Sheldon traduction Portugais
2,799 traduction parallèle
Sheldon'ın asistanıyla takılmasaydın bunların hiçbiri olmazdı.
- Se não andasses por aí com a assistente do Sheldon, nada disto teria acontecido.
"Hayır Sheldon, buharlayıcıyı ne yapacağız?"
"Não, Sheldon, não precisamos de uma engomadora."
Sheldon brunch'a inanmıyor.
O Sheldon não acredita em lanches a meio da manhã.
Sheldon, öyle dövüş pozu mu olur?
Sheldon, em que mundo é que isso é uma pose de luta?
Halimize bir bak Sheldon.
Olha para nós, Sheldon.
Sheldon ve diş fırçası gibi.
É como o Sheldon e a sua escova de dentes.
Yapma Sheldon, hiç havamda değilim.
Por favor Sheldon, não estou com paciência.
Leonard ile Sheldon'ın kutu kutu çizgi romanı var.
O Leonard e o Sheldon têm caixas de BDs lá em casa.
Rolando Sheldon, köşe oyuncusu.
O Rolando Sheldon é o café da esquina.
Ama Sheldon bütün gün onu oyalayıp durdu.
mas o Sheldon tem feito o seu número durante todo o día.
Kittridğe, Sheldon tarafından durduruldu.
Kittridge preso por Sheldon no 15.
Sheldon sağ omzunu sakınıyor.
Sheldon preveligia o ombro direito.
Kittridge, Sheldon'dan 20 yarda çizgisinde ayrılıyor.
Kittridge passa pelo Sheldon na linha de 20 jardas!
Sheldon seni bütün gün kilitledi. Hayır.
É pá, o Sheldon teve-te trancado o día todo.
Veena Mehta, insan bilimi profesörü Orta Doğu kültürleri uzmanı Solomon Zyckner, olasılık ve ihtimal uzmanı Sheldon Frost, harita uzmanı Harold Dresden, matematikçi Leland Tantowicz, silah alanında uzman ve tabi ki, Walter McClenahan, emekli yarbay.
Veena Mehta, professora de antropologia, especialista na cultura do Médio Oriente. Salomon Zyckner, guru de probabilidade e estatística. Sheldon Frost, cartógrafo.
Sheldon Frost, ancak sanıyorum ki onları tanıyorsunuz.
Sheldon Frost. Mas suspeito que já sabe isso.
Biz bir yemin ettik, Sheldon.
- Fizemos um juramento, Sheldon.
Yürü git Sheldon ya.
Sabes que mais? Vai-te lixar, Sheldon!
"Sheldon, kahvaltıda bağırsaklarından bahsetme."
"Sheldon, não fales de movimentos intestinais " durante o pequeno-almoço. "
"Sheldon, rektörümüz cenazede övgü konuşması yaparken esneyip saatini gösterme."
"Sheldon, quando o presidente da Universidade " estiver a fazer um discurso fúnebre, "não bocejes e enquanto olhas para o relógio."
"Sheldon, sana çirkin geliyor diye gömleklerimi çöpe atma."
"Sheldon, não deites fora as minhas t-shirts " só porque achas que são feias. "
Müthiş resmen ama Sheldon'a üzülmemek de elimde değil.
É maravilhoso. Eu... Sabes, só não consigo deixar de ter pena do Sheldon.
Diyorum ki, birlikte yaşamayı çok istesem de Sheldon sana böyle ihtiyaç duyarken olmaz.
O que quero dizer é que, por muito que queira viver contigo, não o posso fazer por saber o quanto o Sheldon precisa de ti.
Düşünsene bir Sheldon.
Pensa só, Sheldon.
Çıkar baklayı Sheldon.
Vai direito ao assunto, Sheldon.
Şimdi de Amy yanına taşınmak istediği için Sheldon beni geri istiyor.
- Vê-me só isto. De repente, o Sheldon quer que regresse porque a Amy quer ir morar com ele.
Kusura bakma Sheldon.
Desculpa, Sheldon.
"Merhaba, ben Sheldon."
"Olá, daqui fala o Sheldon."
- O zaman niye be Sheldon?
- Então, mas que raio, Sheldon?
Sheldon'ın yanına taşınmaya hazırdım ama sen Leonard'ı istemiyorsun diye taşınamıyorum.
Estava pronta para viver com o Sheldon e agora ouvi dizer que não posso porque tu não queres morar com o Leonard.
- Sheldon, ne söyledin sen kıza?
- Sheldon, o que disseste?
Sheldon, yemeğin soğuyor.
Sheldon, a tua comida está a arrefecer.
Sheldon böyle konuşunca içim bir hoş oldu.
É sensual quando o Sheldon tem conversas obscenas.
Sen ne diyorsun Sheldon?
O que achas, Sheldon?
Bu Sheldon'ın "mutsuzum ve gezegeni yok etmek üzereyim" müziği.
É a música "estou infeliz e prestes a destruir o planeta" do Sheldon.
Sheldon, ne oluyor?
Sheldon, o que se passa?
Sheldon, keşke seni iyi hissettirebilsem.
Sheldon, quem me dera que pudesse fazer algo para te sentires melhor.
Hadi Sheldon.
Despacha-te, Sheldon!
Sheldon, Kripke senden akıllı değil.
Sheldon, o Kripke não é mais inteligente que tu.
Sheldon Lee Cooper! Bu saçmalığa ayıracak vaktim yok!
Sheldon Lee Cooper, não tenho tempo para estas palermices.
Sheldon, sana bir soru sorabilir miyim?
Sheldon, posso fazer-te uma pergunta?
Sheldon'a öyle şeyler sormayız.
Não se perguntam coisas dessas ao Sheldon.
Sheldon, senin için kolay olmadığını biliyorum. Bu konuşmayı yaptığımız için çok teşekkür ederim gerçekten.
Sheldon, eu sei que isto não foi fácil para ti e estou muito contente por termos tido esta conversa.
Birşey pişiriyorsun mu yoksa birşey yanıyor mu demeliyim Sheldon?
Estás a cozinhar alguma coisa? Ou talvez a queimar, Sheldon?
"Sheldon Cooper Caltech Üniversitesi çalışan bilgileri."
"Sheldon Cooper, Informação de empregado da Universidade Caltech"?
Sheldon! Evet...
Sheldon!
Sheldon, yine oraya kadar gelmiyorum.
Sheldon, não volto aí agora.
Merhaba, ben Dr. Sheldon Cooper.
Olá. Sou o Dr. Sheldon Cooper.
Sheldon Cooper Sunar : Bayraklar ile Eğlence'ye hoş geldiniz.
Bem-vindos a " Sheldon Cooper apresenta :
Sheldon "Goldie" Willis.
Sheldon "Goldie" Willis.
Selam Sheldon. Merhaba.
- Olá, Sheldon.