The times traduction Portugais
495 traduction parallèle
Times'a bir göz at.
Vê no The Times.
The Times'a verdiğin röportajı hatırlıyor musun?
Suggie, lembra da entrevista que deu ao'Times'?
- The Times'da bir haber vardı.
- Li um artigo no The Times,
- İşte The Times ve Tribune.
- O "The Times" e o "Tribune". - Obrigado, Larry.
The Times dergisine mektup yazacağım.
Vou escrever antes uma carta para o Times.
Keşke The Times okusaymışsınız.
Não me lembro de tê-lo lido no Times.
The Times, The Tribune, Daily News ve diğerlerinden gelenler oldu.
Homens do The Times, The Tribune, Daily News e muitos outros.
The Times, lütfen.
- The Times, por favor. - Sim, senhor.
Ne diyeceğim? 4 pound 10 peni. Gazeteler de yanında bedava.
4,10 libras, e incluo o The Times e o Telegraph.
Cheyen'lerin tarafını tutan tek bir ses dahi çıkmıyordu ta ki "The Sun, The Times, Chronicle" gazetelerinde bu konuda haberler çıkıncaya kadar.
Em todo o país não havia uma única voz a favor dos Cheyennes... até o The Sun, o Times e o Chronicle.
The Times'da bir hikaye okudum. Yalnız seyahat eden orta yaşlı bir kadın gemiden düşüyor.
Li uma história no Times, duma mulher de meia idade que viajava sozinha.
The Times'ın tiyatro eleştirmeni.
Está ali o crítico de teatro do Time.
- Times, lütfen.
- O The Times, por favor.
se Times, "Mavi Bomba Metropolis'te".
The Times : " "Bomba Azul Sobrevoa Metrópolis." "
Moralinizi bozmak istemem ama Bakanım The Times'a kapak olmuşsunuz.
Bem, não quero deprimi-lo, Sr. Ministro, mas há aqui uma história de capa em "The Times".
DaSilva'ya The Times ve Washington Post'da yayınlanmak ve tüm ağlarda okunmak üzere bir bildiri verdim.
Dei uma declaração ao DaSilva para ser publicada no The Times e no The Washington Post, e para ser lida em todas as estações.
- The Times Mallory kazanacak diyor.
- O The Times dá a vitória ao Mallory.
- Times'den hoşlanırsın sanmıştım, Holmes.
- Eu... Achei que gostaria de ler "The Times".
Senin Times'daki Yeni Lisan makalelerini okudum.
Tenho lido os teus artigos da Novilíngua no The Times.
Burnunu The Times'a değil, okul kitaplarına soksan daha iyi olur.
Pare de ler o The Times e se concentre nos seus livros.
The Times geldi.
Acabou de chegar o Times.
Haber olabilecek hata. The Times gazetesi ilgilenecektir ve, bilirsiniz, The Post...
- O The Times vai estar interessado e o The Post...
Orda Times'dan bi tip görüyorum ama.
Está ali um do The Times.
The Times, sırasıyla. 1 Temmuz, 5 Eylül.
Pelo "The Times" de 1 de Julho e de 5 de Setembro, respectivamente.
Times, l-5'teki trafiğin nedenini soruyor.
The Times pergunta pelo engarrafamento na l-5.
The Times, televizyon şirketleri gazeteler yeni yargıçnın peşinde.
Os jornalistas... estão investigar o juiz que vai ser nomeado.
Söyledim ya, The Times'i iptal ettirdim.
Eu contei que cancelei a Times, certo?
The Times'i iptal ettirdim.
Um, eu cancelei o'Times'.
The Times bunun ona seçime mal olduğunu yazıyor. Etiketler!
Sabem que segundo o Times isso pode custar-lhe as eleições?
- En gerçekçisi The Times'dır.
O Times é o melhor jornal.
The Times da bir köşe yazmalısın.
Devias escrever um artigo de opinião para o The Times.
Bütün gazete standlarında durur, Times ve Post'un bütün nüshalarını yakarız
Compramos e queimamos todos os The Times e The Post.
Diğer yandan, The New York Times'a yazmaya henüz hazır değilsiniz.
Mas, por outro lado, ainda não estão preparados para o New York Times.
Dinle : "The Oxford Times."
Para o "Oxford Times".
Yoksa yemin ederim "The New York Times" tan, Nebraska'daki en küçük yayın ajansına kadar haber yayılır.
Juro por Deus que toda a imprensa do "New York Times"... a um portal num buraco do Nebraska, receberão esta história.
Times.
O "Times" e o "The News".
New York Times'danmışsın gibi davranmayı bırak.
Deixe de comportar-se como se fosse do "The New York Times".
Yeterince hızlı olursam, gazeteyi de kapabilirim.
E se for rápido, também me roubei o The New York Times.
TIME dergisi veya The New York Times'la konuşalım, sadece müzik basınıyla değil.
Publicamos a historia na Time e no New York Times. - Não só nas revistas de rock.
Yakında New York Times'dan bir farkınız kalmayacak.
Pronto parecerá The New York Times.
Eğer, Wolf Stollers'ın iyi olduğunu düşünüyorsan, Amerikan yemeklerine ve The New York Times'a geri dönmelisin.
Se pensas que os Wolf Stollers são maravilhosos, tens de voltar para a comida americana e para o New York Times.
New York Times'a.
No "The New York Times".
1973'te, The New York Times adına,... buradaki mücadeleyi fotoğraflamaya geldim.
Em 1973, fiz a cobertura desta guerra como correspondente.
Şu anda, Sydney Schanberg'in köşe yazarı olduğu, The New York Times'ta fotoğrafçı olarak çalışmaktadır.
Agora trabalha como fotógrafo no New York Times onde Sydney Schanberg é jornalista.
The New York Times aradı. '60 Dakika'sizinle konuşmak istiyor ve Georgine aradı.
O New York Times telefonou, "60 Minutes" quer falar-lhe... e Georgine chamou.
The New York Times?
O New York Times?
Merhaba ve Moviefone'a hoşgeldiniz. The New York Times ve Hot 97'nin hizmetidir.
Olá e bem-vindo ao "tele-cinema", que lhe é oferecido pelo The New York Times e por Sexy 97.
The New York Times için bazı şeyler gerekli.
Preciso de umas coisas para o New York Times.
Ben Michael'a ulaşmak istediğimde mahalleden biri... The New York Times'ın son baskısını alıp... kent haberleri sayfasının sağ üst köşesine "Edmund" yazıyor... ve Michael'ın dairesinin önüne bırakıyordu.
Se eu precisava de comunicar com ele, mandava alguém do bairro comprar o New York Times, escrever "Edmund" no canto superior direito da secção Metro e deixá-lo à porta do apartamento dele.
The New York Times'a göre "Tanrı'nın Diplomatı".
"O Diplomata de Deus", segundo o New York Times.
Truman, şunu gördün mü? "SEAHEAVEN DÜNYANIN EN GÜZEL YERİ SEÇİLDİ"
Truman, viste isto? THE ISLAND TIMES O MELHOR LUGAR DO MUNDO