Tanga traduction Portugais
858 traduction parallèle
Tanga dondan başka giyecekleri yok.
Só usam divisas G.
Onlara bunun nasıl büyük bir heyecan olduğunu söyleyeceğim.
Qual promover! Vou dizer-lhes como estou a vibrar, e não é tanga.
Vivian geçti, Nigel orada Leydi Sarah Kalem Farthing Vivian Buharlı Kalça Bisküvi Losyon Gore Stringbottom Smith'le şakalaşıyor.
O Vivian já passou, e o Nigel chega agora, apreciando uma piada com Lady Sarah Lápis Moeda Vivian Cilindro Adams Coxa Biscoito Aftershave Gore Tanga Smith.
- Bana saçmalık gibi geliyor.
- Soa-me a tanga, e das grandes.
- Zaten saçmalık efendim.
- É uma tanga das grandes, General.
Hiç böyle zırvalık duydun mu?
Já ouviram uma tanga destas?
Şaka yapıyorsun herhalde.
Estás na tanga!
Aynanın önünde, zebra derisi taklidi bir suspansuvarla dans ediyordun.
Estavas a dançar em frente ao espelho com uma tanga tipo pele de zebra.
İççamaşırlı Julia Roberts'ı çekebiliyorsak bu çatlağı da çekeriz.
Se temos uma foto da Julia Roberts de tanga, teremos uma dele.
Okusaydın "Çöplük Bankası" yazdığını görürdün.
Se soubesses, podias ter lido "Banco da Tanga"!
Bana koko aldığımda "Koko aldığında hep böyle oluyor" diyorsun.
Sempre que "meto" coca, tu vens com essa tanga, meu.
Bunlar Hollywood zırvası.
Isso é tanga de Hollywood.
Tecrübemle üstesinden gelirim demiştin.
Muita tanga e experiência é quanto basta.
- Bakalım ne kadar tecrübeliymişsin. - Tamam. Hadi bakalım, yürü.
Anda daí experimentar alguma da minha tanga.
Tam vahşi yerlilere yem olmak üzerelerken... Peştamal giyen ve 40 $'lık saç kesimi olan bir adam çıkıp herkesi kurtarır.
Quando estão prestes a cair nas garras dos selvagens um tipo de tanga e com um cabelo impecável aparece e salva toda a gente.
Dans Komitesi Başkanlığı saçmalıktan başka bir şey değil.
Ser Secretário do Comité de Dança é tanga...
Son seferinde nasıl yalan attığımı hatırlamıyorum.
Não me lembro que tanga meti da última vez.
Saçmalık bu.
Isto é uma tanga.
Saçmalık bu!
isto é uma tanga!
Ama gitmeden önce ikinizin bilmesini isterim ki süper polis hikayesi işe yarıyordu.
Desculpe. Mas antes que me vá, quero que vocês dois saibam que a tanga dos super-polícias estava a dar.
Kesinlikle çingenedir.
Nem pensar, é uma tanga.
Deminki sahnesi çok berbattı.
Aquela cena foi tanga.
- İçeride kalmış olabilir.
- Ela provavelmente está na tanga.
Hadi dostum, neler yumurtlayacağını koğuştakiler de duysun.
Põe a malta a ouvir a conversa da tanga dele.
Bu hayatımda duyduğum en büyük saçmalıktı.
Essa foi a maior tanga que já ouvi nos dias a minha vida.
- Etkili bir saçmalık ama. Başka işin yok mu senin.
É uma tanga muito eficaz.
Elliot Gibson beni tanga içinde gösteren fotoları okuldaki herkese mesaj attı.
O Elliot Gibson enviou mensagens com fotos minhas a usar tanga a todos na escola.
Benimle dalga mı geçiyorsun?
- Claro. Está na tanga comigo ou quê? Não entendo!
Aslında bana göre hepsi saçmalık ama bypassa az kalmışsa artık soru sormuyorsun.
Pessoalmente, acho tudo uma grande tanga. Mas depois de um bypass, pára-se de fazer perguntas.
- Reilly palavra.
- O Reilly é uma tanga.
Kaliteli sosyete metamfetamini kasaba pisliğiyle takas etmem zaten.
Além disso, não troco material do bom por lixo da tanga.
Herhâlde sen inanmıyorsun, değil mi?
Não acreditas nessa tanga, pois não?
Babam size üç kağıtçı diyor. - Jason.
- O meu pai diz que vocês são tanga.
- Üç kağıtçı olduğunuzu söylüyor o yüzden iflas etmişsiniz.
Ele diz que vocês são tanga. Por isso é que foram á falência.
Bana "Sorun sende değil, bende" mi diyorsun?
Estás a dar-me a tanga do : "Não és tu, sou eu"?
- Bu yalan, sen de biliyorsun.
- Isso é tanga e tu sabes.
Bunlar gibi ucuz uğraşlardan değil.
Não é um destes produtos da tanga.
- Şaka yapıyorsun.
- Deves estar na tanga.
Çok yakında sana omlet yapmak için yumurtaları kırmak zorunda olduğun zırvasını da öğretecektir.
Dentro em breve ele vai dar-te a tanga de... que "se têm que partir ovos para se fazer uma omeleta".
Sana hiç bir şey söylemem!
Não te estou a dar tanga!
Kumsalda'yı izleyelim. Tanga bikini giymiş üniversiteli kızları izlemeye itirazım olmaz.
Não me importava de ver umas universitárias em fio dental.
Peggy zengin olacak ve platin kartı peştamal giyen Nübyeli bir ilah tarafından taşınacak mı?
Irá Peggy achar ouro e ter o seu cartão de crédito de platina, transportado na tanga de um deus núbio?
IQ testleri tamamen saçmalık.
Os testes de QI são uma tanga pegada.
Bu beleşçinin önde gidenleriyle hayatını kazanmaya çalışmak tam bir saçmalık.
É uma treta ganhar a vida com estes contactos da tanga.
Çok içtin.
És só tanga, tu.
Palavra mıymış yani?
Era tanga?
Saçma.
- Tanga.
- Palavra.
- Tanga.
ikisi de tanga mı?
Perdi o casaco, ouvi um sermão.
Şaka yapıyorsun.
- Tás na tanga.
Ne diyebilirdim ki?
Tás na tanga comigo.