Shep traduction Portugais
320 traduction parallèle
Shep Huntleigh.
Shep Huntleigh.
Bu adam Shep Huntleigh değil!
Este homem não é Shep Huntleigh.
Shep bu.
É o Shep.
- Kim bu arkadaş, Shep?
- Quem é este tipo, Shep?
Ben, Shep Horgan.
Sou o Shep Horgan.
Shep dün gece getirdi sana onları sen uyuduktan sonra.
O Shep trouxe-as ontem à noite, depois de adormecer.
Shep, bana bir şeyler kırdırtacaksın.
Shep, ainda me fazes partir algo.
Bilirsin bir zamanlar... bir süre önce...
Sabes, houve... Em tempos recentes, quando o Shep estava fora, como agora.
Shep bunu öğrenseydi seni öldürürdü.
Se o Shep te apanhasse a fazer isto, matava-te.
Shep uzaktayken, buraya ben göz kulak olurum.
Quando o Shep está fora, eu tomo conta da casa.
Üstünden gelirsin çünkü Shep o kadar iyi bir insan ki... ona kötülük yapıyormuş gibi hissedersin.
Ultrapassa a situação, porque o Shep é tão bom tipo, que se sentiria um sacana.
- Bu, seni ilgilendirmez... ama Shep beni eve, akşam yemeğine çağırdı.
- Porque não? - Não é da tua conta, mas o Shep pediu-me para ir lá a casa jantar esta noite.
Shep seni eve, akşam yemeğine mi çağırdı?
O Shep pediu-te para ires lá a casa jantar?
Sana Shep'ti dedim, değil mi?
Já disse que foi ele, não disse?
Tamam, Shep.
Certo, Shep.
- Bu Shep'in yeni ustabaşı.
- É o novo capataz do Shep.
Shep'in arazisindeler değil mi?
Estão nas terras do Shep, não?
Pekala, Shep'in arazisindeler.
Agora, estão nas terras do Shep.
Bakalım Shep ne diyecek.
O Shep vai ter uma palavra a dizer.
- Shep, lütfen, beni yanlış anladın.
- Shep, por favor, percebeste mal.
Shep, neden Jube'e beni Mae diye çağırmasını emretmiyorsun.
Shep, porque não mandas o Jube tratar-me por Mae?
- Ben Shep'im.
- Chamo-me Shep.
En azından Shep için.
Não quanto a ele.
Shep?
O Shep?
Bir gün Shep sığır almaya Calgary'ye geldi.
Até que o Shep foi a Calgary comprar gado.
- Shep yüzünden.
- Por causa do Shep.
- Başka yollar da var, Shep.
- Há outras formas de o fazer, Shep.
O zamandan beri de hiç durmadım... Shep bana bu işi verene kadar.
E não parei de fugir... até o Shep me dar este trabalho.
Bu doğru Shep.
É verdade, Shep.
İçimde bir zerre merak ve dev gibi bir inanç var... seni görüyorum Shep.
Tenho um pouco de curiosidade e muita fé, cubro a tua aposta, Shep.
- Shep.
- Shep.
- Şansın döndü ha, Shep?
- Achas que a tua sorte mudou, Shep?
Ardından Shep senin lider olmanı istedi, nasıl olduğunu biliyorsun.
Depois, quando o Shep te convidou para capataz, sabias como era.
Shep bana kendimi önemli hissettirdi.
O Shep fez-me sentir que era alguém.
- Shep yaşama amacı verdi bana.
- Deu-me uma razão para viver. - O Shep.
- Shep. Ya biz?
Então e nós?
Seninle dövüşmeyeceğim Shep.
Não te vou bater, Shep.
Ona aldırma Shep.
Não lhe ligues, Shep.
Biliyorsun bunu Shep.
Sabes isso, Shep.
Ne yapmayı planlıyorsun Shep?
O que pretendes fazer, Shep?
- Shep'e ne diyeceksin?
- O que vais dizer ao Shep?
Tamamen yanlışın var Shep.
Enganas-te, Shep.
Shep'in dediğini duydun mu?
Ouviram o que o Shep disse?
Shep'in mi yoksa Troop'un mu? Çünkü iki tarafta birden yer alamazsınız.
Do Shep ou do Troop, pois não podem estar dos dois lados.
Yani başından beri, ben Shep'in tarafındaydım.
Eu sempre estive com o Shep.
İnsanın sahip olabileceği en iyi şeflerden biriydi bence o.
Acho que o Shep era dos melhores patrões que se podia ter.
Shep sandalyesine oturduğunu görürse ne olur biliyor musun?
Sabes o que acontece se o Shep te vir na cadeira dele?
Shep öldü.
O Shep morreu.
Shep'i öldürmesini mi istedin ondan?
Pediste-lhe para matar o Shep?
Çünkü Shep'i öldürdü.
Porque matou o Shep.
Dinle, Shep buradaydı değil mi?
O Shep esteve aqui, não esteve?