English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Smack

Smack traduction Portugais

56 traduction parallèle
Çünkü eroin insanları kontrol etmeyi sağlar.
Porque.. Smack.. é um grande controlador.
G.t herif, s.ktiğimin salağı!
Smack.. antes do show. Seu idiota!
- Benim için bir şeyler var mı?
Tem um.. smack.. para mim?
S.ktir git bana mal getir.
Caia fora e arranje.. smack...
Smack Man.
Gajo do pó...
Hiç şüphen olmasın, Smack Man.
Podes contar com isso... gajo do pó.
Sen hala Smack Man'de misin?
Ainda estás preocupado com o gajo do pó?
İşi çocuklarına bırakırsın.
Qualquer uma delas, estás morto. O "smack" é que é.
Çıkıntılık yapıyor, Esteban'a kilolarca kök verdiğini söylüyor.
Anda a dizer que vai transportar quilos de "smack" pelo Esteban.
Dostum, herkes bilir ki Esteban kökle çalışmaz.
Meu, toda a gente sabe que o Esteban não negoceia "smack".
Duydum ki senin küçük dostun, Esteban için kök işi yaptığınızı söylüyormuş.
Ando a ouvir que o teu amigo anda a negociar "smack" pelo Esteban.
"Esteban adına kök iş yapıyoruz."
"Andamos a negociar" smack "pelo Esteban."
"Neden Esteban kök işi yapsın ki?"
"Porque será que o Estebanm anda a traficar" smack? "
- Köke benziyor.
- Parece ser "smack".
5000 dolar değerinde saf kök kokain.
5,000 dólares de pura cocaína em "smack".
Ben Esteban için kök işi yapmıyordum.
Não andava a negociar "smack" pelo Esteban. - O quê?
- Ne? - Ben Esteban için kök işi yapmıyorum.
- Não ando a traficar "smack" pelo Esteban.
Jake için çalışıyordum derken ne demek istedin?
Que merda queres dizer ao traficares "smack" pelo Jake?
Kökü alıp kimsenin haberi olmadan satar.
Ele compra "smack", e a vender por aí.
Neden? - Neden Esteban kök işi yapıyor?
- Porque é que o Esteban traficaria "smack"?
Kökü kime veriyordun?
A quem ias entregar o "smack", rapaz?
James eroin işi yapıyor, Corky. Eroinci ve bizim sorunumuz değil.
O James anda a traficar "smack", Corky o problema não é nosso.
Corky kök işi yapmaktan sıkıldığını söyledi.
O Corky disse que está cansado de traficar "smack".
O yüzden işi değişip eroine dönmek istemiş.
Portanto quis mudar para o teu tipo de "smack".
Nicky, James'in sıradan biri olmaktan sıkıldığını ve daha büyük bir yere taşınmak istediğini söyledi. Bu yüzden Corky'den eroin alıp mağazasında satıyor çünkü Corky ona senden kurtulacağına söz vermiş.
A Nicky disse que o James está cansado de ser pobre e quis tornar-se em alguém maior, e assim tirou "smack" ao Corky e começou a vendê-lo na loja dele porque o Corky prometeu-lhe livrar-se de ti.
Esrar?
smack?
- Varoş tokadı nedir?
- O ghetto smack. - Que é isso de ghetto smack?
Saf eroin, yada dediğimiz gibi "tokatlamak".
Estava nas molduras. Heroína pura, ou "smack", como nós lhe chamamos.
Smack Daddy'le ilgili mesele şu...
Aquilo sobre o Smack Daddy é...
- Smack Daddy'i duymuş muydum?
Nunca ouviu falar do Smack Daddy?
Smack Daddy'le ilgili mesele biliyorsun o tek gecelik biri değil, o sonsuza dek.
Sobre o Smack Daddy é, sabe, com ele não é apenas uma noite.
Niye sataşıyorsun?
Punk, what you wanna do? You talkin'all that smack.
Vay. Belki kurbanımız gizliden numaralar çeviriyordu.
Talvez a vítima estivesse a tentar pôr o "smack" em "smackdown". ( smack = droga )
Kokain, eroin, amfetamin, depresan, coşturucu, kafa yapıcı, at sakinleştiricisi, inek paralizörü, cinsel gücü artırıcı, yeşil ezikler, sarı denizaltılar, LSD Mach 3, ve az miktarda insan sidiği mi?
"Crack, smack, anti-depressivos, externos, internos, tranquilizantes para cavalo, paralisantes de vacas, anabolizantes azuis, calmantes verdes, submarinos amarelos, LSD Mach 3, e restos de... urina humana?"
Bam!
Smack!
Bu ayar oldum yukarı bir yıldan uzun süre, ve neredeyse smack-kurulamak yürüdü o ortasında. 20 Polisler?
Estamos a preparar isto há mais de um ano e quase passou descaradamente no meio disto. - 20 polícias?
Dayak yemiş gibi hissettiğini biliyorum.
Sei que gostas de smack.
Smack Talk.
Smack talk.
Smack Talk'mu?
Smack talk?
Vay, Smack Talk.
Smack Talk, é um...
Smack diye bir hamster var.
Tem um Hamster chamado Smack.
"Smack" diye bir hamster varmış.
Tem um hamster chamado "Smack".
Ama Henry, cinayetler işlenirken telefondaki son işlemin "Smack Talk" diye bir oyun olduğunu söyledi.
Mas o Henry disse que a última actividade no telemóvel no momento dos assassinatos foi um jogo chamado "Smack Talk".
O zaman yukarıda Smack Talk oynuyordu, mutfaktan bir sesler duydu, kontrol etmek için aşağı indi, ne gördüyse gördü, ve bunun şokuyla, telefonu düşürdü.
Ele está no 2º andar, a jogar Smack Talk, ouve algo a acontecer na cozinha, desce as escadas para verificar, vê o que vê, e, em choque, deixa o telemóvel cair.
Görüyor musun?
No Smack Talk, você toca no ecrã, e ele grava por 45 segundos. Essa é a questão.
Konserden sonraya kadar eroin almayacaktık.
Nada de Smack até depois do show.
Şampuanı kap Göğüslerini göstermekten korkmaman harika birşey! "Muccukk"!
"Smack"!
- Varoş tokadı.
Vou fazer o "ghetto smack".
- Smack Daddy.
- Smack Daddy.
Ama Smack Daddy...
Mas o Smack Daddy...
Smack Talk, ekrana dokunuyorsun, 45 saniye süresince kaydediyor. Katili gördü.
Ele viu o assassino.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]