Sheriff traduction Portugais
573 traduction parallèle
Sheriff bürosu.
- Sou. Polícia.
Evet hazırım, sheriff.
Prontíssimo, Xerife.
Sheriff Thompson.
O Xerife Thompson.
"Bir Kez Daha Şerif Kretzer'ı Seçin."
"Reelejam o Sheriff Kretzer."
Ben de bölgeyi yönettiklerini sanan Sheriff'leri sevmiyorum.
Eu não gosto de xerifes que pensam que governam a região.
- Üzgünüm, Sheriff, anlaşma yok.
- Desculpe, nada feito.
Sheriff'e bu kasabada birini aradığını söyledi.
Acaba de dizer ao xerife que está atrás de alguém nesta cidade.
Ama Sheriff huzuru korumak zorundaydı.
Mas o xerife tem de manter a ordem.
Korkarım başın belada, Sheriff çünkü onu açacak olan sensin.
Isso o deixa em má situação xerife porque é você que o vai abrir.
Haydi, Sheriff.
Vamos, xerife.
Demek sendin, Sheriff'i ve Danvers'ı öldürdün.
Então era você, o xerife e o Danvers
Danvers'a pusu kuran da sendin ve konuşmaması için Sheriff'i vurdun.
Foi por isto que emboscou o Danvers e matou o xerife para fechar a minha boca.
Hey güzel kız, neden Sheriff'in bürosuna gidiyorsun?
Ei beleza, o que vai fazer ao escritório do xerife, hei?
Buranın Sheriff'i kim, nasıl bir adam?
E quem é o xerife deste clube de tricô?
Belki de biri bunları Sheriff'e anlatmalı.
Talvez o Xerife tenha algo a dizer.
Sheriff'e gideceğini söylemişti.
Disse que foi procurar o xerife.
- Üç gün geçti, Sheriff, hayal gücünü kullan.
Ele partiu há três dias, xerife.
- Sheriff, posta arabasına eşlik edecek birini aradığını duydum.
- Xerife, ouvi dizer que está... procurando alguém para levar a diligência.
Ed Crockett ve Twin Falls Sheriff'ine benziyor.
- Acho que é o Ed Crockett, Xerife de Twin Falls.
- Tanıştığıma sevindim, Sheriff.
Foi um prazer conhecê-lo xerife.
Sheriff, dinle biraz...
Espere xerife...
Sheriff, sana hata yapıyorsun diyorum.
Xerife, está a cometer um grande erro!
Onu Crown City'ye götürün ve Sheriff'e olanları anlatın.
O Sr. leve-o a Crown City e diga ao xerife o que aconteceu.
Sheriff'i görmek istiyorum.
Gostava de ver o xerife.
Yani, umarım, Sheriff Kenyon'u arıyorum.
Isto é, euestou procurando o Xerife Kenyon. Ele não está aqui agora.
Afedersiniz, adım Laurie Kenyon, sheriff amcam olur.
Desculpe, sou a Laurie Kenyon, o xerife é meu tio.
Sheriff Kenyon'ı arıyordum.
Procuro o Xerife Kenyon.
Sheriff Kenyon?
- O que é?
Bir geleceği var. Aynı şeyi Sheriff yardımcılığı için söyleyemem.
Não poderei dizer o mesmo a ser um xerife nesta terra.
Ya Clay'i de öldürürse. Sheriff yardımcısı olmayı kendi istedi, bunu göze almalı
Esse é um risco que ele tem que tomar se quer ser um oficial da lei.
San Diego'lu bir avukat olan Meredith ve bölge Sheriff'i Kenyon.
- Não é o que eu ouvi. Com quem esteve conversando, rapaz?
Colorado'da tanıdığım bir Sheriff vardı.
- Em parte. - E o resto?
O Sheriff'e daha sonra ne oldu?
O truque é levá-lo vivo.
Günün birinde seni şaşırtacağım Sheriff.
Só mais uma vez, não vai doer.
Ayrıca at hırsızlarını, yakalamak Sheriff'in işidir, benim değil! Şimdi takip başlatacakmısın?
Em segundo lugar, prender... ladrões de cavalos é trabalho do Xerife e não o meu!
Kasabadan ayrılmadan önce Sheriff'in evine git ve O'Mara'yı vur.
Antes de deixar a cidade, tire o O'Mara da casa do Xerife.
Sheriff yardımcısı O'Mara hala hayatta mı?
Ainda têm um ajudante de xerife chamado O'Mara por aqui?
Sheriff öyle söylemiyor ama.
Isso não foi o que o Xerife disse.
Sheriff evde mi?
O Xerife está?
Burada ne arıyorsun Sheriff?
- Está fora da sua área, não é? - Seus irmãos estão por aqui?
Whitey, Sheriff Kenyon dışarıda.
- Whitey, Xerife Kenyon está lá fora. - Quem está com ele?
Bunu Sheriff'e sorabilirim, ben senin söylemeni istiyorum.
Posso perguntar ao Xerife, mas prefiro que você me diga.
Sheriff Bell onunla ilgileniyor.
O Xerife Bell, dá conta do recado.
Sheriff...
Xerife,
Haklısın, Sheriff.
Tem razão, xerife.
Bir şey mi düşünüyorsun, Sheriff?
O que está a pensar, Xerife?
- Bu Walker ve benim aramda, Sheriff.
- Isto é entre mim, e o Walker, Xerife.
Adım Morgan, Sheriff.
Sou o Morgan.
Dur bakalım, Sheriff.
Talvez, a menos que lhe dê, outra chance de pegá-lo a si!
Sheriff Kenyon.
O Xerife Kenyon.
Arabaların ulaşamayacağı yerleri incelemek için iki uçak yeterli değilse... şeften birkaç uçak daha görevlendirmek için izin alacağım.
Vou pedir permissão ao sheriff para contratar mais alguns.