English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ T ] / Teşkilat

Teşkilat traduction Portugais

2,404 traduction parallèle
Sizinki gibi büyük ve varlığı meçhul bir teşkilat, bir ton silah ve bir sürü gorille çıkageliyor ve...
Uma grande organização como a sua, chega aqui com uns quantos gorilas e...
Benim adım Nicky. Herkes için mutlu sonlar yaratmaya adamış sonsuza dek Mutlu İsimli gizli teşkilatın başkanıyım.
O meu nome é Nicky, e sou o gerente da Agência Felizes Para Sempre, uma organização dedicada a proporcionar finais felizes a todas as pessoas.
Cadı gelip bütün teşkilatı yıkacam dediğin de, Ben de ona, "Şimdi, aynı dili konuşuyoruz" dedim.
Quando ela disse que queria tirar aquela velha colmeia, eu disse : "Agora, temos alguma coisa em comum".
Sonsuza Dek Mutlu Teşkilatı'nın başımıza bela olabileceğini hep biliyorduk.
Sempre soubemos que a Agência Felizes Para Sempre seria uma ameaça.
Dilim varmıyor ama teşkilat yenildi.
Temo que a Agência esteja derrotada.
Ajanları toplayıp teşkilatı yeniden kuracam.
Temos agentes para substituir e uma agência para reconstruir.
Doğu Avrupa ve Orta Asya'da Karşı Casusluk Teşkilatı'mızın bir parçası oldu.
Tornou-se parte das nossas operações de contra espionagem no leste da Europa e Ásia Central.
Dosya Kapandı Karşı Casusluk Teşkilatı, Proje Raporu
CASO ENCERRADO
Teşkilatımın yapmama izin vermeyeceği şeyleri yapmanı istiyorum.
Preciso que faças coisas que a minha agência não me deixa fazer.
Glenview Polis Teşkilatı`na girmek istiyordum.
Queria tornar-me membro do departamento da Polícia de Glenview.
Polis teşkilatını kim takar.
Que se lixe o departamento da polícia.
Glenview Polis Teşkilatı. Ben Komiser Bressman.
Polícia de Glenview Sargento Bressman.
Washington Emniyet Teşkilatından eski polis, dedektif kıdemli.
É um ex-WDCPD, um detective.
Dünya'ya gelip giden uzaylıları takip ve kontrol eden çok gizli bir devlet teşkilatında görevliyiz.
Somos de uma organização governamental secreta que fiscaliza e vigia a actividade extraterrestre dentro e fora da Terra.
Yardıma ihtiyacımız olması durumunda itfaiye teşkilatı hazır olacak.
Os bombeiros estarão a postos, para o caso de precisarmos de ajuda.
Meksika polis teşkilatından aldığımız takip dosyası bu.
Têm aqui um ficheiro de vigilância da DFS no México.
Buraya Ulusal Güvenlik Teşkilatı adına geldim çünkü sizinle ve Bay Westen ile bir mazim var.
Estou aqui hoje emprestado pelo CSS por causa da minha experiência convosco.
Ulusal Güvenlik Teşkilatı yetkilileri, bugün İrlanda kökenli bir şüphelinin tutuklandığını duyurdu.
Agentes de segurança anunciaram hoje cedo a prisão de uma cidadã irlandesa.
Sırf o mektubu alabilmek için Ulusal Güvenlik Teşkilatı'ndaki bağlantılarımı harekete geçirmek zorunda kaldım.
Mexi uns pauzinhos na Segurança Nacional só para arranjar essa carta.
Detective Fredmatt. Detroit Polis Teşkilatı'ndan.
Detective Frank Mac, Polícia de Detroit.
Macarlı Yahudilerin sözcüsü olacak merkezi bir teşkilat istediler.
Eles queriam uma organização central que fosse porta-voz do jurado húngaro.
Avrupa'daki Yahudilerin soykırımı için görevlendirilen Reichi Emniyet Teşkilatının 4B-4 biriminde hiç normal insan yoktu.
Mas nem todas as pessoas normais eram chefe do departamento 4B-4, no Gabinete de Segurança do Reich encarregue do extermínio dos judeus da Europa.
Maya, bu Joseph Bradley, meşhur teşkilat şefimiz.
Maya, é o Joseph Bradley, o nosso chefe de missão.
Richard Engel'ın, kıdemli bir teşkilat yetkilisinden duyduğuna göre ona karşı olan terörist tehditlerinden sonra memur ABD'ye dönüyor.
Um alto funcionário da CIA afirmou que o agente regressará aos EUA, porque as ameaças terroristas contra ele no Paquistão...
Efendim, teşkilat uzmanı görerek onayladı.
A perita da CIA deu a confirmação visual.
Böyle bir şey olduğunda polis teşkilatı bunu her zaman büyük bir gösteriye döker çünkü oynamak zorunda oldukları tek kart kahraman kartı olur.
A polícia faz sempre uma grande festa quando estas coisas acontecem... por isso és o herói representante deles.
Gerçi polis teşkilatında çok da işine yarayacak değil.
Não vais fazer carreira no departamento da polícia. - Prometo-te.
Bu tamamıyla polis teşkilatının sorunu, ben de bunu dikkatinize sunuyorum. Çünkü yapmam gereken tam anlamıyla bu!
É um problema de todos, e é minha obrigação entregar-lhe isto.
Shridhar. İstihbarat Teşkilatı Daire Başkanı.
É Shridhar, chefe do departamento de TI.
Eğer Gaitonde'yi öldürürsen bütün polis teşkilatı ensene biner.
Se você matar o Gaitonde toda a polícia ficará atrás de você.
Teşkilat ise arkadan yanaşır.
A polícia vem por trás.
Teşkilatın hayat damarı ise bu. Kağıt işleri.
Isto é o sangue da nossa organização : papelada.
Niye teşkilatın takımıyla evlendin?
Por que raio te casaste com a farda de gala?
Teşkilatı temsil ediyorum.
- Estou em representação.
Teşkilat sizi bu hale getirdi gerekirse tersini de yapabilir.
A sério. A polícia fez-vos e vai arrasar-vos.
İsveç İstihbarat Teşkilatı'nın elinde öldürmeye yetkisi olan ajanlar yoktur.
O serviço secreto sueco não treina agentes com licença para matar.
Yani adı sanı bilinmeyen bir grup Avrupa'nın en çok aranan silâh kaçakçılık teşkilatı oluveriyor.
Um grupo desconhecido parece ser A mais procurada organização de tráfico de armas da Europa e desapareceu com 200 morteiros shadow skay
İstihbarat teşkilatı.
Serviço Secreto.
İsveç İstihbarat Teşkilatı kumandanıyım.
Eu sou um mestre dos Serviço secreto sueco.
Etopya İstihbarat Teşkilatı, bu olayın Sky Shadow olarak bilinen İsveç GPS güdümlü bombalardan kaynaklandığını düşünüyor.
Os serviços secretos etíopes seria usado uma bomba guiada por GPS sueco conhecido como shadow Sky.
Bunu kendi İstihbarat Teşkilatı'mızdan birisinin yapmadığından nasıl emin olabiliyoruz?
Como temos certeza que não foi um dos nossos serviços de inteligência?
Uluslararası Atomik Enerji Teşkilatı 1990'Iı yıllarda Saddam Hüseyin'in gelişmiş nükleer silah elde ettiğini onayladı.
A Agência Internacional de Energia Atómica confirma em 1990 que Saddam tinha um programa de criação de armas nucleares.
Fakat Kathleen ile aranızda mülkiyet kavgalarıyla ilgili Bolingbrook Police teşkilatına yapılmış birkaç çağrı var. Toplam 18 çağrı.
O Departamento de Polícia de Bolingbrook para resolver brigas entre você e Kathleen, 18 chamadas no total.
Teşkilatı etrafta uçuşan tüm bu saçmalıklardan korumak zorunda.
Ele tem que proteger o departamento de todas as merdas que estão voando ao redor.
- Milli Polis Teşkilatı. "
Sede da Polícia Federal.
- Milli Polis Teşkilatı Amiri Başbakana bir yazı yazmış.
Isso é mau? O Comissário escreveu um memorando ao Primeiro-Ministro...
Jack Perkins teşkilatın en iyi saha ajanıydı, salak herif.
Jack Perkins foi um dos melhores Agentes da agência
Jack Perkins teşkilatın en iyi saha ajanıydı, salak herif.
O Jack Perkins era o principal agente em campo, idiotas.
Muharipler Teşkilatı için yardım topluyorum.
Olhe, faço divulgações para a Associação.
Tebrikler bütün emniyet teşkilatını kızdırdınız.
- Parabéns. Irritaram uma esquadra inteira.
Belediye teşkîlatı işte.
Governo municipal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]