Senora traduction Portugais
182 traduction parallèle
Hayır, bayan.
Não, mina senora.
- Olur efendim.
- Sim, senora.
O zaman hanımefendi, bu iş tamam demek.
Bem, senora, poderá significar que está com sorte.
İzninle, bir hanım beni bekliyor.
Desculpe, teno uma senora à espera.
- Günaydın hanımefendi.
- Bom dia, mina senora.
Afedersiniz, başka bir arzunuz var mı?
Mais alguma coisa, mina senora?
Yardımcınızın evden çıkışıyla sizin eve dönüşünüz arasında... biri gelmiş olabilir.
Ter estado cá alguém entre a Miss Spencer ter saído e a senora ter chegado.
Çok iyi birisiniz.
É uma senora muito simpática.
Bayanlardan biri iyi hissetmiyor.
Uma senora sente-se mal.
Senora Locke?
Señora Locke?
- Senora Locke?
- Señora Locke?
- Senora Locke.
- Señora Locke.
- Teşekkürler efendim.
- Obrigado, mina senora.
Çok teşekkür ederim efendim.
Muito obrigado, mina senora.
Tedbir, paradan daha önemli şeyler içindir, Bayan Bunting.
A providência ocupa-se de coisas mais importantes que dinheiro, Señora Bunting.
Hanımefendi. Bu mütevazı evi kendi eviniz bilin.
Señora, faça sua esta humilde casa.
- Bayan, iyi misiniz?
- Señora, está bem?
İspanya'dan mı geldiniz, Señora?
Chegou recentemente de Espanha, senhora?
Señora Ortiz.
Senhora Ortiz.
Beni bağışlar mısınız, Señora Ortiz?
- Dá-me licença?
'Señora'Deveraux.
Senhora Deveraux.
İyi geceler,'Señora'.
Boa noite, senhora.
Peki neden herkes ona'Señora'diyor?
Mas todos a chamam de "senõra." Porquê?
Lütfen geldiklerinde onları yanıma gönder,'Señora'.
Por favor mande-os procurarem-me quando chegarem.
Bizi yalnız bırakır mısın'Señora'?
Deixe-nos a sós, señora!
'Señora'!
Señora!
'Señora'Bunu yapmalıyım.
Señora, isto tem que ser feito.
Señora'nın evindeki insanları.
Nas pessoas que estão em casa da senhora.
Hanımefendi, size yalvarmaya geldim.
Señora, vim suplicar-lhe.
Lütfen hanımefendi, benimle Dallas'a dönmesine izin verin.
Por favor, señora, deixe-o voltar comigo para Dallas.
Kocanızın kıskanç olup olmadığını merak ediyor, Señora.
Ele que saber se o seu marido alguma vez sentiu ciúmes.
Sizin yerinizde olsam bağırmam.
Eu não o faria, señora.
Aynı benim gibi, o da bu iş için hayatını verebilir.
Como eu, ele daria a vida pela señora.
Bayan Grant.
A Señora Grant.
Hanımefendiyi nasıl kurtaracaksınız?
Como vão salvar a señora?
Ben bayana yardım etmek istiyorum.
Quero ajudar a señora.
- Geldiğinizi hanımefendiye haber vermeli miyim?
- Aviso a señora da vossa chegada?
Yarından itibaren, Tanrı'nın izniyle, hanımefendi güvende olacak.
Amanhã, se Deus quiser, a señora estará em segurança.
Ama yurtdışında balayımızı geçirirken... bana "Sinyora" diye hitap etmeselerdi kendimi evli hissetmezdim.
Mas na nossa lua-de-mel no exterior... eu sabia que só me sentiria casada quando me chamassem de "señora".
- General Sinyor Moscoir.
- General y Señora Moscoir.
- İyi akşamlar, sinyora.
- Boa tarde, señora.
Bunlardan biri de bu projenin ruhuna önderlik eden sevgili dostum Sinyora Consuelo Del Barra.
Entre elas está o espírito-guia deste projecto, a minha boa amiga, Señora Consuelo Del Barra.
Üzgünüm Senyora Reagon, bu kişisel birşey değil.
Desculpe, señora Reagon. Nada pessoal, só negócios.
- Tomas bunu içeri alır mısın?
- Por favor leve isto para dentro, Tomás. - Sim, señora.
- Evet, Senyora.
Sim, señora.
Bakın, Senyora.
- E veja, señora.
Bakın, Senyora.
Veja, veja, señora.
- Buyurun Senyora.
Señora?
Sí, Senyora.
Sim, señora.
Senyora Cordoba?
A Señora de Córdoba?
Bayan, lütfen oturun.
Señora, sente-se, por favor.