Semanas traduction Portugais
27,522 traduction parallèle
İki hafta geç cevap verdi.
Ele respondeu duas semanas depois.
İki kız arkadaşım birkaç hafta önce ona şehirde öğle yemeği ısmarlarken görmüşler.
Duas amigas minhas viram-no almoçar com ela na cidade, há umas semanas.
Birkaç hafta önce Vince gelip bir sorununu anlattı.
Há umas semanas, o Vince abordou-me com um problema.
Bak ne diyeceğimi bir kaç haftaya İç Güvenliğin başka bir birimine tayin olacak.
Sabes, dentro de algumas semanas vai ser transferido para outra divisão.
Üç hafta önce ailesinin evinde kendini boğmuş.
Ela afogou-se a si própria na casa dos pais há três semanas.
Ama şunu biliyorum, Tayland'daki iki haftalık gizli CIA görevin bittikten sonra eve gitmen gerekiyordu.
Mas sei que, depois das semanas na Tailândia, a tua missão secreta da CIA tinha acabado e tinhas que ir embora.
Evet. 11 Eylül, Paris ve Belçika'daki gibi büyük saldırılardan önceki haftalarda telsize yakalanan konuşma miktarı çok artıyordu.
Nas semanas que antecederam grandes atentados, 11 de setembro, Paris e Bélgica, a atividade radiofônica era muito elevada.
Her şeyi hallettiğim zaman, ki iki haftadan uzun sürmez annemle boşanabilirsiniz.
E, assim que eu tiver tudo resolvido, que deverá estar nas próximas 2 semanas, você e a minha mãe poder-se-ão divorciar.
- Birkaç hafta içinde New York'ta buluşacaklarmış.
- Vão estar juntos dentro de umas semanas em Nova Iorque.
Bizi haftalar önce basın toplantısına gelmediğimizde bırakmışlardı.
Já nos deixaram à semanas quando não aparecemos para a conferência de imprensa.
Birkaç hafta önce karısının topuklu ayakkabılarına takmış bir adamı tedavi ettik.
Nós tratamos um homem há duas semanas que tinha uma predilecção pelos sapatos de salto alto da esposa.
Birkaç hafta kadar.
"Até" são umas semanas.
Dört aylık örnek hizmetten sonra altı hafta önce haysiyetsiz bir şekilde atıldım.
E depois de 4 meses de serviço exemplar, eu fui dispensado sem honra há seis semanas atrás.
Sadece birkaç haftalığına.
Só por umas semanas.
Hasta 31 haftalık hamileydi.
A paciente estava grávida de 31 semanas.
Belli ki son birkaç haftadır aramız bozuk ve yine belli ki, o gece aramızda geçenlerle ilgili bana ve Nancy'ye yalan söylemek yerine gerçekleri söyleseydin bu tatsız durumlardan kaçınabilirdik.
Como sabe, obviamente, as coisas entre nós andam tensas nestas últimas semanas, e obviamente, se tivesse contado à Nancy a verdade sobre aquela noite juntos em vez de nos mentir às duas, todos essas coisas desagradáveis poderiam ter sido eviatados.
Ve altı hafta sonra bütün maaşımı bir yüzüğe harcamıştım.
E seis semanas depois... Paguei uma nota preta por este anel.
Her tedavi iki hafta sürüyor.
Cada tratamento leva 2 semanas.
Birkaç hafta içinde belli olur.
A audiência é daqui a umas semanas.
Birkaç hafta önce torunumuzu Coney Island'a gönderdik.
À duas semanas atrás, nós levamos o nosso neto a Coney Island.
Aslına bakarsanız, ilişkiyi haftalık idmanın gerektirdiği büyük bir olaymış gibi tutmak istiyorsanız psikolojik baskının buna oldukça zarar verdiğini gördük biz.
Na verdade, nós descobrimos que considerar o sexo como um grande evento, requer semanas de treino, e a pressão psicológica que causa pode ser destrutiva.
Bakın, özür dilerim ama haftalardır burada oturup herkesin sorunlarını dinliyorum ve dürüst olmak gerekirse bu, haftalarca pek çok kendine acıma hikayesi dinlediğim anlamına geliyor. Dırdırcılar kendi sorunları için kendinden başka herkesi suçluyor.
Olho, peço desculpa, mas... eu fiquei ali sentado semanas a fio, a ouvir o problema de outras pessoas, e para ser honesto, isso significa semanas a ouvir imensas histórias de auto-lamentos, de mimados a culpar os outros pelos seus problemas.
Birkaç hafta önce sabah uyandım ve bir gece önce Art'la birlikteyken diyaframımı takmadığımı fark ettim.
Mas algumas semanas atrás, eu acordei de manhã e apercebi-me de que não tinha usado o diagrama com o Art na noite anterior.
- Geldikten 3 hafta sonra.
- 3 semanas depois de chegarem.
Blake ne zamandır nöro cerrahide? iki hafta mı oldu?
A Blake está na neuro há umas duas semanas?
Yo, 20 haftalık oldu.
Não, faço 20 semanas de gravidez.
Önümüzdeki haftalarda, herhangi bir kalıcı etki var mı diye geniş kapsamlı tanı testler, tomografiler ve bir de MR yaptırmamız gerekiyor.
Nas próximas semanas, precisaremos executar extensos testes de diagnóstico, exames de imagens para monitorizar efeitos persistentes.
Daha dört hafta oldu Jackson.
Passaram apenas quatro semanas. Quatro, Jackson.
Üç haftadan beri söyleyip duruyor.
Ela está a dizê-lo há umas três semanas.
Ve altı hafta içinde yaklaşık yedi kilo zayıflamışlar.
E em seis semanas, perderam sete quilos, em média.
Her hafta hayvanları yemek olma yolculuklarına uğurluyorum. Ve bazen bunu yapabildiğime şaşırıyorum. Ama bence herkesin beyni, deneyimleri sonucu farklı şekilde işler.
Todas as semanas da minha vida, deixo os animais tornarem-se comida e por vezes fico admirada por o fazer, mas acho que todas as pessoas funcionam de forma diferente devido às experiências.
Astoria'dan bir kaç hafta önce çalındığı rapor edilmiş.
Verifiquei as matrículas, não são do carro. As matrículas foram roubadas em Astoria há semanas.
Ama maalesef içindekini iki hafta önce ormanda demledik.
Infelizmente, o que está lá dentro foi feito há duas semanas na floresta.
Herhangi bir değişiklik olmazsa altı haftadan daha kısa süre içinde.
Se nada mudar, Daqui a menos de seis semanas.
Haftalarca hödük gibi dolaştım. Neyse ki saçlarım tekrar uzadı.
Parecia um troll durante semanas, até poder colocar extensões.
Dokuz hafta.
Nove semanas.
Soruşturma haftalarca sürebilir.
A investigação pode demorar semanas.
Sadece gagaları 1 haftamızı aldı.
Foram semanas a fazer piadas.
Tango serisi 33 gün sürdü. Çünkü fındığı kimin tutacağını düşünüyorduk.
A sequência do tango demorou 33 dias, cerca de cinco semanas, porque joga-se muito com quem está a segurar a bolota e para onde vai.
İtalya'da iki hafta.
Duas semanas na Itália.
O anlaşmanın haftalar önce bitmesi gerekiyordu.
Esse acordo devia ter acabado há semanas.
I bir hikaye sahte. Ve, birkaç hafta önce bu yerde kendimi kontrol Beni anlamaya yardımcı olabilir umuduyla.
Eu fingi uma história e verificou-me a este lugar há algumas semanas, esperando que você poderia me ajudar a descobrir isso.
Beş hafta oldu.
Faz cinco semanas.
Torunum her hafta göreceğim.
Vejo o meu neto todas as semanas.
İlk üç haftayı kaçırdığımın farkındayım ama sizin için de sorun olmazsa, dersinize katılmayı çok isterim.
- Olá. Sei que perdi três semanas, mas adorava estar na sua turma, se não se importar.
Yukarıdaki odada haftalarca kaldın.
Passaste semanas lá em cima, no quarto.
Sonra korkunç bir gemide zincirli haftalarca.
Depois, passei semanas algemada num navio horrível.
Yüzbaşı Benedict Johnson iki hafta önce öldü ve hala soruşturma yok.
O Capitão Benedict Johnson morreu há duas semanas, e ainda não houve inquérito.
Dört haftaya kontratımız bitiyor.
Temos quatro semanas para sair.
Ben bunu haftalar önce ayırttım. En iyi arkadaşım evleniyor.
Fiz a reserva há semanas, é o casamento da minha melhor amiga.
Dört haftadır.
4 semanas.