Toll traduction Portugais
32 traduction parallèle
# Biliyorum zaman bize yapacağını yapacak
# I know time is gonna take its toll
Parça çikolatasız Toll House kurabiyeleri neye benzer?
Bem, o que seria desses biscoitos sem as pepitas de chocolate?
Peki yanında da ellerimle yaptığım kurabiyeden ister misin?
E que tal umas deliciosas bolachinhas caseiras Toll House?
Herkese kurabiye.
Biscoitos quentes Toll House, para todos.
Kurabiyeler beni tıkadı.
A sério, os biscoitos Toll House deixaram-me cheio.
Merhaba, adım Mamie Toll.
- Olá. - Olá.
11'de randevum vardı.
Sou Mamie Toll.
Evet, aslında geçen sene danışmanımla haftalık seanslar yaptık.
Como se chama? Gina Toll. Dra. Gina Toll.
Gina Toll, Dr. Gina Toll.
Ela é do Maryland? Óptimo. Vai ter de prestar declarações.
Toll Road, en son ne zaman doktoruna gittin?
Toll Road, quando foi a última vez que foste ao psicólogo?
Toll Road, sen biraz kafayı yemiş harika bir adamsın, ondan şüphemiz yok.
Sabes uma coisa, Toll Road. És um tipo estranho.
Eski Toll Köprüsü'ne hemen bir ambulans istiyorum.
Preciso de uma ambulância na velha ponte troll, depressa.
Toll Köprüsü'nü arıyordum da.
Sim, um pouco. Estou à procura da ponte Toll.
Hayır, yani, oldukça güzel bir şey ama ben aslında Toll Köprüsü'nü arıyordum. Hayır, hayır.
Não, não.
- Adam gibi kullan şunu Toll!
- Mantém esta coisa estável!
Gunner, Toll Road, Hale Caesar ve Maggie.
Gunnar, Toll Road, Hale Caesar e Maggie.
Sorun şu, David en son uyurgezerlik yaptığında paralı köprüye gitmişti hemen.
É o seguinte, da última vez que o David foi passear sonâmbulo, Ele foi á ponte toll.
Ormanda, Toll köprüsü yakınlarında kamp yapıyorlarmış.
Estavam a acampar na floresta perto da ponte toll.
Köprünün yakınlarında terk edilmiş bir karavanda yaşıyor.
Tem estado a viver numa roulotte abandonada, perto da toll bridge.
Dr. Toll da tam bize kendisinin 4. nesil doktor olduğunu söylüyordu.
O Dr. Toll disse-nos que era um médico de quarta geração.
Çeviri : SaKuRa "Yolculuğu kabul edersen, bedelini ödersin!"
The Bridge S01E11 "Take the Ride, Pay the Toll"
Dutch Paralı Yolu ile iki günlük yolculuk.
São dois dias de viagem pelo caminho de Dutch Toll.
Dutch Paralı Yolu çok uzakta.
Pelo caminho de Dutch Toll fica muito longe.
Cruella Henry'yi otoyol köprüsünün bir kaç kilometre güneyinde tutuyor.
A Cruela tem o Henry alguns quilómetros a sul da ponte Toll.
Toll, şuna bak.
Toll, olha-me para aquilo.
- Toll, saat iki yönünü kontrol et.
- Toll, atento às duas horas.
- Toll, altındaki şeye nişan al.
- Toll, vê o que há por baixo.
Toll, Chen, girişe gidin.
Toll, Chen, fiquem à entrada.
- Toll!
- Toll!
Toll-
Toll...
Belediye başkanı sizin dükkânınızın hemen ardındaki yolda olduğunu söyledi, ama...
É muito bonito, mas, na verdade, estou à procura da ponte Toll. A Presidente da Câmara disse que havia um cruzamento na sua loja, mas...
Malcolm Toll.
Malcolm Toll.