Titanik traduction Portugais
271 traduction parallèle
"Titanik" battığından bu yana, sandala bile binmedim.
Desde que o Titanic se afundou, nunca mais andei de barco.
Titanik'in kaptanına piyango talihlisi diyebilirsin.
parecer que ganhou a lotaria.
Aptal kaptan Titanik'i bile batırır. Anladın mı?
O peixe morre pela boca.
Hanna, seni pis fahişe! Titanik dışında her yere girdin.
Hanna, putéfia!
Titanik'in gövdesinin tam on altı parçaya ayrıldığını biliyor muydunuz?
Sabiam que o buraco no Titanic danificou seis compartimentos?
Titanik'in biraz evvel geldiğini söylüyor.
Diz que o Titanic acabou de atracar.
Diğer taraftan, eğer Titanik'in kaptanı olsaydınız "Viya böyle." diyemezdiniz.
Se você fosse o capitão do Titanic, não ia dizer que seguia bem.
Eğer Titanik'in kaptanı olsaydım, hangi üst düzey çalışanlarımdan endişe etmem gerekirdi?
Se eu fosse capitão do Titanic, com qual dos meus oficiais superiores me devia preocupar?
Saat başı haber varsa onları duyar ve rüyamda görürüm sabah da bir gemi batmışsa "Tanrım, dün gece Titanik'in batmasıyla ilgili garip bir rüya gördüm." derim.
Se há transmissões hora a hora,... escuto os boletins informativos e sonho com eles... E de manhã, se existe um barco que se tenha afundado... penso "Ena, que sonho estranho eu tive sobre o Titanic, que se afundou ontem à noite."
- Peki ya Titanik'te?
- E em Titanic?
Bu bir yalan! Fraida, Titanik'e adımını dahi atmadı!
Isso é mentira, a Fraida nunca fez isso por vocação.
... sosyal kalkınma programları artık işe yaramıyor. Titanik'teki kamaraları yeniden düzenliyorlar.
Fazem intervenções sociais falhadas, e vendem passagens para o Titanic.
Titanik'in vurduğu yeri bile görebiliyorum.
Nem se vê onde foi que o Titanic embateu.
Titanik kadar eğlenceli olacağına garanti veriyorum.
Garanto uma festarola de proporções titânicas.
Titanik isimli buharlı bir gemiden- - esinlendim.
Me inspirei em um antigo navio a vapor, o Titanic.
Titanik de mi?
O Titanic?
Titanik, ilk taslak.
TITANIC GUIÃO ORIGINAL
Az önce yanıma gelip Titanik'ten sahnelediğim etkileyici performans için bana teşekkür etti.
Antes disto, ele veio ter comigo e agradeceu-me pela minha actuação no Titanic.
Titanik'teki yaşlı kadın mı?
É a velhota do Titanic?
Martha Stewart'ı s.k.yim. Martha Titanik'te pirinçleri cilalıyordu.
- Que se foda Martha Stewart. Está a polir latão no Titanic.
Önemli olmasaydı beni severdin... çenesiyle Titanik'i batırabilecek birini değil.
Se nada interessasse, amar-me-ias a mim... e não a um homem cujo queixo poderia afundar o Titanic.
- Titanik'i izledin mi?
- Viste o Titanic?
New New York'un Başkanı olarak, Titanik'in ilk yolculuğunun... fahri kaptanını sunmaktan onur duyarım.
Como Presidente de Nova Nova Iorque, tenho o prazer de apresentar o capitão honorário da viagem inaugural do Titanic.
Titanik ile Frasier tadında.
Titanic vs. Frasier.
Titanik'teki Molly Brown gibi.
Tipo a Molly Brown no Titanic.
Titanik'teki gibi. Var ama onlar böyle duruyor biliyonuz mu?
Temos, mas elas tem-nas assim.
Bir kadının Titanik'i başka bir kadının Aşk Gemisi olabiliyormuş.
O "Titanic" de uma mulher é "O Barco do Amor" de outra.
Okyanusa bir miktar atıp Titanik'i kaldıracaklarını duydum.
Ouvi dizer que vão pôr um caixote no Titanic para tentar levantá-lo.
Onun yerine Bayan Soprano, Titanik filminden "My Heart Will Go On" şarkısı ile solo yapacaktır.
Em vez disso, Ms. Soprano actuará a solo... Espero que gostem do espectáculo.
Büyük kalp hırsızı Leonardo DiCaprio özel bir E.T. röportajında bana, Tracey Kimberly'ye yazın en çok izlenen filmi Titanik'in ikincisini çekmek için şu anda stüdyoyla görüşmekte olduğunu söyledi.
Titanic afunda-se, Leonardo DiCaprio disse-me a mim, Tracey Kimberly, numa exclusiva E. T. entrevista, que está presentemente em negociações para fazer a sequela para o pico do Verão o qual terá o título de "Titanic 2".
Sonra da "Kes" diye bağıracağım. Sonra da bu boktan yerden defolup, karavanıma gideceğim. Çünkü orada, Titanik'teki ilk cankurtaran botundakinden daha fazla beyaz kız var.
Depois berro : "Corta", piro-me para o camarim, onde me esperam mais brancas do que no primeiro salva-vidas do Titanic.
Gemisiyle birlikte batmaya hazırlanan, Titanik kaptanının sesi gibi geldi.
Parecia que o capitão do Titanic estava a afundar-se com o barco.
Leo, Titanik'te Kate Winslet'i kapmıştı hem de amelelik yaparken.
Vá lá! O Robert Reed conquistou a Florence Henderson e era um empregado de uma loja de hambúrgers.
- Ben Titanik'i istiyorum.
Eu quero o Titanic!
- Titanik bir felaketti.
- O "Titanic" foi um desastre.
Bunlar Titanik'i kaldırabilir.
Essas coisas podiam levantar o Titanic.
- Demek yanlışlıkla Titanik 2'ye bindin ha?
Então também se enganaram ao embarcar no Gay-tanic!
Biz bu fenomenleri abartı popülerliği için eleştirirken yapmak istediğin herhangi bir Titanik espirisi var mı?
Há alguma piada do Titanic que me queiras mandar... enquanto enfrentas estes fenómenos à altura da sua popularidade?
Ya da sadece Titanik'i bekliyorum.
Ou apenas esperando o Titanic.
Titanik de öyleydi.
Também o Titanic.
Titanik'in hikayesi onu dinleyen herkeste kişisel izler bırakmıştır tıpkı kutsal metinlerdeki hikayeler gibi.
A história do Titanic sente-se de uma forma muito pessoal, quase que como um relato bíblico.
Jim'in Titanik'e döneceğini biliyordum.
Jim queria voltar a ver o Titanic.
"Titanik"'i araştıracak bir keşif gezisine herhalde 10 yıIdır katıImaya çalışıyorum.
Fiz uma paragem para descer até ao Titanic passados 10 anos.
Ben Don Lynch "Titanik"'teki yolcuların ve mürettebatın yani o gün orada olup her şeye tanıklık edenlerin ifadeleri ışığında araştırdım.
Eu sou Don Lynch, historiador do Titanic. Estudei os relatos livres, os testemunhos directos.
"Titanik" i 30 küsur yıIdır araştırıyorum. Kontrol ettim.
Estudo o Titanic Há mais de 30 anos.
Yarın sabah, bu soğuk ve karanlık sularda 4 kilometre derine dalacak ve deniz tabanında parçalanmış biçimde yatan Titanik'i kendi gözlerimizle göreceğiz.
Amanhã, desceremos a 4000 m no inferno das trevas geladas e veremos com os nossos olhos o Titanic partido no fundo do mar.
Bir sonraki durağımız "Titanik". İyi avlar.
- Próxima paragem : o Titanic!
"Titanik"'i sonar'da görmek ister misin? Buna bayılacaksın.
Queres ver o Titanic no sonar?
Bu "Titanik"'ti. Kuzey Atlantik'in dibindeki mezarında yatan dillere destan yolcu gemisi.
É o Titanic, o paquete legendário que jaz na sua sepultura no fundo do Atlântico Norte.
Bu durum, Titanik'in kaptanına buz dağına çarptıktan sonra..
Aconselhe-me. Eu diria que isto não é diferente de aconselhar o Capitão do Titanic, depois de ter embatido no icebergue.
- İşte sana Titanik yavrum.
Vais adorar. Ele está à nossa frente, o amigo!