orfanato na Síria.
Sarah Goode'ı esir alan teröristlerle beraber çalışan bir Amerikalı daha varmış.
Havia outro americano a trabalhar com o terrorista que estava com a Sarah Goode.
Bu fotoğraf Sarah Goode'yi kurtaran Özel Kuvvetler ekibi tarafından çekildi.
Esta fotografia foi tirada pela equipa dos SEAL, quando resgataram a Sarah.
Eğitim ve askere alma videolarının yanında bir şey daha buldum. Sarah Goode'ın baskın alanında çekilen videosunun düzenlenmemiş hali.
Junto com vídeos de recrutas e treinos, encontrei a gravação original do pedido de resgate da Sarah Goode.
Bizi Sarah'dan uzaklaştırmak için annesini kullandı.
Usou a mãe para tirar a atenção da Sarah. Ele queria ser apanhado.
Sarah Goode otelden bir saat önce ayrılmış.
A Sarah saiu do hotel há uma hora.
Sarah'nın kurtarılıp ülkeye getirileceğini bilmiyorlardı.
- Não sabiam que a Sarah ia ser resgatada.
- Aleyküm Selam Sarah Goode. İzin verin lütfen!
Wa alaikum as-salaam, Sarah Goode.
Bırak onu Sarah!
Largue, Sarah!
Bırak dedim Sarah!
Larga-a! Larga-a, Sarah!
Sarah, bir çocuk daha yapalım.
Sarah, vamos ter outro!
Çok gaza geldim çünkü tüm süperliğimle bir sürü yerel ve yasal bürokratik engeli aştım ve geçen sene St. Paul'de Sarah Young adında bir fahişenin öldürüldüğünü öğrendim.
Estou só super animada porque usei a minha completa e total habilidade para penetrar através de camadas da burocracia jurídica local, e descobri que a Sara Young, uma prostituta de rua em St. Paul, repitam isso 5 vezes mais rápido... foi morta o ano passado.
Sarah Essen ve 9 kardeşiniz burada öldürüldü.
Sarah Essen e nove irmãos vossos foram mortos nesta casa.
Sarah Essen'i sen öldürdün.
- Mataste a Sarah Essen!
Sarah Lawrence'da üç kere okul içi şampiyon oldum.
Fui campeão três vezes na Sarah Lawrence.
Hayır, çünkü Sarah Lawrence Phoenix'de genç bir adam için "Squash'ın Aklını Oynatmış Zırdelisi" dedikleri bir makaleyi okuduğum için.
Por causa de um artigo que li no Sarah Lawrence Phoenix sobre um jovem a que chamaram "o lunático sem limites do squash".
Dinle, Sarah'la birlikte Nova Scotia'ya gitmenizi istiyorum duydun mu beni?
Quero que vás com a Sarah para Nova Escócia, ouviste?
Sen, ben ve Sarah, biz bir aileyiz.
Eu, tu e a Sarah, somos uma família, agora.
Sarah.
Sarah?
Adım Sarah.
Sarah é o meu nome.
Sarah ve ben onu bulana kadar hayatta kalmayı bilse iyi eder.
É melhor que ele esteja vivo até eu e a Sarah o encontrarmos.
Biri sen ve Sarah için ve biri de Claybourne için iki bilet.
Dois bilhetes, um para ti e para a Sarah, outro para o Claybourne.
Benim adım Sarah.
O meu nome é Sarah.
Biliyorsun Sarah, Kim olduğumu biliyorsun.
Sabes, Sarah, tu não me conheces.
Sarah? Bu, bendeki hastalığın kendini ilk gösterişiydi.
- Esse foi o primeiro sinal que havia algo de errado comigo.
Sarah!
Sarah!
Sarah'a tedavisi olmayan hastalığı sen mi verdin?
Transmitiste uma doença incurável à Sarah?
Bu yeni kız, Sarah.
Acho que ela te faz bem. Esta é uma rapariga nova, a Sarah.
Ama Rose o mesajı Sarah'ya yollamış ve Sarah benimle çıkmak istemiyor artık.
A Rose reencaminhou a vossa SMS à Sarah e agora ela não quer sair comigo.
Sarah şıllığı ne dedi sana?
O que te disse a cabra da Sarah?
Gerçek Sarah Salvatore ile tanış.
Apresento-te a verdadeira Sarah Salvatore.
Stefan, Sarah'ın hayatını kurtarmak istiyorsa insanlığını kapatmak zorunda.
Se o Stefan quiser salvar a vida da Sarah, só tem de desligar a humanidade dele.
Sarah Salvatore'un numarası bir tek sende vardı da ondan.
Porque tu eras o único que tinhas o número de telemóvel da Sarah Salvatore.
Sarah'ın numarasıyla işin ne?
Para que é que precisaste do número da Sarah?
Bak Sarah.
Olha, Sarah.
Sen sıradan bir kız değilsin Sarah Salvatore.
Não és uma miúda qualquer, Sarah Salvatore.
Sarah Salvatore?
Sarah Salvatore?
- Sarah Rachel Winkleman, yaşım 16.
Sarah Rachel Winkleman, 16 anos.
Sarah Connor'ı öldürmekle görevli Cyborg'u taklit ediyorsan tabii...
Se estivesse a imitar o cyborg enviado para matar Sarah Connor.
Evet, iyi haber şu ki ; Sarah Grace'in artık üniversiteye gidecek parası olacak.
Sim, a boa notícia é que a Sarah Grace terá dinheiro suficiente para a universidade.
Lily'yi evlat edinmek, Mitchell'la evlenmek, lise futbol şampiyonluğu ve Wicked müzikalinde Sarah Jessica Parker'ın arkasına oturmak.
Adotar a Lily, casar com o Mitchell, campeonato de futebol do liceu e sentar-me atrás da Sarah Jessica Parker no musical "Wicked".
Seni kurtarmaya geldik Sarah.
Vamos tirá-la daqui, Sarah.
Sarah Goode?
Sarah Goode?
Kötü haber - benim yüzünden aslında. "Fergie'nin ajansı" diye google'a aratınca... Bu İngiliz çocukla konuşmaya başladım...
A má noticia, mas isto foi culpa totalmente minha... mas pesquisei "agente da Fergie" no google e acabei por falar com um tipo britânico antes de eu perceber que a sua cliente era na verdade a Sarah Ferguson, a Duquesa de York.
Sarah'a ne yapacaksın?
Que diabo vais fazer com a Sarah?