Sex traduction Portugais

Hiçbir zaman sex hakkında garip ya da pis birşey yoktu.

Nunca houve nada de estranho ou sujo sobre sexo.

Geçen hafta bizim çoktan sex yaptığımızı düşündün.

Na semana passada pensavas que já tínhamos tido sexo.

- Çekiciliğim neden oldu aslında.

Na realidade, foi meu sex-appeal.

Önce beni seks için istediklerini sandım ama onlar dede ve nine gibiydi.

Primeiro, julguei que queriam sex o, mas depois vi que eram como uns avós.

Tek düşündükleri şey sex.

Sim, pensam apenas em fazer amor.

FELATIO ( oral sex ) 20880.

FELATIO 20880.

Hiçbir zaman benimle sex yapmalarına izin vermedim

Nunca deixei que me fodessem.

Hayaletle sex yapabileceğini biliyor musun?

Sabes que podes fazer sexo com um fantasma?

Lütfen birisi bana söylebilir mi... Sex olmadan üreme fikrini ilk önce kim ortaya atmıştı?

Alguém é capaz de explicar quem primeiro sugeriu a ideia de reprodução sem sexo?

Belki sen, sex olmadan üremenin olabileceği fikrini ilk ortaya atanın kim olduğunu bize söyleyebilirsin.

Talvez nos possas dizer quem sugeriu a ideia de reprodução sem sexo.

Seksi olmanın nesi yanlış? Yani, bunun... Sex-ist!

O que há de mau em ser sexy?

Görünüşe göre Seks Tarlası Japonya'da listelere girmiş.

Parece que "Sex Farm" está nos tops do Japão.

Spinal Tap'in kaydı olan Seks Tarlası mı?

A versão dos Spinal Tap de "Sex Farm".

Seks Tarlası gibi bir şarkıyla, seks ile müziğe sofistike bir... -... bakış atıyoruz. - Ve onları bir tarlaya koyuyorsunuz.

Mas agora, numa canção como "Sex Farm"... temos uma visão sofisticada... da ideia do sexo, e da música...

Şu egzotik, olgun, seks sembolü olan mı?

Aquela miúda sensual, exótica, adulta e sex symbol?

- Seksapel tabi bazılarımızda var bazılarımızda yok.

- Bem... Sex appeal, alguns têm, e outros não. - Howard?

- "The Sex Pistols"

- Os Sex Pistols.

Sex Pistols'a aşığım.

Eu adoro os Sex Pistols.

Biz Sex Pistols'ız.

Somos os Sex Pistols.

Sex Pistols'ı takdir etmeyen s.kik bir gazeteci.

- Um jornalista careta... que não gosta dos Sex Pistols.

Size tek lazım olan yemek, içki... özel tasarım giysiler.

Sid, como um Sex Pistols, suas necessidades humanas... se resumem a comida, cerveja e um vestuário assinado.

- Ben ve Sid, Sex Pistols'dan.

- Sid Vicious, dos Sex Pistols.

Sex pistols Bay Head için geldi.

Os Sex Pistols, para o Sr. Head.

Sex Pistols'dan.

São dos Sex Pistols.

Sex Pistols "Sid Vicious" dır.

Sid Vicious é o Sex Pistols.

Hoşgeldiniz "Sex Pistols"

.. Bem-vindos, Sex Pistols...

Onunla sex yapmak Wall Street Journal okumak gibiydi.

Ter sexo com ela era como ler o Wall Street Journal.

Bir saniye, Peg. Üç gece önce sex yapmıştık.

Espera aí, Peg, fizemos sexo há três noites.

Teşekkürler, Peg. Şimdi tam sex gibi oldu.

Obrigado, Peg, agora é mesmo igual ao sexo.

İşte seksapel bu.

Bom, isso é sex appeal.

Sex On The Beach.

"Sexo na praia"

Orada olduğunu bilmiyor, Bundy, Tıpkı sex yaparken bilmediği gibi.

Ela não sabe que estás aqui, Bundy, tal como quando têm relações.

Eksik olan şey, Bunny, seksapel!

O que falta é sex appeal!

Evet, insanlar kocanın olduğunu duyduklarında, sex yaptığını sanıyorlar.

Pois, sabem que temos um marido e acham que temos sexo.

Size sex hakkında yalan söylüyor, ve sizi kızdırıyor.

Ela tem-te feito a cabeça sobre sexo, e isso põe-te maluca.

Ben kazanmanın korkusunu çok seven bir kadını ima ediyorum, sex-aholizm.

Refiro-me a mulheres que amam demais, medo de ganhar, sexolcoolismo.

adama ne sıklıkta sex yaptığını sormuşlar. Adam gülümseyerek, "Arkadaşlar... üç yılda bir yapıyorum." demiş.

"Eu, senhores, faço amor a cada três anos."

Seks makinalarısınız walla.

Suas sex machines.

Annem kafamı kırardı walla benim seks makinası olduğumu düşünseydi!

A minha mãe batia-me se sonhasse que eu era uma sex machine!

Sex mi dedin, Jimmy?

Sexo, Jimmy?

Sex, Terry.

Sexo, Terry.

- Sex?

- Sexo?

# Kim o siyah özel dick bütün piliçlerin seks makinesi?

# Who's the black private dick that's a sex machine to all the chicks?

Sen bize soul sex demektir demiştin.

Disseste-nos que soul era sexo!

Bu tür sex cinayetleri tek yönlüdür. Sadece özel olarak konuşmak istiyorum.

Este tipo de crime sexual tem certos aspectos que preferia discutir em privado.

Billy onların hepsine sex ameliyatı iin başvurmuş ve reddedilmişse, hiç şaşırmam.

Não me surpreende que o Billy tentasse uma mudança de sexo em todos eles e esta lhe tivesse sido negada.

Ooh, SEX-HATTI!

Ooh, SEX-CHAT!

"Para için sex" gibi.

Como fazer sexo por dinheiro.

Birden çekiciliğin arttı.

Tem sex appeal.

affection is just a hammerlock away from sex. Madem öyle sorun nedir?

E qual é o problema?

Sex on the hoof!

Não está mal!