Stanley traduction Portugais
2,518 traduction parallèle
Stanley, eğer sana bir şey olursa...
Stanley, se te acontece alguma coisa...
- Stanley?
- Stanley.
Nasıl başka bir Stanley bulabilecek?
Vamos ver se o Josh encontra outro Stanley.
Sizce Stanley gibisi ağaçta mı yetişiyor?
Achas que o Stanley nasce em árvores?
Stanley ağacı diye birşey yok.
Não existe árvore de Stanley.
- Stanley, n'oluyor? - İçeri dönün ve kapıyı kilitleyin.
- Stanley, o que é que está a acontecer?
- Sadece şimdilik, Stanley.
- É só por enquanto, Stanley.
- Jake bu Stanley'i dışarıda bırakmak demek.
Jake, o Stanley irá ficar isolado!
Aptal olma, Stanley.
Não sejas estúpido, Stanley.
Stanley, kendini bir ev için öldürtme lütfen.
Stanley, por favor, não percas a vida por uma casa.
- Anlayamıyorum Stanley.
- Eu não compreendo, Stanley.
- -Hey, Stanley, Kıyafetlerini ne zaman giyeceksin?
Eh, Stanley, quando é que te vais vestir?
Mimi ve Stanley. Manley.
Mimi e Stanley.
Stanley'in arabasıysa, polis memuru James P. Albini'yi ara.
Se for do Stanley, liga para o James P. Albini.
"2001 : Bir Uzay Destanı." Stanley Kubrick yönetti.
2001, Uma Odisseia no Espaço, de Stanley Kubrick.
Ben Stanley Richmond.
Daqui é o Stanley Richmond.
Neredesiniz, Stanley?
Onde estás, Stanley?
Stanley, çıkın oradan.
- Stanley, sai daí. Não faças isso!
Stanley, orada ne oldu?
Stanley, o que é que aconteceu lá?
Stanley, diğerleri nerede?
Stanley, onde estão os outros?
Stanley topların burada, kamyonlarda olduğunu söyledi. Shaw Creek Köprüsü'nün doğusunda.
O Stanley disse que os morteiros estavam aqui nuns camiões, mesmo aqui, a leste da ponte de Shaw Creek.
Stanley, bulabildiğin her koşucuyu getir.
Stanley, vai buscar todos os mensageiros que encontrares.
Stanley Richmond'ın çiftliği.
Na quinta do Stanley Richmond.
Bir fincan kahve iç, Stanley.
Bebe um café, Stanley.
Hayır, ben, Stanley ve Phyllis.
Não, eu, o Stanley e a Phyllis até agora.
Arabadaki herkesin durumu iyi ama Stanley!
Todos dentro do carro ficaram bem. Stanley!
Aslına bakarsan, benimle bir daha konuşmazsan sana 1 milyon Stanley Akçesi vereyim.
Na verdade dou-te um bilhão de moedas Stanley se nunca mais falares comigo.
Stanley Akçesi'nin Schrute Lirası karşısında değeri nedir?
Qual o câmbio para moedas Stanley em dólares Schrute?
Stanley, sen dansediyorsun.
Stanley, estás a dançar?
Sanırım Stanley'nin de kafası karışmış.
Acho que também enganei o Stanley!
Stanley, sen de suç ortaklığına bakar mısın?
Stanley, podes verificar para os cúmplices?
Stanley?
Stanley?
Stanley çok komiktir.
O Stanley é hilariante.
¶ Michael ya da Stanley'i ara ¶ ¶ Jim, Dwight veya Creed ¶
Ligue ao Michael ou ao Stanley, Jim, Dwight ou ao Creed.
¶ Michael ya da Stanley'i ara Jim, Dwight veya Creed ¶
Ligue ao Michael ou ao Stanley, Jim, Dwight ou ao Creed.
İlk kurbanımız.
Stanley, a primeira vítima.
Düşündüm de, sizin de bilmeniz gerekiyor,... çünkü Stanley Hudson bizleri terketmeyi düşünüyormuş,... çünkü Utica'daki eski dostumuz Karen kendisine daha çok maaş teklif etmiş.
Quero que todos saibam que Stanley Hudson quer deixar-nos, porque nossa velha amiga Karen, de Utica, vai dar-lhe um salário maior.
Neden Stanley'i bizden ayırmaya çalışıyor o halde?
Porque é que ela quer tirar-nos o Stanley?
Stanley, burayı farklı yapan unsurların bir parçası.
O Stanley faz parte do que torna esta filial tão extraordinária.
Ve eğer Utica, Stanley'i bizden koparabileceğini düşünüyorsa,... başlarına büyük bir bela aldılar.
E se Utica pensa que vai roubar o Stanley, é porque querem outra coisa.
Para yok problem yok, Stanley.
"Mais dinheiro, mais problemas", Stanley.
Stanley'yi ailesinden öylece koparıp alamazsın.
Não podes separar o Stanley da sua família isso.
Stanley'e daha fazla para vermek neymiş göstereceğiz.
Assim aprende a não oferecer mais dinheiro ao Stanley.
Peki, Stanley, gerçekten gidecek misin?
Então, Stanley, vais mesmo embora?
Stanley için yapacaksın bunu.
faz isso pelo Stanley.
Lütfen Jim, sadece üstüne çıkıp, Stanley'yi hayâl edeceksin.
Vamos, Jim, põe-te em cima dela e pensa no Stanley.
Stanley'i alacağım.
Vou ficar com o Stanley.
Stanley.
Stanley!
Stanley?
Stanley!
Stanley, yağmur damlacıkları..
Stanley?
Güzel, çok güzel Stanley!
Sim. Óptimo!