Tiberias traduction Portugais
16 traduction parallèle
Bundan sonra İsa Galilee Gölüne doğru gitti ya da aynı deyimle Tiberias gölüne.
Depois disto, Jesus viajou através do Mar da Galileia... ou lago Tiberias, como também é chamado.
Kalabalığın İsa'nın teşekkür edişinden sonra yemek yediği yer olan Tiberias'lı diğer tekneler, kıyıya çıkıp geldiler.
Outros barcos, que eram de Tiberias, chegaram à margem perto do sítio... onde a multidão tinha comido o pão depois de Deus ter dado graças.
Sonra İsa müritleri Tiberias gölündeyken bir kez daha göründü.
Depois disto, Jesus apareceu mais uma vez a seus discípulos... no Mar de Tiberias.
Dene bakalım Tiberias.
Tentai tomá-lo.
Lord Tiberias'ı göreceğim.
O senhor de Tiberíades.
Barış kısa süreli bile olsa Tiberias, yine de yaşanmış demektir.
Se o mantivermos assim, Tiberias, já terá bastado.
Elbette Tiberias.
Com certeza, Tiberias.
Tiberias'a göre, ne yapacağımın belli olmazmış...
Tiberias acha-me imprevisível.
Tiberias onun niyetini bir Hıristiyana yakışmayacak kadar iyi biliyor.
Tiberias, como cristão, conhece demasiado bem as intenções de Saladino.
Tiberias olabileceğini mi söylüyor?
Sugere o conde de Tiberíades o contrário?
Geçen yıl onu Tiberias caddesinde gördüm, kot pantolonu, silahı omzuna asılı bir şekilde.
O ano passado, vi-o na rua em Tiberiades, em "jeans", com a carabina pendurada às costas.
Durdur onu. - Bu expres otobüs.
É o expresso, vai para Tiberias.
Adresiniz 64, Tiberias Yolu, Belfast, BT6 7KM.
E que vive na Tiberias Drive, Belfast, N.º 64, BT6 7KM?
Selahaddin ve ordusunun burada, Tabariye gölünde kamp kurduğuna dair haberler aldım.
Tive notícia que Saladino e o seu exército montaram acampamento aqui, próximo ao lago de Tibérias.
Doğruca Tabariye girmeli ve sürpriz bir şekilde onu yakalamalıyız.
Nós temos de marchar diretamente para Tibérias... -... e apanhá-lo de surpresa. Foi claro?
Tabariye yolu üzerinde bir damla bile su yoktur.
Não há uma gota d'água no caminho para Tibérias.