Singapur traduction Portugais
365 traduction parallèle
Burma, Singapur, Ortadoğu, Orta Amerika, Vietnam Afrika, Bosna ve pek çoğu.
Bremem, Cingapura, Oriente Médio, América Central, Vietnam, África, Bósnia e por aí vai,
" Onu kilitledik ama kaçıp Singapur'da gemiden atladı.
" Fechamo-lo, mas ele escapou e deixou o barco em Singapura.
Dakar, Narvik, Derne ve Singapur.
Dakar, Nafik, Berna e Singapura.
Güverteler Singapur çöplüğünü andırıyor.
Os convés parecem os de um junco.
Singapur elçilerimiz, İngiltere hükümetine ait mektuplar bulmuş kral barbar gibi gösteriliyor ve Siyam'ın güçlü bir devlet koruması altına alınması talep ediliyormuş.
Agentes em Singapura acharam cópias de cartas ao governo inglês que descrevem o rei como bárbaro e sugerem a necessidade de tornar o Sião um protetorado.
- Bugün Singapur'dan gelen gemide...
- Quando o navio veio de Singapura... - Singapura!
- Singapur! - Dışarıdan gelen bir haber var mıydı?
- Trouxe alguma notícia de fora?
Başkomutanlık bize Singapur'da teslim olmamızı emretti.
Em Singapura, o quartel-general do comando ordenou-nos a rendição.
Tren hattı şurada Singapur'da başlıyor.
O caminho-de-ferro começa cá em baixo em Singapura.
Singapur çöktüğü zaman, o geride kalarak iki köprü patlattı. Japonlar onu yakalamadan önce daha pek çok iş başardı.
Quando Singapura caiu, ele ficou para trás e destruiu umas pontes e outras instalações, antes de os japoneses o apanharem.
Bu gece Singapur'a gitti.
Foi para Singapura, hoje à noite.
Singapur'daki izleme istasyonumuz bu aracın Japon Denizine inişinin zayıf yankılarını aldı.
A nossa estação de rastreio em Singapura registou ressonâncias indistintas desta nave a descer na área do Mar do Japão.
Singapur izleme istasyonu roketin Rusya'ya inmediği konusunda haklıysa, nereye indi?
Se a nossa estação de rastreio em Singapura tiver razão sobre o foguetão não ter aterrado na Rússia, onde aterrou, então?
Onu Singapur'da 42'de kaybettim.
Perdi-a em Singapura em 1942.
Bunun nedeni, petrolün Japon topraklarına getirilmesi sorunuydu. Çünkü Singapur'da İngiliz Kraliyet Donanması ve Hawaii'nin Pearl Harbor limanında ABD'nin Pasifik filosu konuşluydu.
Depois de ter o petróleo, havia ainda o problema de o transportar para o Japão invisível aos olhos da marinha britânica, em Singapura ou da vasta armada americana no Havai, em Pearl Harbour.
Bu durum Singapur'un yaptığı (! ) savunmanın tipik bir örneğiydi.
Esta confusão iria representar a reação de Singapura ao ataque.
8 şubat 1942 günü Johor Boğazı'nı geçerek Singapur'a girdiler.
Em 8 de Fevereiro de 1942, atravessaram os mil metros do estreito de Johore para Singapura.
Singapur'un kuzey kıyılarında herhangi bir savunma mevzisi yoktu. Bu nedenle rahatlıkla ilerlediler.
Não tinham construído defesas na costa norte da ilha e os japoneses conseguiram entrar sem serem perturbados.
Hemen hemen ciddi bir hava savunmasının kalmadığı Singapur'a uçaklar tekrar saldırdı.
Agora, os bombardeiros japoneses atacavam Singapura à vontade, pois virtualmente não havia defesa aérea.
İngilizler her ne kadar Singapur'un ele geçirilemez bir yer olduğunu düşünse de denizden yapılacak saldırıları gözardı etmemişlerdi.
Os britânicos achavam que Singapura era impenetrável, mas pensavam num ataque por mar.
"Her şeyi anlarım ancak Singapur'da kara gücünden yoksun oluşumuzu bir türlü aklım almıyor."
"A possibilidade de Singapura não ter defesas terrestres não fazia sentido tal como não faz sentido fazer um barco sem fundo."
Singapur'un düşüşü, İngiliz askeri tarihinin.. ... en büyük felaketi olarak kayıtlara geçti.
Esta derrota foi o pior desastre militar da história inglesa.
Britanya'ya bağlı binlerce asker teslim oluşlarından çok kısa bir süre önce Singapur'a gelmişti.
Centenas de tropas britânicas e da Commonwealth chegaram a Singapura dias antes, mesmo a tempo de se renderem.
Singapur'un elde edilmesiyle, bütün güneydoğu Asya, Japonların önüne serilmişti.
Com a queda de Singapura, o sudeste asiático era do Japão.
Hong Kong, Malaya, Singapur.
Hong-Kong, Malásia, Singapura.
Mountbatten onları hem orada hem de Singapur'da kullandı.
Mountbatten põe-nos em acção na Indonésia e em Singapura.
Kurulduğu an, dünyanın herhangi bir yerinde telefon edilebilir. Singapur, Karachi, hatta Moskova'dan.
Assim que estiver instalada, pode ser ligada a qualquer telefone do mundo, em Singapura, em Karachi e até mesmo em Moscovo.
Singapur'daydı.
- Tem estado em Singapura.
Singapur ile karşılaştır ve beni haberdar et.
Continua à escuta. Avisa-me se apanhares alguma coisa.
Singapur radyosu yanmış bir tekne parçası bulunduğunu söylüyor.
O rádio relatou que alguém encontrou um pedaço de casco queimado.
Singapur'a mı dönüyoruz?
Vamos voltar para Singapura?
Güzel, Singapur'a gidiyoruz.
Óptimo, vamos para Singapura.
Singapur'da saat 3'te ne yapacağız efendim?
O que fazemos em Singapura às 3 da tarde, senhor?
- Ama siz Singapur'a gitmediniz.
- Mas você não foi para Singapura.
Brüksel, Singapur.
Bruxelas, Singapura.
Bu Singapur cininin kötü bir yanı var.
Sabe qual é o problema desta "batida" de Singapura?
Singapur cini.
Bebida de Singapura.
210 sefer sayılı Singapur uçuşu için 3 numaralı kapı.
Voo 21 0 para Singapura, embarque imediato na Porta 3.
Singapur'da bu küçük şeyi bekleyen bir alıcım var.
Tenho um comprador em Singapura à espera deste pequeno item.
Sen ben ve Mike Singapur'dayız.
Tu, eu e a Mike em Singapura.
Singapur'un açıklamasına göre Hintçin'indeki Japon kuvvetlerinin sayısı 50,000'e ulaştı.
Segundo informações de Singapura, as forças japonesas na Indochina ascendem a cerca de 50 mil homens...
Singapur olabilir.
Singapura?
Singapur, Nixon ve Erie Gölü mü?
Nixon, Singapura, o lago Erie?
İngiltere, Singapur Adasını tanıdı.
A Grã-Bretanha reconheceu Singapura...
Gambiya, Singapur ve Maldiv Adaları BM'ye üye oldu.
Gâmbia, Singapura e Maldivas entraram para as Nações Unidas.
Singapur'u ve Hindistan'ı alacağız.
Singapura e a Índia!
- Singapur Kızağı, Ding-a-Ling. - Ding-a-Ling mi?
A "Fisga de Singapura" O "Dingaling"
Hong Kong, Singapur, Japonya, Okinawa'dan falan bulamazsanız o zaman Fransa'dan uçakla getirtirim.
Okinawa... então mando-os vir de França.
- Singapur'dan, iki yıl önce.
- Em Singapura, há dois anos.
Japonlar, Pearl Harbor'a saldırdıkları sabah Singapur'u da bombaladı.
No mesmo dia, bombardearam Singapura e Pearl Harbour.
Singapur'un düşüşünden az evvel.
Mesmo antes da queda de Singapura.