Toma traduction Portugais
23,931 traduction parallèle
O zaman biraz daha al.
Então toma mais.
Bir şey ister misin?
- Toma alguma coisa?
Al lan şu paranı, Tommy.
Toma a merda do dinheiro, Tommy!
Lucy, Clara'ya iyi bakın.
Lucy, toma conta da Clara.
Al hadi.
Toma.
Kafaya dik bakalım.
Toma-a.
İnsan istediğini alır.
Um homem toma o que quer.
Ancak bir hırsız istediğini alır.
Um ladrão é que toma o que quer.
İnsan istediğini alır... ve başarısız olursa sonuçlarına katlanır.
Um homem toma o que quer. E aceita as consequências quando falha.
İnsan daima istediğini alır.
Um homem toma sempre o que quer.
Irene'le ve karnındaki bebekle ilgilen sen.
Apenas... toma conta da Irene e daquela bebé na barriga dela.
SHERMAN ATLANTA'YI ATEŞE VERDİ. Birlik Generali Sherman Atlanta'yı Ele Geçirdi ve Yakıp Kül Etti.
SHERMAN INCENDEIA ATLANTA General Sherman, da União, toma e incendeia Atlanta.
- Al evlat.
Toma, rapaz.
Bir hafta sonra, Prever da almaya başla.
Depois de uma semana, toma também o Prevera.
Bir tane içsene.
Toma um.
Buyur.
Toma.
Al sana ekstra mermi.
Toma mais munições.
Şimdi kullan, daha fazlasını almak için daha sonra endişelen.
Toma agora, preocupa-te em conseguir mais depois.
Göz yaşı dökerken yas tutarken ve acı sizi kahrederken.
Enquanto choram e fazem o luto à medida que a dor toma conta de vós.
Yanındayım konuşma.
Toma, não fales.
Al, iç bunu.
Toma, bebe isto.
Tamam o zaman.
Pronto, toma.
Taksi tut.
Toma, vai tomar um café.
Çok güzel bir parça.
É uma beleza. Toma.
Alın bakalım.
Toma.
Al bakalım.
Toma.
- Ye hadi. - Tamam mı?
- Toma.
Naomi, seçtiği bölgeye yöneliyor.
Vamos Geeta. Naomi toma o controlo da sua escolha.
Alın.
Toma.
Al bunu dedim.
Toma.
Al işte.
Toma.
- Nasıl alırsınız?
Como é que o toma?
Biraz alsana.
Toma, come um pouco.
İşte.
Toma.
Sen de babama iyi bak.
Toma conta do meu pai.
Tamam! Al bunu Telenet. Son faturanı da göndermiş oldun!
Toma e embrulha, Telenet, enviaram-nos a última fatura!
Benim!
- Toma, apanha! É meu!
Onu alabilirim.
Eu posso tomá-lo.
Ona göz kulak ol.
Toma conta dela.
- Al zenci kız sen ol.
Toma.
- Şunu al.
- Toma.
Şimdi başlarsanız yara enfeksiyon kapmaz.
Comece a tomá-los agora, para que a ferida não infeccione.
- Baksana.
- Toma.
Al.
Toma.
- Al.
- Toma.
- Al bakalım bir tanem.
Toma, querida.
- Tamam, çok koyalım o zaman.
Toma.
İşte.
- Toma.
Bak. - Al bunu.
- Toma.
Tek başıma karar vermek zorundayım.
Tenho que tomá-la sozinho.
Madem bu, bu kadar önemli bir karar, neden bunu parti almıyor?
E se é uma decisão tão importante, porque não deixamos o partido tomá-la?