Takip ediliyorum traduction Portugais
95 traduction parallèle
Bu, takip ediliyorum demek.
Significa que sou seguido.
- Takip ediliyorum.
- Estou a ser perseguido.
Takip ediliyorum hissine kapıldım.
Tenho a sensação de ser seguido.
- Takip ediliyorum.
- Estou a ser seguido.
Bir manyak tarafından takip ediliyorum.
- Anda um maluco a perseguir-me.
Sana söyledim, takip ediliyorum.
Já lhe disse que andam a seguir-me.
Amy, ben B.A. Century Bulvarı'ndan doğuya gidiyorum ve takip ediliyorum.
Amy, é o BA, estou na Century Boulevard e estou a ser seguido.
Takip ediliyorum.
Estou a ser seguida.
Takip ediliyorum.
Estou a ser perseguido.
Mavi beyaz bir araba tarafından takip ediliyorum!
Estou a ser perseguido por um carro da polícia.
FBI tarafından takip ediliyorum.
Sou seguido pelo FBI aonde quer que vá.
Takip ediliyorum.
Estou paranóico.
Sizinle beş dakika bile beraber değilim, ve polisler tarafından takip ediliyorum!
Estou com vocês á cinco minutos, e já estou a ser perseguido por polícias!
- Takip ediliyorum.
Estou a ser seguido.
Ben kesinlikle takip ediliyorum.
Estou mesmo a ser seguido. Falo contigo depois. Estou mesmo a ser seguido.
Sanırım bir psikiyatrist tarafından takip ediliyorum.
Uma psiquiatra anda atrás de mim.
Takip ediliyorum gibi saçma bir fikre kapıldım.
Ando com a ideia maluca de que me estão a seguir.
- Takip ediliyorum, Dr Lecter. - Farkındayım.
- Estou a ser seguida, Dr. Lecter.
Şu aralar da takip ediliyorum o yüzden etkileyiciliğimden şüphem yok.
Sim, e eu ando a ser seguida, por isso sei que sou atraente.
Şeytan tarafından takip ediliyorum her köşede, her sokakta
Sou perseguido pelo diabo, sempre na esquina, em cada rua
Şeytan tarafından takip ediliyorum her gün ve her gece
Sou perseguido pelo diabo, todo o dia e toda a noite
Robbie ismine yanıt vermek üzere takip ediliyorum.
Estou programado para responder pelo nome de Robbie.
Dinle, tam bir deli tarafından gizlice takip ediliyorum.
Ouve, estou a ser perseguido por um doido varrido, certo?
Doktor Jennings, takip ediliyorum.
" Doutor Jennings.
Takip ediliyorum!
Estou a ser perseguido!
- Takip ediliyorum.
- Estamos a ser seguidos.
"Dave, ben takip ediliyorum."
Dave, estou a ser seguido.
"Bir kadın sesince takip ediliyorum."
Ando a ser seguido por uma voz de mulher.
Sürekli takip ediliyorum.
Sou seguida para todo lugar. Isso é...
Ronnie, takip ediliyorum.
Ronnie, estão a seguir-me.
Ben de takip ediliyorum.
- Também me estão a seguir.
Bay Açık Dondurma tarafından takip ediliyorum.
Estou a ser perseguido pelo Sr.serviço macio.
Hala takip ediliyorum.
Ainda está atrás de mim, não é?
FBI geri döndü, gördüm. Tekrar takip ediliyorum.
O FBI está de volta, eu vi. Estou a ser vigiado outra vez.
Şimdi de, biri ya da bir şey tarafından takip ediliyorum ve sanırım bunun babam ile bir ilgisi var. Çünkü bana birşeyler anlatmaya çalışıyor.
E estou a ser assombrada por alguém ou por algo e acho que tem a ver com ele, porque tenta dizer-me algo.
- Sanırım takip ediliyorum.
- O que se passa? - Acho que estou a ser seguida.
Şu anda kendi arabam tarafından takip ediliyorum.
Estou a ser perseguido pelo meu carro. Tenho de ir.
Takip ediliyorum.
Ando a ser observado.
Takip ediliyorum.
Pois, andam a me vigiar.
Sanırım takip ediliyorum.
Acho que ando a ser seguida.
O zamanlar buna şaşırmamıştım ama hâlâ takip ediliyorum.
Não me surpreendeu na altura, mas continuo a ser seguida.
Takip ediliyorum.
Por favor ajude-me...
Takip ediliyorum.
- Estou a ser perseguida.
Bu adamların şakası yok Jeremy. Şimdi de ben takip ediliyorum.
Estes caras não estão brincando, Jeremy.
Takip ediliyorum.
Estou a ser seguido.
Şimdi de ben takip ediliyorum.
Agora, eu estou a ser seguido.
Takip ediliyorum.
Eu estou a ser seguida.
Hep takip ediliyorum.
Estou a sentir-me acossado.
- Gene mi takip ediliyorum? - Evet
Alguém me está a seguir de novo?
- Takip mi ediliyorum?
Há alguém atrás de mim?
Takip mi ediliyorum?
Estás a seguir-me?