English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ T ] / Titriyor

Titriyor traduction Portugais

656 traduction parallèle
Elim ayağım titriyor.
Ai, querida. Estou tremendo.
Bazıları rahatça çıkıyor, bazıları ikinci vitese geçiyor. Bazıları tıkanıyor, titriyor ve aşağı iniyor tekrar.
Uns sobem-na a toda a velocidade, outros metem segunda, outros ainda tentam, afogam-se e ficam-se.
Ama eliniz titriyor.
Tendes a mão a tremer.
Büyük Novgorod korkuyla titriyor mu? Öksüzlere merhamet edin, Prensim.
E a grande Novgorod... treme agora de medo?
- Her yerim titriyor.
- Não, de repente fiquei a tremer.
Benim biraz elim titriyor, ama torunum Velma iyi şofördür. Ama yorulduğu için fazla kullandırtmıyorum.
Eu sou um pouco torpe, mas Velma, minha neta dirige bem, mas se cansa e não a deixo dirigir muito.
- Ah, dizlerim titriyor.
- Pés, não me deixem cair.
Charlotte teyzenin elleri titriyor.
A tia charlotte está tremendo.
Sadece dizlerim titriyor.
É só que me tremem os joelhos. Vamos.
Titriyor, görüyor musunuz?
Ela tem tremuras!
Ellerim titriyor.
Veja, tenho as mãos a tremer!
elime bak, heyecandan nasıl da titriyor.
Olhe a minha mão. Está a tremer de emoção.
Lisa'nın size olan aşkından içi titriyor.
A Lisa adora-o.
Temizlendiğim için bütün vücudum Heyecan içinde titriyor.
O meu corpo todo vibra de limpeza.
Kız titriyor.
A moça treme. Ela é o jogo.
Zavallı adam korkudan titriyor, Teğmen.
Deixou o velhote morto de medo.
Benim de kalbim, seninki gibi korkudan titriyor.
Estou a tremer por dentro tanto como o senhor.
Kız korkudan titriyor olacak ve herşeyi unutacak.
Ela estará tremendo de medo. Pode até desistir de tudo.
Sesin titriyor.
Sua voz falhou.
Bu temeller zaten titriyor, rüzgâra ne gerek!
Esses alicerces já tremem, mesmo sem o vento.
Elim titriyor.
A minha mão está a tremer.
- Sesin titriyor, Claude.
- Pareces um pouco trêmulo, Claude.
Sesi titriyor muydu?
A voz tremeu?
Kız hala korkudan titriyor.
- Vá vê-la, Otto.
Her zamankinden çok titriyor.
A tremer cada vez mais.
O bazı insanlarla birlikte... açılıp kapanan bir tomurcuk gibi titriyor ve onlar korkunun ne olduğunu kısmen biliyorlardı.
Acontece o mesmo com o homem. Ele treme como uma folha ao vento... pelas coisas que sabe e que não sabe.
- Hobo yine titriyor.
- Ele está a tremer de novo.
Olur ama acele et baksana zavallı kız nasıl da titriyor.
Sim, mas depressa. Vê como está a tremer.
Bacaklarım sanki bir çamur ve bütün vücudum titriyor.
Os meus joelhos vacilam e estou todo a tremer.
Kalbimde bir sallantı var. Ellerim titriyor.
O meu coração palpita... e as mãos tremem...
Titriyor musun?
Estás a tremer?
- Aşağı bakınca titriyor.
- Treme quando olha para baixo.
Artık ellerim o kadar titriyor ki, karnımı bile doyuramıyorum.
Agora, a minha mão treme tanto que nem consigo ganhar a vida.
O gözlerimi bozuyor ve onu içtiğimde ellerim titriyor.
Ofusca a visão e faz tremer as mãos.
Korkmuş minik bir hayvan gibi titriyor.
Tremendo como um animal assustado.
Elin titriyor.
A tuas mãos estão a tremer.
Bak, nasıl da titriyor.
Vê como ele treme.
Ne yazık ki Bay Barnier, Bay Müller karşısında titriyor! - Tam aksi!
Seria uma infelicidade o Sr. Barnier ceder ao Sr. Muller.
- Her tarafım titriyor.
- Estou todo dormente.
# Titriyor bu gece güzün şarkısı #
Esta noite, é uma canção de outono
Bak. Ellerin titriyor.
Olha, tens as mãos a tremer.
- Bir doğanı var. Üzerine titriyor.
- Ele tem um falcão e é doido por ele.
Titriyor mu görelim.
Vamos ver se está firme.
Titriyor musun?
Está zonzo?
Elim titriyor.
Tremem-me as mãos.
- Elin titriyor.
- A tua mão está a tremer.
Ellerin titriyor!
as tuas mãos tremem
Bak elim nasıl da titriyor.
Vê como a minha mão treme.
- Sesim titriyor artık.
- A minha voz tem uma vibração estranha.
Elime bak. Hala titriyor.
Ainda está a tremer.
Üstüme titriyor.
Quer saber sempre tudo o que faço.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]