English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ S ] / Speed

Speed traduction Portugais

597 traduction parallèle
Buraya gel. - Speed.
Vem para aqui.
- Walker.
- Speed.
- Speed, Casper gibi yumruğu yiyeceksin.
- Speed, depois de Casper vais ser tu.
Ryder, Speed, buraya gelin.
Ryder, Speed, venham cá.
- Evet Speed?
- Speed?
Speed atmış, oldukça ilginçti.
Sim, estava a tripar. É uma curte.
- Eroinle amfetamin iyi oluyor. - Her şeyle olur... Kokainle mesela.
Cavalo com speed, é fixe!
- Sürat.
- Speed.
Bir tanesi tuzaktı ve Speed bu yüzden öldü.
Uma delas era uma armadilha, e Rápido morreu.
Speed Queen yarım boyla arkada, Lady Trust ve Miss Petrina.
A seguir Speed Queen, Lady Trust e Miss Petrina.
Finişe yaklaşırken Lady Scout önce, Speed Queen yarım boy geride.
Na recta final, Lady Scout à frente, Speed Queen a aproximar-se.
- Ve çizgi geçildi, kazanan Speed Queen!
E na meta final, vence Speed Queen!
Detroit'de kazanan Speed Queen, $ 7,20 verdi... 4.60 ve 3.40 da ikinci ve üçüncü verdi.
Em Detroit, a vencedora, Speed Queen, rendeu $ 7,20, $ 4,60 e $ 3,40.
Ama para için hep Speed'e gelirler.
Mas todos precisam do Speed para o do-re-mi.
Eski dostum Speed başka bir potansiyel galiple dönmüş.
O meu velho amigo Speed voltou com outro potencial vencedor. O meu velho amigo Speed voltou com outro potencial vencedor.
Ey New Orleans, Speed eve dönüyor.
New Orleans... O Speed volta para casa.
- Speed...
- Speed...
Speed'in "kanayan" dediği cinsten olmama şansın yüksek derim.
Tem boas possibilidades de não ser o que o Speed chama de "sangrador".
Tamam Speed.
Está bem, Speed.
- Merhaba Speed.
- Olá, Speed.
Bir sorun mu var Speed?
Alguma coisa errada, Speed?
- Speed.
- Speed.
Her zaman talihsiz sözler söylemişsindir Speed.
Sempre tiveste uma maneira infeliz de pôr as coisas.
- Uğradığına sevindim Speed.
- Ainda bem que pudeste vir, Speed.
Speed.
O Speed.
- Aynen, Speed.
- Igualmente, Speed.
Speed, sen de benim kadar kazandın.
Speed, fizeste tanto como eu.
Lanet olsun, şimdi ikimiz de bittik.
Que diabo, Speed, agora estamos ambos acabados.
Speed hakkında.
É sobre o Speed.
Speed'le artık bir ilişkimiz yok.
Eu e o Speed já não temos nada a ver um com o outro.
Speed'in bir tefeciye bir ton borcu var.
O Speed deve uma data de massa a uns canalhas.
O lanet Speed'e hiçbir şey borçlu değilim.
Não devo nada ao maldito do Speed.
- Burada Hızlı Yarışçı'yı gösterirler mi?
- Acham que passam cá o Speed Racer?
Speed, beni yarı yolda bırakmanın sırası değil.
Speed, não me podes agora desapontar.
İhtiyar Speed'i boğuyorlar.
Vão enforcar o velho Speed.
- Enerji.
- Speed.
- Şurası iyi, ahbap. Azıcık süratten korkmadın değil mi?
Não me digas que estás com medo da velocidade ( speed )?
- Speed de alıyorsun, değil mi?
- E meteste muito speed, não?
Speed.
Anfetaminas.
- Yarım bile istemediğinden emin misin?
- Não querem metade de um speed?
Ben amfetamin manyağıyım.
Gosto de speed.
Bu nedenle de, Speed kullanmayan tek bir Repo-adamı bile tanımıyorum.
Por isso não conheço nenhum de nós que não se drogue.
Speed mi?
Droga, é?
Devam et, çabuk etki ediyor.
Vai em frente Speed.
No-Doze ( uyuşturucu )'dan bahsetmiyorum bile.
É droga da pesada, e muita. Não é xarope de Robitussin nem speed.
KOKAİN ve UYARICILARI ikinciye.
A COCAÍNA e o SPEED na do meio.
Bütün büyük şehirlere dağıtımı Philadelphia yapar.
Filadélfia fornece de speed todas as grandes cidades do país.
Üretim için P2P maddesine ihtiyaçları var.
E esse P2P é preciso para fabricar speed.
Speed takılmış gördüm seni.
Pegou uma velocidade ou coisa assim?
Haydi, Speed.
Vamos, Speed.
"Speed" falan mı attın?
Tomaste anfetaminas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]