Sámi traduction Portugais
156 traduction parallèle
Sami soyundan geliyorum.
Eu sou de origem semítica.
Bu ilahî amaç batının ilmini ve gelişimini kavrayabilmeniz üzerineydi. Ardından Orta Doğu'ya dönüp bu ilmi biz Sami dostlarınızla paylaşacaktınız.
A sua divina intenção... era para vocês absorverem o conhecimento ocidental e progresso, e depois, regressar ao Médio Oriente e partilhá-lo connosco... vocês parceiros semitas.
Bak, Eğer Sami kurtaracaksak, Orduya ihtiyacımız var.
Olha, se vamos resgatar a Sam, nós precisamos de um exército.
Bence bir sonraki sahnede Sami Carrie'yi Austin ile birlikte yatakta yakalayacak.. ... ve terk edecek.
Palpita-me que na próxima cena o Sami vai encontrar a Carrie na cama com o Austin e vai deixá-lo.
Onunla tatlı dille konuş, Sami.
Fala com ele, Sami.
Mordechai'ın oğlu, Sami!
O vendador de madeira. Sami
Sami Schwartz bizden biridir.
Olha para ele.
Gerçek bir komünist!
Sami Schwartz, é dos nossos, um amigo, um verdadeiro comunista.
Sami Schwartz, parti 1 numaralı vagonun Sovyet sekreteri olmana karar verdi.
Sami Schwartz, o Partido nomeia-te secretário do soviete da carruagem Nº 1.
- Jossi! Sami'yi rahat bırak!
- Yossi deixa-me o Sami em paz!
Seninle zaten evlenemem, ben partiyle evlendim!
Guarda o teu Sami. Vou expulsá-lo do Partido! Já não quero casar contigo.
Bir oğul kaybettim, Sami komünist oldu.
Para já, já não tenho filho. O meu Sami é comunista.
Sev beni, Sami!
Ama-me, Sami.
Sami, bizimle gel!
Sami, vem.
Sami, öz oğlum bile!
Nem sequer Sami, o meu próprio filho.
Sami ile bitirdim.
Deixei Sami.
Afro-Amerikan, Sami-Amerikan Kadın-Amerikan'la yaşamaya zorluyorlar beni gene!
Puseram-me a viver com um afro-americano, um americano-semita e uma mulher americana.
Ancak New York Sami Tanrılarının kanunlarını uygulamaya başlarsa onu yakalayabiliriz.
Se a lei do Bom Samaritano for aprovada aqui, talvez o agarremos.
Sami'de ve Fiskardo'da toplu kıyıma uğradık ve Tanrı bilir daha nerelerde.
Tivemos massacres em Sami e Fiskardo e sabe Deus em que outros sítios.
Aslında ifade doğru değil, Yahudileri sadece Sami insanları olarak görmek gerek,..... ama kendi gayelerimiz için, Anti-Yahudi olan kişiyi yahudi'den nefret eden..
Na verdade o termo é um pouco impreciso, visto que os judeus são apenas um dos povos semitas. Mas para os nossos fins, diremos que um anti-semita... é alguém que odeia ou é contra judeus.
Yahudilik : Sami kökenli bir ırk.
" Judeu : uma raça de origem semítica...
- Daniel, Julien, bu Sami.
Este é o Daniel, o Julian e este é o Sabé.
Sami Fransızca bilmiyor.
- Em inglês, ele não fala francês!
Hey, Sami. Televizyona çıkmışsın.
Ei, Sami, tu estás na TV.
Polis Sami Zarhouni'yi Sophie Grier cinayetiyle ilgili sorgulamak için arıyor. Ne?
... Sami Zarhouni, em conexão com o assassinato de Sophie Grear.
Polis Sami Zarhouni'nin Grier'ın odasına girerken otel müdürü tarafından görüldüğünü açıkladı.
A polícia confirma que Zarhouni foi visto pelo gerente a entrar no quarto do motel.
- Bizden birine benzeyene birinden bir cüzdan çal.
Sami, rouba a carteira de alguém que se pareça com um de nós.
Sen bittin, Sami ve bunu sen de biliyorsun.
Foste apanhado, Sami.
Sami'ye artık ölü bir adam olduğunu söyleyin.
Ajudas o Sami, és um homem morto.
- Hadi, ver şu topu, evlat!
- Dá-me essa bola, Sami.
Dinle Sammy iyi bir nişancı değilim ama Samiriyeli büyük kurşunlar kullanır.
Escute, Sami eu não atiro muito bem, mas isto tem balas bem grandes.
Sammy, diğerlerini al ve buradan çıkın.
Sami, leva os teus camaradas e ponham-se a andar.
"Bul" ( "baal" eski Sami ırkların tanrılarından biri ) ve "on" ( osiris ) saklanmış isimleri ile ata "yahbulon" yüksek rütbeli masonlar için tanrının en gizli ve esrarengiz isimidir.
Você ou é parte do problema, ou parte da solução "
Pekala yeni bir öneri!
Essa é boa, não? Ouviste, Sami?
Dinle, Sami? Ben hiçbir şey vermiyorum.
Estou a lixar-me para isso, façam o vosso negócio.
- Sorun ne, Sami?
- Sami, o que aconteceu?
- Ne arıyorsun? - Sigara.
- Os meus cigarros, Sami.
Sami ve beni ilgilendiriyor mu?
- Diz respeito a mim e ao Sami?
Sami ırkına karşı filanmısın -
Seu anti-semita...
Kesin Sami dillerinden.
Hebreu, talvez. Semita, de certeza.
- Sami yaralandı ve kan kaybediyor!
- O Sami está ferido e a sangrar!
- Geri zekâlı, Sami yaralanmış!
- És um idiota, o Sami está ferido!
İyi şanslar, Sami.
Boa sorte, Sami.
Tutun, Sami, tutun.
Segura, Sami, segura.
Seni seviyorum, Sami.
Amo-te, Sami.
Sami bize ihanet etmez.
Sami não vai trair-nos.
Adım Sami.
Chamo-me Sami.
Sami'yle görüşecektim.
Estou à procura do Sami.
Sami!
Sami!
Yok ebenin Ali Sami!
Mas que grande calhau!
Sami, benim. Kardeşin Anthony.
Sammy, sou eu Anthony, o teu irmão.