Shiloh traduction Portugais
184 traduction parallèle
Bull Run, Gettysburg ve Shiloh'tan sonra da!
E de Bull Run e de Gettysburg e de Cheylo!
Shiloh ve Bull Run'da zor anlar yaşattılar.
Combateram com garra em Shiloh e em Bull Run.
Susan, Shiloh savaşından bu yana bunun gibi bir şey olmamıştı.
Susan, não houve nada igual desde a batalha de Shiloh.
Ona Shiloh'da ne oldugunu sorun.
Pergunte-lhe o que aconteceu em Shiloh.
Size Shiloh'da ne oldugunu anlatayim.
Vou dizer-vos o que aconteceu em Shiloh.
Haber Washington'a vardiginda... bana Shiloh Kasabi demeye baºlamiºlardi.
Quando o relatorio chegou a Washington, eles chamaram-me o Carniceiro de Shiloh.
Evet, bana Shiloh Kasabi ismini taktilar.
Sim, chamaram-me o Carniceiro de Shiloh.
Shiloh'da tekrar karar vermem gerekse... yine ayni ºeyi yapardim.
Mas se tivesse de decidir de novo sobre Shiloh, faria exactamente o que fiz.
Shiloh'tan önce de sana ºans dilemiºtim.
Desejei-te sorte na noite anterior a Shiloh.
- Topraklarımızı koruduk Shiloh'da. Heh.
- Nós resistimos no Shiloh.
Shiloh Toplantı Evi adı verilen bir kilisenin yakınlarında bütün gün ateş eden silahlar susuverdi.
Os canhões que tinham rugido todo o dia silenciaram-se em torno de uma pequena igreja chamada "Shiloh Meeting House".
Shiloh'dan sonra Güney'in yüzü hiç gülmedi.
Despois de Shiloh o Sul nunca mais sorriu.
Babam Shiloh'ta öldürüldü.
O Pa'foi morto em Shiloh.
Shiloh'ta yaralandığınızı duydum, komutanım.
Soube que foi ferido em Shiloh, meu general.
Shiloh'tan ne kadar uzakta?
É muito longe de Shiloh?
- Oğlum Birlik Süvarileri tarafından Shiloh'ta öldürüldü, Bay Thomas.
A cavalaria da União matou o meu filho em Shiloh, Sr. Thomas.
O bölgede savaşan oydu. Cotton ve Barr ile birlikte.
Combateu com o Cotton e o Barr, de Harpers Ferry a Shiloh.
Tek bir el ateş ederseniz... pek muhterem kanun bekçinizin o kutsal beynini öyle bir dağıtırım ki parçaları buradan Shiloh'a kadar saçılır.
Basta um tiro e o juiz morre!
Yedinci Anayola çıkıp Shiloh Kilisesine gideriz... oradan da Back Harlow Yoluna ineriz.
Podíamos ir na Estrada 7, até à igreja de Shiloh, e depois até à estrada de Back Harlow.
Yeni vali Shiloh'ta generaldi.
O novo Governador Wallace foi general.
- Shiloh'ta, köprünün karşısında.
- Em Shiloh, estava na ponte.
Zavallı Shiloh'lu köpek yorgun görünüyor, değil mi?
Pobre cãozinho Shiloh parece cansado, não é?
İş arıyordun hani? İş bulursam Shiloh'yu Judd'dan satın almak için bulurum.
Se conseguir um emprego é para comprar o Shiloh ao Judd.
- Shiloh Köprüsünün orada buldum.
- Foi onde o encontrei, na ponte de Shiloh. Mas não é o teu cão, para lhe dares um nome.
Sen belki Shiloh'yu bana satarsın.
Talvez você gostasse de vender o Shiloh? Nem penses.
- Yedi dolar. Yüz dolarım olsa Judd onu bana satar mı acaba?
Pergunto-me se o Judd venderia o Shiloh se eu tivesse $ 100.
Konu bu değil.
Shiloh precisa de mim.
Dereye gidip su alalım. Adı Shiloh.
Vamos para o riacho e obter um pouco de água.
Yalan söylemekten nefret ederim ama Shiloh'ya söz verdim.
Não sei. Odeio mentira, mas prometi ao Shiloh.
Ya sen parayı toplayamadan köpeğin sende olduğunu öğrenirse? Bilmiyorum.
E se o Judd descobrir que tens o Shiloh antes de teres o dinheiro?
Judd Travers dükkâna gelip Shiloh'yu sordu.
Judd Travers veio à loja perguntar pelo Shiloh.
Aman ya Shiloh.
Oh, garoto, Shiloh.
Biliyor musun Shiloh?
Sabe, Shiloh?
Adı Shiloh. - Merhaba Shiloh.
O nome dele é Shiloh.
Shiloh iyileşirse onu ben almalıyım.
Sei que não entendes. Se Shiloh ficar bom, eu tenho que mantê-lo.
Shiloh'ya seni Judd'a geri vermeyeceğim diye söz verdim.
Prometi ao Shiloh que não o daria de volta ao Judd.
Sadece Shiloh iyileşene dek.
Só até Shiloh melhorar.
Judd onu görür görmez vurur!
Judd vai dar uma olhadela no Shiloh e matá-lo!
Bakerların köpeği kurtulup Shiloh'yu yaraladı.
O pai não sabia. O Pastor do Baker escapou e feriu o Shiloh.
- Shiloh'yu.
- Quem?
Shiloh.
Shiloh.
- Artık adı da mı var?
- Ele já tem nome agora, Shiloh?
Onun adı Shiloh.
O nome dele é Shiloh.
Shiloh hata yaparsa onu vurur.
Se se chatear com o Shiloh, ele vai matá-lo.
Sana biraz daha yemek getirdim Shiloh.
Shiloh, trago um pouco de comida para ti.
Seninkiler bu duruma ne diyor?
O nome dele é Shiloh.
- Hiç.
O que os seus pais disseram sobre o Shiloh?
Gel Shiloh.
Vamos, Shiloh.
Lütfen ölme Shiloh.
Por favor, não morras, Shiloh.
Özür dilerim Shiloh. Çok özür dilerim.
Desculpa, Shiloh.
Hayır, ben Shiloh'nun yanında kalacağım.
Não, eu vou ficar aqui com o Shiloh.