English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Shop

Shop traduction Portugais

268 traduction parallèle
74 numara, Dükkancı Steward kötü sakatlandı. Ağzı çok kanıyor.
... O 74, Shop Steward, está muito ferido, a sangrar muito da boca.
Bir de bu var... "Hayvan Dükkanı beşiği, bir çeyrek kupon."
E também... "Carrinho da Animal Shop, um livro e um quarto."
"Hayır, kimdi?" "Hamburgerciye takılan bir orospu vardı ya."
"Não, quem era?". "A puta que parava ali no Atomic Hoagie Shop."
Douglas Wyeth. "The Foul Rag-and-Bone Shop of the Heart" ın yazarı.
Douglas Wyatt, autor do terrível Auto do Galinheiro.
Dr Wanless, bu deney "Atölye" tarafından mı yapılıyor?
Dr. Wanless, esta experiência está a ser feita pela Shop?
Atölye onun şimdi depresyonda olduğunu düşünüyor.
As figuras Shop que ele gere podem estar em baixo por agora.
Baba, şu Atölye den kötü adamları yakınlarda hissediyorum.
Pai, sinto os homens maus da Shop outra vez.
Kimsenin bize inanacağını sanmıyorum ama eğer gazetelere mektup yazarsak belki Atölye durmak zorunda kalır.
Eu não acho que alguém vai acreditar em nós mas se mandarmos cartas para os jornais talvez a Shop tenha que desistir.
- Hayır, Atölye.
- Não, a Shop.
Atölye mi?
A Shop?
Hadi buradan gidelim, Atölye'ye dönelim.
Vamos embora daqui, de volta para a Shop.
Sonuçları kesinleştirdiğime dair verdiğim söz, kaybolmalı mıyım, Atölye altı hafta içinde kapanacak.
A minha palavra de que já tomei certas providências que, caso desapareça, a Shop vai deixar de existir dentro de 6 semanas.
Atölye'den misiniz?
Isto é a Shop?
Evet Atölye.
Isto é a Shop.
Atölye'nin Maui Adası'nda küçük bir arazisi olduğunu biliyor muydun, Hawaii'de?
Sabia que a Shop tem um pequeno complexo na ilha de Maui, Hawaii?
Katil kadını önceden tanıyor olsa da, para verdiği ne belli? Sarhoşun teki de olabilir.
Mesmo que o assassino a visse na Body Shop, quem diria... que lhe tenha dado o dinheiro?
Geçen gün birçok kez dükkanın önünden geçince, almaya karar verdim. Çok şirin bir bey.
Estava passando pela Pet Shop e decidi comprar!
İşte oyuncak şeker dükkanın.
Aqui está a tua pequena candy shop.
Haftaya, Hristiyan T - Shirt Shop'a karşı oynayacağız.
Na próxima semana, jogamos contra a Loja T-shirts Cristãs.
Bu yıl Auto Shop'dan başka bir şey edinmelisin.
És capaz de receber alguma coisa para além da Auto Shop este ano.
Conversion shop'u arayacağım.
Eu ligo para a oficina.
Carl ve James'in Sörf Dükkanı.
"Carl e James Surf Shop".
Şekerci dükkanına hoş bir gezinti bu Meraba ben seçmeler için gelmiştim.
# It's a nice trip to a candy shop... olá, eu vim para a audição.
# Wreckin'shop when I drop these lyrics # That'll make you call the cops
Tradução dodge
Hepsi sizin ve bedava, yalnız Shop for Less'te.
É tudo seu e grátis, só na Compre por Menos.
Ama ilk önce yeni Minik Bayan Springfield Amber Dempsey`in açılışını yaptığı zincir market açılış töreni var.
Mas primeiro, vamos ter aqui a nova "Pequena Miss Sprigfield", Amber Dempsey... que está a inaugurar a loja de alimentos para animais "Shop."
"Stupa Manzaralı Kafe" adındaki yerde.
Há um lugar ali chamado Stuperview Coffee Shop.
Durak market?
Stop-n-Shop.
Hayır, adı Arthur ve bir evcil hayvan dükkanı işletiyordu.
Não, é Arthur. E ele tinha um pet shop.
Paraya ihtiyacımız vardı. Biz de Warren caddesinde iş yaparak bu ihtiyacımızı giderebileceğimizi düşündük.
Pensámos que seria fácil prostituir-nos na Warren Avenue à porta do Snack-N-Shop.
Bunları porno mallar satan bir dükkandan almadım.
É importante que saibam que não as comprei numa sex shop.
Dostum Mike, Merkezde Pro Shop'ta çalışıyor.
O meu amigo Mike trabalha na loja.
Bana gümrük vergisiz Kahlùa * likörü alsana.
Compra-me Kahlúa no free shop.
ve eminim ki şu çılgın piramit it pro shop idi.
E aposto que aquela pirâmide maluca era apenas a loja do clube.
Bir daha öyle hızlı yediğinde onun kafasına vuracağım.
Da próxima vez que ele quiser comer "shop suey" assim depressa, entorno-lho pela cabeça.
Fotoğrafçı.
"Photo Shop"
M caddesinde bir dükkândan, yaklaşık 5 yıl önce almıştım.
Comprei-o na Rua M numa smart shop há cinco anos.
Pussy'nin Body Shop'u duraklarından biri değil mi?
A oficina do Pussy é uma das tuas, certo?
Free-shop'tan aldım.
"Obediência-Livre".
Neden 40 pound'luk prezervatif ve seks aleti aldı peki?
Porque é que compraria 40 caixas de preservativos e jogos da sex shop?
Burada da hiç yiyecek kalmamış.
Bem, não encontramos comida no Stop'N Shop.
Bir şeyler almak için Stop and Shop'a gideceğim.
Eu vou ao Stop'N Shop comprar milho doce.
Seth'le, Coffee Shop'taki ilk randevumuz çok iyi geçiyordu.
Eu e o Seth estávamos num grande primeiro encontro.
Hayır, 7 / 11.
Não, do Stop'N'Shop.
Buradan kazandığın 50 kağıdı Fantasy Bazaar çizgiroman dükkanındaki işine ilave ediyorsun.
Completas as 50 libras que ganhaste nisso a trabalhar numa comic shop, Fantasy Bazaar.
Kafe gibi bir yerden çıkıyordu.
Ela estava a sair de algo como um "coffee shop"
Bir ıvır-zıvır dükkanının antetli kağıdı.
A primeira página é da Pic'n'Shop.
Televizyonda görmüştüm.
Ah, sim. Já vi isso no TV Shop.
Bir yetişkin kitabevi ve babam oradan çıkıyor.
Um sex shop... Com meu Pai saindo dela.
Birisinin onu çalmasına karşı önlem olarak yok ettim. " " Yeni tarak aldım, Shop-More'dan 39 sente "
" Deitei fora, não fosse estar contaminado.
Yenilikçi malezmelerin bazıları Güney Attleboro Massachusetts'deki Jack'in Şaka Dükkanı tarafından sağlanmıştır.
Alguns destes artigos inovadores foram fornecidos pela "Jack's Joke Shop".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]