English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Serena

Serena traduction Portugais

2,968 traduction parallèle
Serena'dan uzak dur.
Afasta-te da Serena.
Sen ciddi ciddi Serena'nın sapığının buraya taşınmasına izin mi veriyorsun?
Vais mesmo deixar o perseguidor da Serena viver aqui?
Hem sen bununla ilgili Serena'ya ne anlatmayı düşünüyorsun?
E o que pensas dizer à Serena em relação a isto?
Demek istediğim, insanların bana anlattığı ve kimseye söylemememi istediği tüm saçma zırvalıklar ve annem, Serena ve Ben arasındaki tüm drama.
A quantidade de coisas doidas que as pessoas me contam a contar que guarde segredo... Todo o drama com a minha mãe, a Serena e o Ben...
Serena, neler oluyor?
Serena, o que se passa?
Rufus ve Serena'nın inandıklarının aksine o hiç değişmedi.
Ao contrário do que o Rufus e a Serena acreditam, ele não mudou.
Serena onunla tanıştığında Ben'in oldukça iyi bir adam olduğuna eminim ; ama birini üç yıllığına bir yere tıkarsanız.
De certeza que o Ben era uma óptima pessoa, quando a Serena o conheceu, mas, quando alguém fica preso durante três anos...
Serena'nın incindiğini fark eder fark etmez, sen ve Blair'e Juliet'i bulmanızda yardım etti.
- E ajudou-vos, a ti e à Blair, a encontrar a Juliet, mal soube que a Serena estava mal.
Bak, Dan sadece Serena'yı kolladığını biliyorum ve endişeni anlıyorum. Gerçekten. Ama endişelenmen gereken hiçbir şey yok.
Dan, sei que só estás a tentar proteger a Serena, e entendo a tua preocupação, mas não há motivo para te preocupares.
Selam, Serena.
Olá, Serena.
Ama Serena için onunkini kabul etmesi önemli değil?
Não as vou perder. Mas não há problema que a Serena perca a dela?
Açık olayım, bunu Serena için yapıyorum ve Ben ile ilgili yalan söylediğin ortaya çıkarsa bir daha bu şehre adımını atmanı engellerim.
Para que fique claro, faço isto pela Serena, e, se descobrir que estás a mentir, não voltarás a pôr os pés nesta cidade.
Serena, dur.
Serena, espera.
Serena, yapma.
- Serena, não.
Serena'nın dediği gibi senin güvenmem gereken biri olduğunu fark ettim.
Percebi que és de confiança, como disse a Serena.
Serena ve benim Sevgililer Günü için hiç bir şey yapmamaya karar vermemiz iyi oldu.
Ainda bem que eu e a Serena decidimos não fazer nada, no dia de São Valentim.
Blair, Serena Van Der Woodsen'la arkadaştın, değil mi?
Blair, não és amiga da Serena van der Woodsen?
D, Serena kesinlikle bir "İkon" ama ya kendimiz bulabileceğimiz kusursuz biri varsa?
Bom, a Serena é decididamente célebre, mas e se houvesse alguém fabuloso que nós próprios pudéssemos lançar?
Serena Van Der Woodsen gitmiyorsa, belki de onun sözde markasının değerini abartıyordur.
Se a Serena van der Woodsen não vai, talvez ele estivesse mesmo a exagerar o valor da sua suposta marca.
" Sevgili Serena, tavsiyen için teşekkürler ;
" Querida Serena, obrigada pelo conselho.
Hadi, Serena.
- Vai-te a ele, Serena.
Nefis... ya da değil.
- Delicioso... Ou não. - Serena...
Annenin evine gitmeyeceğim, Serena.
Não vou a casa da tua mãe, Serena.
Serena, bu uyuşturucu tacirliği.
- Serena, é tráfico de droga.
Lofttaki Ben ve Serena'dan kurtulmak için buradasın.
Estás a evitar o Ben e a Serena lá no apartamento.
Bu, Serena'nın erkek kardeşinin doğum günü partisi.
Esta é a festa de aniversário do irmão da Serena.
Tek hata benimdi Serena'nın imzasını taklit ettiğimde.
- O único erro foi meu... Ao falsificar a assinatura da Serena.
Bak, Blair, sadece sana haklı olduğunu söylemek istedim. "W'de" sırf loftta Ben ve Serena'dan kurtulmak için takılıyordum.
Blair, queria dizer-te que tinhas razão. Só andei pela "W" para evitar estar no apartamento com o Ben e a Serena.
Affetmek bir gecede olmuyor, Serena.
O perdão não vai acontecer do dia para a noite, Serena.
Banyodan Serena'nın odasına geç!
Vai. Pela casa de banho para o quarto da Serena.
Serena, annem Cynthia.
Serena, esta é a minha mãe, a Cynthia. Bom dia, Mrs. Sharp.
Sana Serena'nın oda arkadaşım Dan'i tanıdığını söylediğimi hatırlıyor musun?
Disse-te que a Serena é amiga do Dan, o meu companheiro de quarto.
.. Ms. Serena'nın sevgilisini desteklemeler... ve geçen hafta.. Nexflix indirme listesinde "NOVA" belgeselini buldum!
Chuck, aceita o novo namorado da Serena e a semana passada vi o documentário "Nova" na sua conta Netflix.
Ms. Serena'ya anlatmamız lazım.
Temos de contar a menina Serena.
Tur için teşekkürler Serena.
Obrigada pela visita, Serena.
Serena, Charles ve ben .. Russell Thorpe'un Ben ve beyannameyi bildiğini ve bunu Charles'ın anlaşmasını sabote etmek için kullanacağını düşünüyoruz.
Serena, eu e o Charles achamos que o Russell sabe acerca do Ben e que vai sabotar o negócio do Charles.
Benimle konuşmak istemediğini biliyorum.. .. ama Serena telefonlarıma cevap vermiyor. Ve kapı görevlisine evde olmadığını söyletti,
Sei que não quer falar comigo, mas a Serena não me atende o telefone e disse ao porteiro para dizer que não estava mesmo se estivesse.
Eğer henüz farketmediysen.. Serenayla arkadaştan öteyiz.
Se ainda não adivinhaste, eu e a Serena somos mais que amigos.
Serena Van der Woodsen'ın birlikte olabileceği..
Queres ser o tipo de homem com quem a Serena pode ficar.
Ama ismimi aklayıp, sabıkamı düzeltmeden yapamam, .. bunu yapmak için de Serena'nın ailesini parçalamam gerekir.
Mas tenho de limpar o meu nome e apagar o registo criminal, o que não posso fazer sem destruir a família da Serena.
Lütfen Serena'ya iyi günler dilediğimi ilet.
Despede-te da Serena por mim.
Serena, konuşmamız lazım.
Serena, temos de falar.
Serena, dikkatli olmalısın.
Serena, tens de ter cuidado.
Serena, hey.
Olá, Serena.
Serena, Eric, Lily... Hepsinin bize hiç olmadığı kadar ihtiyacı olacak.
A Serena, o Eric e a Lily vão precisar ainda mais de nós.
Serena ve Eric de buradalar mı?
A Serena e o Eric estão cá?
Bunu bir uyarı olarak düşün. Serena'dan uzak dur.
Considera isto um aviso.
Onun ailesinden uzak dur.
Afasta-te da Serena e da sua família.
Serena ile ilgili ne hissettiğim seni hiç ilgilendirmez.
Não tens nada a ver com o que sinto pela Serena.
Serena.
- Serena.
Mrs. Sharp, Ben.. ben Serena.
Sou a Serena.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]