Söylediler traduction Portugais
8,934 traduction parallèle
Vezne ile buluşacağını söylediler.
Disseram que iríeis encontrar-vos com o tesoureiro.
Oğlum Charles'ın kaldığına dair haberi aileye gönderdim ve Fransız Saray'ı için ayrıldığını söylediler.
Tentei falar com a família onde estava o Carlos. Disseram que ele partiu para a corte francesa.
Ben hastalandığımda kulağım ağrıyordu, ateşim vardı bana eğer ağrı geri gelirse uzun yaşamayacağımı söylediler.
Quando fiquei doente com a dor no ouvido e febril disseram que se a dor voltasse, não sobreviveria muito.
Yol ekibinin delirdiğini söylediler.
Disse que os trabalhadores ficaram malucos.
Mozaiklerden birinden bir çeşit taş... -... aldığını söylediler?
Dizem que levou um tipo de pedra de um dos mosaicos?
Zack'in seni takip ettiğini söylediler.
Dizem que o Zack a seguiu.
Bob ve Carol Hall adında ajanları olmadığını söylediler. Ne?
Eles não têm nenhuns agentes chamados Bob ou Carol Hall.
Gaz sızıntısı yüzünden olduğunu söylediler.
Disseram que foi uma fuga de gás.
Cinayetten tutuklandığını söylediler.
Disseram que ele foi preso por homicídio.
â ™ ª Bunu o kadar çok istiyorsam gidip almamı söylediler â ™ ª â ™ ª Sonsuza kadar şarkı yazacağım â ™ ª â ™ ª Gençliğimden beri yazıyorum Ama hiç parlayamadım â ™ ª â ™ ª Bilmediklerinden korkuyorlar.
Se é uma coisa que queres muito Tens de te fazer à vida Vou compor para sempre Faço-o desde pequena Mas nunca pude brilhar
Adımı söylediler sahneye çıktım.
Chamaram o meu nome, fui ao palco.
- Highsmith Royale içmemi söylediler.
Disseram-me para pedir um Highsmith Royale.
Galavan hakkında bir şey söylediler mi?
Disseram alguma coisa sobre o Galavan?
Eve geleceğini söylediler ama kendim görmem gerekiyordu.
Disseram-me que estavas em casa, mas eu tinha de ver com os meus próprios olhos.
Defiance'da kalırsam beni öldüreceklerini söylediler.
Disseram-me que me matariam se permanecesse em Defiance.
Konuşursam kızıma zarar vereceklerini söylediler.
Disseram que se falasse, iam fazer mal a minha filha.
Cesetten kurtulmanı söylediler ve böylece ortak oldun değil mi?
Eles fizeram-no livrar-se do corpo, para torna-se cúmplice?
Burada Kutsal Topraklar'da olduğunu söylediler.
Disseram que estaria aqui, em Holy Ground.
Bana okuyup yazabildiğini, hesap defteri tutabildiğini ve iki farklı Afrika dili konuşabildiğini söylediler.
Disseram-me que sabe ler e escrever, fazer livros de finanças, e que fala duas línguas africanas.
Evet, et ve kemikten olduğunu söylediler. Yapay olarak yaratılmış.
Sim, disseram que és de carne e osso... artificialmente concebida.
Kara ekibi ellerinde ve tesisin pozisyonumuza kitlendiğini söylediler.
A equipa de terra foi feita prisioneira e avisaram-nos que sabem a nossa localização.
Sessizce gidersem, onursuz olan yerine normal terhis vereceklerini söylediler.
Disseram que se ficasse calado, me dispensavam sem desonra.
- Sık sık geldiğini söylediler.
Disseram que é assíduo.
- Ne zaman olduğunu söylediler mi?
- Será que eles disseram quando?
Oraya gittim ve gemisinin Bermuda adındaki bir yere rotasının saptığını söylediler.
Fui lá. Disseram-me que o navio foi desviado da rota para um local chamado Bermudas.
Erkek kardeşime on yaşındayken çocuk felci olduğunu söylediler ama sadece sakar olduğu anlaşıldı.
Eles disseram ao meu irmão que ele tinha poliomielite quando ele tinha dez anos, mas descobriram-se que ele era apenas desajeitado.
Bu sabah bacak desteklerimi çıkartmayacaklarını söylediler.
De manhã disseram-me que não vou largar as muletas.
Parayı alır almaz, bunun bir "ön ödeme" olduğunu söylediler.
Assim que o receberam, disseram que era um adiantamento.
Senden saçını kızıla boyamanı isteyenler nedenini söylediler mi?
Quando te pediram para pintares o cabelo de vermelho... Disseram porquê?
Ama 20 dakika iPad'le oynayabileceğimi söylediler.
Mas eles disseram que eu podia ficar 20 minutos com o ipad.
Yatağında huzur içinde öldüğünü söylediler.
Foi-me dito que morreu pacificamente, na sua cama.
Sana ne yapmanı söylediler?
O que te disseram para fazer?
- Savaş alanından geldim çünkü, Hessian askerleri ile ilgili bir şeyler bildiğini söylediler.
- Fui chamado na batalha porque você disse ter informações sobre um soldado Hessiano
Ölümcül şekilde yaralandığını söylediler.
Ouvi que foi mortalmente ferido.
Amin'i ararayıp, ona, devrimine yardım etmek için Rus skerlerini gönderdiklerini söylediler.
Chamaram Amin para dizer-lhe que iam enviar tropas russas para ajudar a sua revolução.
Onlarla bir alakası olmadığını ve CBS'i kandırdığını söylediler.
Ele não tinha nada que ver com eles, e tinha enganado a CBS.
Maggie'nin ofisindekiler, işle alakalı bir kızgınlığın olmadığını söylediler. Ama telefonuna ulaştım.
O pessoal do emprego da Maggie diz que não havia razões para estar aborrecida, mas apanhei o telefone dela.
Ziyaretçim olduğunu söylediler.
Disseram-me que tinha uma visita.
CJ'in yasal varisi olmak için başvurduğunu söylediler.
Disseram-me que estás a tentar ser o tutor legal do CJ.
- Buraya geldiğinizi söylediler.
Disseram-me que estava cá.
Sonra da bağışıkların sözlerine aldandınız. Her şeyin bir plan olduğunu ve seçilmiş kişiler olduğunuzu çocuklarınızın ise seçilmediğini, her şeyin kader olduğunu söylediler.
Então, encontrou os imunes, e eles disseram-lhe que tudo estava destinado a acontecer, que tinha sido escolhido e os seus filhos não, e que tudo isto foi obra do destino.
Bilgilerini çoktan gönderdim. Sıradaki çalışmaları için ideal adayın sen olduğunu söylediler.
Agora, já enviei os teus dados e eles disseram que és o candidato ideal para o próximo estudo deles.
1 saat içerisinde tekrar arayacaklarını söylediler.
Eles disseram-me que ligavam dentro de uma hora.
Grace ( Güzellik ) adını verme sebebim de bu zaten. Hastanedeki tüm doktorlar durumunun çok iyi olduğunu söylediler.
Todos os médicos do hospital disseram que ela é um milagre.
Regis McKenna'nın yaptığını söylediler.
Eles disseram : "Regis McKenna."
Sabah polisin gelip kendisini sorgulayacağını söylediler.
Disseram-lhe que a Polícia iria interrogá-lo na manhã seguinte.
Çocuklarla konuşmanı istediklerini söylediler nasıl olsa.
Querem que fales com os rapazes.
Şarkın için başka fikir lazım olursa iyi bir ekip olduğumuzu söylediler.
Se tiver mais ideias que queiras para a tua música, disseram-me que somos uma óptima equipa.
Onlar Panaji'ye ne için geldiklerini söylediler mi?
Não me lembro. Disseram porque estavam em Panaji?
Peki onların Panaji'ye o gün hangi.. ... nedenden dolayı geldiklerini de hatırlıyor musuz. Onlar söylediler.
Acredito que se lembre que demonstrem o seu agrado, mas como se lembra do dia e da razão para terem ido a Panaji?
Yeni geldiğini söylediler.
- Disseram-me que chegou agora.
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49
söylediğim gibi 241
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söyleyeyim mi 49