Toplar traduction Portugais
3,608 traduction parallèle
Topları.
O seus canhões.
Toplarını Sforza ordusuna mı devrettireceksiniz?
Pretende que ele deixe os canhões aos exércitos dos Sforza?
Duvarlarımızı toza çevirmek için toplarını kullanacakmış.
Diz que irá usar os seus canhões para reduzir as nossas muralhas a pó.
Bu ulu kentin surlarını canımızla kendi olanaklarımız, kendi toplarımızla savunacağız.
Vamos defender esta maravilhosa cidade, com as nossas vidas, com os nossos recursos e com os nossos canhões.
Toplarımız hazır olacak mı evladım?
Vamos ter os nossos canhões meu filho?
Toplarım şehre girmemi sağlar.
Os meus canhões fornecem a entrada.
Belki de ilk demeci benim toplarım verir.
Talvez os meus canhões possam deixar a sua marca primeiro.
Topları ileri sürün!
Canhões! Para a frente!
Bu sefer gerçek toplar için.
Canhões verdadeiros, desta vez.
Duvarlarımızı toza dönüştürmek için toplarını kullanacağını söylüyor.
Diz que usará canhões para pulverizar as nossas muralhas.
Bu toplar tam olarak neyden yapıldılar?
Então, de que são feitos os canhões, ao certo?
Birliklerin ilerleme yönü, ganimet, toplar hakkındaki hakikat sizi hür kılabilir.
Então, dizei-nos a verdade sobre os movimentos das tropas, sobre o saque e os canhões e talvez isso vos liberte.
Barut... Kralın toplar için kullandığı... Evet.
A pólvora para os canhões do rei.
O barut olmadan toplar bir işe yaramaz.
Sem essa pólvora, os canhões deles são inúteis.
Toplarım ordularını imha eder.
Os meus canhões aniquilarão as tropas deles!
Öyleyse topları devreden çıkartacak bir sağanak yağış için dua edeceğiz.
Então, rezamos por um dilúvio que neutralize os canhões.
O toplar sahteymiş.
Os canhões eram falsos.
Ya da toplarınız gibi alçıya mı?
Ou de gesso, gosto do seu canhão?
Tıpkı toplarınız gibi o da sahte.
Falso, novamente, como o seu canhão.
Toplar hazır!
Canhões prontos!
Şartlarınızı, toplarını üzerimize çevirmeden önce belirtin.
Exponha seus termos antes que eles apontem os canhões para nós.
Topların menzilinin dışında.
Fora do alcance dos canhões.
Alabiliyorsan al. Toplarım sana gereken cevabı verir.
Tome-a se puder, meus canhões responderão ao chamado.
Ben eşyalarımızı toplarım, 2 saat sonra seninle hücrede görüşürüz.
Vou preparar tudo e encontramo-nos na cela daqui a duas horas.
Topların patlamasını duydum.
Ouvi a máquina das bolas...
Eğer önümüzdeki 24 saat içinde denetlemeye başlamazsanız delilleri kendim toplarım.
Se não começar a vigilância nas próximas 24 horas então, obterei as provas sozinho.
Ağır silahlar, havan topları, bombanın izlediği yollar.
Artilharias, morteiros, trajectórias de bombas.
Biraz nektar toplarız, güzel romantik bir haftasonu olur.
Trazemos algum néctar, e passamos um belo fim de semana romântico.
Topları getirin.
Peguem em bolas.
Toplarınızı getirdiniz mi?
Têm as bolas?
Tabii. Ben sofrayı toplarım.
Tudo bem, eu trato dos pratos.
- Toplarını imzalayacak.
- Ele vai assinar as tuas bolas.
Dawn, o zaman eşyalarımı toplar mısın?
Dawn, podes trazer as minhas coisas?
- Boş ver, ben toplarım.
Esquece, eu faço-o.
Şu sopa, şu toplar, şu flamalar bu ülkenin zor zamanları atlatmasını sağladı.
Este bastão... estas bolas... estas bandeiras fizeram este país atravessar alguns tempos bem difíceis.
Sonra stadyumda topları değiştireceksiniz.
- Então no estádio, fazes a troca.
Yoksa ben toplarım. Anne? Daha sonra geleceğim.
Mãe, volto mais tarde.
Battaniyeler, kafesler, toplar, küçük oyuncaklar falan.
cobertor, cesto, tigela, todos os brinquedos.
Eğimli topları atmada iyi biridir.
Ele é o tipo que se fica pelos sinkers.
Endişe etmeyin, ben toplarım.
As coisas não melhoraram, já percebi.
Toplar nasıI oldu da ateş etti?
Como é que os canhões dispararam?
Biz kanıtları toplarız, birine veririz ve o ne yapılacağına karar verir.
Nós reunimos provas, que depois são endereçadas a uma outra pessoa, que vai pensar o que fazer com elas.
Sağdan soldan çıkma parçalar toplar ve bunları elle birleştirirdik.
Procurámos por peças no lixo e construímos tudo à mão.
Bugün sevgililer günü, randevum ise beyzbol toplarıyla!
É dia dos namorados, e eu tenho um encontro com algumas bolas rápidas!
Yarın tüm cesetleri toplarız.
Amanhã, juntamos os corpos.
Mikrodalgalar satılmak için. Yumurta, avokado patlatmak için değil. Ya da noel ağacı süslerini, ampulleri ya da topları koymak için kullanmayacaksın.
É para vender microondas, não é para explodir ovos, abacates, enfeites de Natal, luzes fluorescentes, sabões ou bolas de futebol.
% 30. Ama haftada fazladan 1.000 dolar kazanırsam altı ay içinde yeterli parayı toplarız. - 1.000 dolar mı?
30 % mas, se tivermos um extra de 1000 dólares por semana, vamos ter o suficiente em 6 meses.
Bara gidip deniz toplarını şişirmem gerekiyor.
Tenho de ir ao bar e explodir as minhas bolas de praia.
En sevdiğim ızgara peynir toplarından.
Dois dos meus famosos queijos grelhados.
Şu küçük topları etrafa atmayı biliyorsun :
Sabes como atirar bolinhas, isso é bom.
- Hayır, herkes kendi paraşütünü toplar.
Foi você? Não, todos arranjam os próprios pára-quedas.
toplam 30
toplantı 23
topla 36
toplan 23
topla kendini 55
toplanın 157
toplantı bitmiştir 34
toplantı mı 18
toplantı 23
topla 36
toplan 23
topla kendini 55
toplanın 157
toplantı bitmiştir 34
toplantı mı 18