English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Sidecar

Sidecar traduction Portugais

45 traduction parallèle
Siz ek arabaya binin.
Desta vez vai você no sidecar.
"Bir Alman motosikleti ele geçirildi."
'Um sidecar alemão caiu em mãos francesas.'
Bana ve dostuma birer bira lütfen.
Uma cerveja e um sidecar para o meu amigo.
Bir kere, motorsikleti için yan bölüm alması gerekti.
Por alguma razão, teve que comprar um "sidecar" para sua motocicleta.
- "Sidecar" lütfen, teşekkürler.
- Um "Sidecar", obrigada.
- Barmen "sidecar" var mı.
- Empregado, um "sidecar".
- Sonra, seninle kutlama töreninden çıkıp, motosikletimin sepetinde resepsiyona gitmişiz..
Podíamos ter ido da cerimónia para o copo-de-água contigo no sidecar.
- Motosiklet sepetimin, saçların bozulmasın diye rüzgarlığı olsa bile mi?
Mesmo que o sidecar tivesse algo que protegesse o teu penteado?
Müzayedede el sallamak çok tehlikelidir. Sen görmedin ama bir motosiklet ve motosiklet sepeti aldın.
Quando acenaste, compraste uma mota e um sidecar.
1912'lerden kalmaydı. Kullanmayı mı tercih edersin sepete oturmayı mı?
Vais conduzir ou sentar-te no sidecar?
Manhattan istiyorum. Viski, bira, Rob Roy istiyorum. Ama içemiyorum ve buna deli oluyorum.
Quero um Manhattan, um whisky, uma cerveja, um Rob Roy e um Sidecar.
Tamam ama o küçük yere oturmam.
Pode ser. - Mas não me meto no sidecar.
Oraya kim otursa anında senin fahişen olur.
Quem quer que ande no sidecar é uma vacarrona.
Celestin, bu bir yan koltuk değil.
Ouça cá, Célestin, isto não é um sidecar!
Motosiklette yan bölümün temelleri.
Começando pelo básico de se andar no sidecar de motocicletas.
Sen sürerken yanına oturup tüfeği mi tutayım?
Compramos umas capas iguais? Dou tiros do sidecar da tua mota?
Yan sepetiyle dolaşması gerekecek.
Vais ter de andar com o sidecar.
Hayır, yan sepet senin motoruna bağlı.
Não. É que o meu sidecar está ligado à tua moto.
O an çaktım ki Joy, Earl'ün motosiklet almasına izin vermeyecekti çünkü hep yan tarafa ben binmek istemişimdir.
Eu estava chateado pela Joy não deixar o Earl ter uma mota, porque eu sempre quis andar num sidecar.
Bir de motosiklet arabası al, karını da oraya oturt.
Compra uma com "sidecar" para levar a patroa.
Lucy için bir motosiklet sepetine.
De um sidecar para a Lucy.
Seleye nasıl bindin?
Como entraste no sidecar?
Motor üstünde bir tilki görüyorum, selede de küçük bir tilki ve opossuma benzer bir hayvan var. Yedinci Çiftlik Caddesinde kuzeye gidiyorlar.
Vejo uma raposa numa moto, com uma raposa mais nova e o que parece ser um gambá no sidecar, vão para Norte na Faixa Sete da Quinta.
Buna sidecar deniyor.
Chama-se Sidecar.
2009 da, yarışı önde götürüyorken Bir tavşan yola atlayıp 160 mil süratle giden Nick'in kaza yapmasına neden oldu
Em 2009, enquanto liderava uma lebre foi para a estrada, fazendo o Nick bater com o Sidecar a 260 Km / h
Yanıma side car almayacağımı söyledim
Eu disse que não ia continuar com os Sidecar's.
Ancak takımla beraber kazasından beri elinde tuttuğu sidecar rekorunu kırma girişiminde bulunuyor
Em vez disso, a sua própria equipa irá tentar bater o record de volta em Sidecar, que permanece imbatível, desde o seu acidente.
Karakterin, cepli bir motosiklet kullanıyor.
A tua personagem anda numa moto que tem um sidecar.
Henry Ford kendi aracını yapana kadar arabalar sadece zenginler içindi. Genç bir girişimci, çalışan bir adam olarak hayali, çalışan bir ailede sepetli motosiklete sahip olmaktı.
Até Ford fabricar o seu, os carros eram basicamente para os ricos... assim, para um trabalhador, de família médoa, o seu sonho era comprar uma mota com sidecar...
Büyükbabam, Fritzie Baer'ın, sepetli'23 Chief'i vardı.
O meu avô tinha uma "Chief" 1923, com sidecar...
Hamile karısını hastaneye sepetli bir motosikletle götürmüştü, ve yeni doğan bebek eve sepetin içinde dönmüştü.
Levou a sua esposa grávida para o hospital no sidecar... e o bebe recém-nascido chegou em casa... no sidecar.
Önündeki beş yılda üç çocuğu daha olmuştu, ve ben dahil dört çocuk da o sepetle eve dönmüştük.
durante os 5 anos seguintes, ela teve mais 3 filhos... e os 4 andaram no sidecar.
Bir zamanlar hepiniz en iyi "sidecar" kokteyli yapardınız.
Há muito tempo que vocês fazem os melhores sidecar.
Evet meğer motor sepeti hayranıymış.
Sim, aparentemente ele é fã do sidecar.
Özel eklenmiş motosiklet sepeti.
Sidecar, feito sob medida.
Bir saf kokteyl, bana da kokteyl.
Sidecar e um sidecar virgem.
- Saf kokteyl ne?
O que há no sidecar virgem?
Motosiklet sepeti çok rahatmış.
Sabes, o sidecar é surpreendentemente confortável.
Ne tarafa gidiyorsunuz? İsterseniz adamım motora bir baksın.
Por que não me dizem para onde vão, e aqui o Sidecar vai dar uma olhadela no motor.
Ciddi ciddi mi düşünürsün yoksa "Sepetli motorsiklet alalım mı?" dediğimdeki gibi mi düşünürsün?
É um "vou pensar sobre isso" a sério, ou do tipo "Podemos ter uma moto com sidecar? Vou pensar sobre isso"! ?
Sanırım birisi, yaşIı kadınların aşağıya yukarıya yiyecek taşıması için motorsikletlere sepet eklemeli
Bem, alguém tem de fazer motas com sidecar para que as velhinhas possam levar as compras.
Bana bir Sidecar hazırla.
Faz-me um Sidecar.
Sidecar dedim.
Eu disse Sidecar.
Ben dünyadaki en iyi Sidecar'ları yaparım.
Eu faço o melhor Sidecar do mundo.
Konuşacak bir ruh bile yoktu.
Não havia uma alma com quem falar, por isso pedi um sidecar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]