Titi traduction Portugais
46 traduction parallèle
# Küçük maymun, ben ölüyorum.
" Titi, estou a morrer.
# Küçük maymun, sen aptalın tekisin, ama ahmaklığından ötürü sana imreniyorum...
" Pequeno titi, és um pateta, mas invejo a tua tolice.
# Elveda, küçük maymun, benim okul arkadaşım... #... ve hiç kimseye güvenme!
"Adeus, pequeno titi, meu colega de escola, " e não confies em ninguém.
Teyzemin yanına mı döneyim?
Para casa da titi?
Teyzenizin yanına.
Para casa da titi.
Titi... Bu Titi!
Titi... é o Titi!
Titi paraya.
Barato.
Dur Titi, geç kalacağız.
Basta, Titi.
Titi'ydi.
E foi Titi.
"Neden gidiyorsun, Titi'yi bu haIde bırakıp?"
"Porque fostes embora, deixando a Titi desta maneira?"
Harika, Titi!
Óptimo, Titi!
- Titi!
- Titi.
Smao ve Titi ambardan gözetIeyecekIer.
Smao e Titi vão ficar no silo a controlar a equipa.
- Titi Brasseur'u görmeye geIdim.
- Estou aqui para ver a Titi Brasseur.
Titi vuruIdu, komada.
Alvejaram a Titi, ela está em coma.
Makyajını bölebilir miyim, Titti?
Posso interromper sua seção de embelezamento, Titi?
Gel kardeş titi, cha-cha dansı için çubuk toplayalım.
Vem, irmão TiTi. Ajuda-nos a recolher paus cha cha.
Karl Amca ve Titi Yenge, her evlilik yıldönümlerinde eski bir çorap içine para koyarmış.
No aniversario da tia Titi e do tio Karl... eles juntavam dinheiro numa meia velha.
Bugün, tıpkı Karl Amca ve Titi Yenge'ye de olduğu gibi eğlencenin bittiği gün.
É o dia da tia Titi e do tio Karl... como será para nós quando esta festa acabar...
Buradaki iyi dostum bana adının Titi ya da Chiti ya da Rodito olduğunu söyledi.
O meu bom amigo aqui diz que o teu nome é Titi ou Chiti ou Rodito.
Onları bana sen verdin!
Deve ter deixado o Titus com a Titi e ido ao corpo de guarda. Provavelmente com o Jorisz.
Titi!
Titi!
- Titi! - Titi de kim?
Titi.
Titi!
Titi.
Hayır! Yavaş Titi! Yavaş, yavaş!
Não, devagar Titi, mais...
Beyaz atlı prensin geliyor, Tia.
Olha o seu príncipe encantado, Titi. Anda, beija.
- Tia! Tia, Tia!
- Titi, Titi, Titi.
Ah Tia, sen gerçek bir dâhisin.
Titi, deste-me uma ideia genial.
Ama sen onu bulmuşsun, Tia!
Titi, conseguiste encontrá-lo.
Titi.
- TT.
- Titi?
- TT?
- Bir saniye.
Só um instante, Titi.
- Titi yanlış anlamış.
Está bem, mas ele disse que não.
- Titi. - Evet, şef!
- Sim, Chef.
- Titi, sebzeleri haşla.
Titi, depois escaldas os legumes.
- Biliyorum, partilere giderdin...
Eu sei, ia à festas, titi-tatá.
Titi'lere git, tamam mı?
Basta ir ao Titi, está bem?
TT, yardıma ihtiyacın var mı?
Titi, precisas de ajuda?
Bana öyle seslenme.
Titi... - Não me chames isso, por favor.
Ha titi, özür dilerim.
Raios, desculpa.
"Ha titi" mi?
"Raios"?
Mono titi size bir şey çağrıştırıyor mu?
As palavras "mono titi" dizem-lhe alguma coisa?
Kendine bir de sütanne mi diyorsun?
A Gertje está na casa da Titi com o Titus.
Ve Titi, fayans döşüyordu.
E o Titi assentava ladrilhos.
Moussa, Titi, Chang!
Mussa, Titi e Chang!
- Ama Titi öyle dedi.
Mas o Titi é que disse...