Snap traduction Portugais
119 traduction parallèle
İçine biraz da snap koyabilir misiniz?
Podem ser um bocado mais enérgicos nisto, rapazes? Muito bem. Está pronto.
Bir Snap Dog satıcısı var şurada.
Está ali um vendedor de "cãezinhos".
Param var. Snap Dog nedir bilmiyorum.
Tenho dinheiro... o que é isso?
Ben sana... Sen Snap Dog alacaksın.
Compramos "cãezinhos" e "arrumamo-los"
Ve kartlar eşleştiği zaman... İkisi de aynı kartsa sen "Snap" diyor sun ve kartını ben alıyorum.
E quando elas baterem e forem a mesma carta você diz "já", e eu pego.
Oh, ho! Snap. Hayır, küçük adam.
Não, pequenino.
İlk evin önüne giderdiniz : "Hile ya da... " Şrak!
Chegas à tua primeira casa : "Doces ou..." Snap! " Rebentou-se.
Jack Bealy, Elaltı Aletleri'nde çalışıyorum.
Jack Bealy, da "Snap-On Tools".
Çatır çutur etmelerinden nefret ediyorum.
Detesto quando ficam "snap. crackle. poop."
Hayır, Rubes. PlayStation'da "Pokémon" oynanmıyor.
Não, Rubies, não dá para jogar Pokemon Snap na Playstation.
Bana Kuzu Çene derdin ve sana Ciğer dediğimde utanırdın.
Você me chama de Lamb Chop e fica vermelho... ... eu sempre te chamo de Liver Snap.
- İşte snap.
" - Aí está o estalo.
Bana sakın Çıt Kupanın ne olduğunu bilmediğinizi söylemeyin?
Ok, não me digam que vocês não sabem o que é "Snap Cup".
Çevre olayı çok mühim.
Vejam, o Snap Cup é essencial para qualquer ambiente pessoal.
Ve şimdi Çıt Kupanın ev sahibesi, yani ben, okuyorum.
Então agora, o presidente da Snap Cup... eu... lê os bilhetes.
İlk Çıt Kupası.
Oh, o primeiro Snap Cup é tão excitante!
" Elle Woods ve Çıt Kupa arasındaki müşterek nokta nedir?
O que a Elle Woods e o Snap Cup têm em comum?
Gördünüz mü, Çıt Kupa işe yaradı.
Vejam, eu continuo a achar que o Snap Cup realmente funciona.
Tamam mı, Bayan Çıt Kupa?
Srta. Snap Cup?
Blok yapar, adam keser, sayı yapar, pas verir... pas alır ve serbest vuruş yapar.
Consegue bloquear, derrubar, marcar o "touchdown", fazer um "snap", segurar o "snap" e marcar o ponto extra.
Bütün yapacağın, paslar arasındaki o iki saniyede... ayakta kalıp topu Boobie'ye vermek.
Só tens de existir nos dois segundos entre o "snap"... e passares a bola ao Boobie.
Topu kaptı.
O "snap".
Winchell'a bacak arası pası, geri çekildi, sağa sarkıyor.
Um "snap" para Winchell, que recua e contorna à direita.
- Topu kaptılar, tepki verin!
- Reage ao "snap"!
Topu kapıyor, sağına bakıp fırlatıyor.
Ele marca o snap, recua, olha para a direita e lança.
.top kask seviyesinde atıIdı, güzel yakaladı. .ve Feuderday'den güzel bir vuruş geliyor.
Um snap alto, e é Feuderday quem pontapeia a bola.
Geri pası yakalıyor, top elinden kayıyor.
Marca o snap, abandona o lance...
.bütün oyuncuların rüyasıdır.
A oportunidade de vencer... no último snap.
İşte buna içilir.
- Ao Snap. - Ao Snap.
Snap.
Veja.
Oh, snap.
Toma.
Altin maymunlar da, tipki dev pandalar gibi sadece cin'de yasar.
O macaco dourado "snap-nosed", como o panda gigantesco, só existe na China.
Çıtırtı, şakırtı ve patlama.
Snap, crackle and pop.
Eyalet şampiyonası için bu son şansları.
É o vai ou racha para os Eagles. Zach faz o snap e passa para Jacob...
Giants sayıya gidiyor.
Wes Porter recebe o snap. Brock Kelley vai contra ele de cabeça...
Saracen pası alıyor, topu sağ taraftan koşan Williams'a geçirdi.
Saracen agarra a Snap, entrega a bola a Williams no lado direito.
Topu alıyor.
Ele agarra a Snap.
Onları kovalayıp yakalarım.
Snap'em apanha-los.
Bak, Krok izlerken Krik, Krak'a ne yapıyor!
Olha o que o Snap faz ao Pop, enquanto o Cracker assiste!
Vuruş geliyor.
Ali está a Snap.
Saracen topu alıyor.
Saracen leva a Snap.
Vuruş geliyor...
Ali está a Snap. E Brant... ele vai ao chão!
İşte aldı.
Ali está a Snap. Ele vai para um Spy
Bir öyle, bir böyle!
Snip, snap! Snip, snap!
Çat.
Snap.
- İşte snap oldu.
- A pressão.
Snap.
Já.
- Kahvemi şnap mı kaptan?
- Café ou schnaps, capitão?
Bana snap ver.
O que sangue, se pinça. me passe um snap.
Hadi.
Wes Porter recebe o snap.
Bir öyle, bir böyle! Bir öyle, bir böyle!
Snip, snap!