Stefan traduction Portugais
2,617 traduction parallèle
Gerçekten bütün yaz rüyanda Stefan'ı mı gördün?
Tens sonhado o Verão inteiro com o Stefan?
Belki de Stefan tüm yaz boyunca sana ulaşmayı denedi ama dikkatin Damon yüzünden ona yardım edemeyecek kadar dağınıktı ki Stefan da güvenebileceği birisine ulaşmaya karar verdi. Yani bana.
- Ou, talvez o Stefan tenha estado a tentar comunicar contigo durante o Verão todo, mas tu tens estado demasiado distraída com o Damon para o ajudar e portanto ele comunicou com a pessoa em quem confia... eu.
Sen Stefan'ı bul.
- Encontra o Stefan.
Damon, Stefan yaralı.
Damon, o Stefan está ferido.
Hayır Stefan.
Não, Stefan.
Aynı rüyaları paylaşıyoruz ve ikimiz de Stefan'a değer veriyoruz diye benzediğimizi sanıyorsun. Ama benzemiyoruz.
Tu achas que por partilharmos os mesmos sonhos, e ambas nos preocuparmos com o Stefan que somos parecidas.
Stefan'la Silas'ı birbirine bağlayacağım.
Vou ligar o Stefan ao Silas.
Bilmen gereken çok şey var Stefan. Bir saniye.
Temos muito que pôr em dia, Stefan.
Stefan!
Stefan.
Stef?
Stefan...
Asırlarca Stefan ve Elena versiyonlarının birbirlerini bulmalarını izledim.
Século após século, eu vi versões do Stefan e da Elena a encontrarem-se.
Silas'ın gerçek aşkı vardı. Stefan'ın da Elena'sı var.
O Silas teve o seu verdadeiro amor e o Stefan tem a Elena.
Stefan'ı burada senle bırakıp gideyim de Elena'yla sonsuza dek mutlu mu yaşayayım?
Deixo-o aqui contigo enquanto vou viver feliz para sempre com a Elena?
Stefan var oldukça asla Elena'yla birlikte olamazsın.
E enquanto o Stefan estiver no caminho, nunca vais ficar com a Elena.
Stefan!
Stefan!
Stefan!
Stefan! Stefan!
Stefan, beni duyabiliyor musun?
Stefan, consegues ouvir-me?
Stefan'ı bulduğumuzu haber vereyim dedim.
Só quero que saibas que encontrámos o Stefan.
Arayıp Stefan'ı buldunuz mu ve Katherine güvende mi diye sordun.
Ligaste e perguntaste se tínhamos encontrado o Stefan e se a Katherine estava a salvo,
Evren seni aslında Stefan'a aşık olman için programlamış, bana değil. Bu da demek oluyor ki ne yaparsak yapalım ümitsiz vakayız.
Basicamente, o universo programou-te para te apaixonares pelo Stefan e não por mim, o que significa que... que somos uma causa perdida independentemente do que façamos.
Son birkaç gündür Stefan'ı bulmaya odaklandığımı biliyorum. Ama bunun sana karşı olan hislerimle alakası yok.
Ouve, eu sei que passei os últimos dias concentrada em encontrar o Stefan, mas isso não tem nada a ver com o que sinto por ti.
Stefan.
- Stefan.
Stefan için her şey çok kolay.
O Stefan teve sorte.
Senede bir kez tüm koleksiyonlarını sergiye çıkardıkları ve herkesin ünlü tarihi kişilikler olarak giyindiği bir balo. Stefan'a da kostüm aldım.
É a única altura do ano em que expõem a colecção inteira e toda a gente se disfarça de uma figura histórica famosa.
O bile gidiyor. Hadi ama Tyler.
Eu arranjei um disfarce para o Stefan, até ele vai.
Stefan'a bir kostüm aldın sanıyordun.
Pensava que tinhas arranjado um disfarce ao Stefan.
Stefan da anılarını kaybetti.
O Stefan perdeu a memória.
Buradaki tüm erkekler arasında Tessa doğrudan Stefan'ın yanına gitti.
- De todos os homens aqui presentes, a Tessa foi direitinha ao Stefan.
Stefan.
Stefan. Vieste assistir ao espectáculo?
Stefan?
Stefan?
Stefan, sen iyi misin?
Stefan, estás bem?
Aman Tanrım.
Meu Deus. Stefan.
Stefan, O geliyor.
Stefan, ela está a chegar.
Çok güzelsin, Stefan.
És lindo, Stefan.
Stefan, seni özledik.
Stefan. Sentimos a tua falta.
Sen prensipli bir adamsın Stefan. Sadece 2000 yaşındaki bir cadı anılarını sildi.
- És um homem de princípios Stefan, cujas memórias foram apagadas por uma bruxa com 2000 anos.
Tüm bunları Stefan için mi yaptın?
Fizeste isso tudo pelo Stefan?
Stefan'ı da getirebilirsin. Yani ironik bir şekilde o güne hatırlama günü deniyor.
Quer dizer, ironicamente é chamado Dia da Memória.
Umarım, gerçekten. Ama bu Stefan'ın karanlık, şiddetli geçmişini öğrenmesinin üstesinden nasıl geleceğine bağlı.
Espero que sim, a sério, depende de como o Stefan lida com as informações sobre o seu passado obscuro e tumultuoso.
Maalesef ki Stefan, dünyada iki tip vampir vardır tamam mı?
Infelizmente, Stefan, no mundo existem dois tipos de vampiros.
Stefan'ın hafızasını geri getirmek için yapabileceğim bir şey yok Jeremy.
Não há nada que possa fazer para restituir a memória ao Stefan, Jeremy.
Bak, bence o bizi arayana kadar bırakalım Stefan Stefan'lığını yapsın.
Até ela o fazer, deixemos o Stefan ser o Stefan.
Omuzlarında 100 yıllık vampir suçluluğunu taşımayan eğlenceli, takmayan, sarhoş Stefan.
O divertido, despreocupado e bêbado Stefan sem 100 anos de culpa vampírica em cima dos ombros.
Hadi ama Stefan.
Anda lá, Stefan. Confia em mim.
Hayır Stefan, sorun sende değildi.
Não. Stefan, não foste tu.
Stefan.
Stefan.
- Ben Stefan.
- Sou o Stefan.
Stefan...
Stefan.
Stefan.
Esse não é o Stefan.
O Stefan değil. Silas?
Silas?
Orada görüşür müyüz?
Podes levar o Stefan.