Troop traduction Portugais
53 traduction parallèle
Bu Disko Troop değilse ne olayım.
Ora, é o Disko Troop.
Aman Kaptan Troop.
Então, Capitão Troop.
Disko Troop değilse ne olayım.
Se não é o Disko Troop.
Yapma Disko Troop.
Pára com isso, Disko Troop.
— Emredersiniz Kaptan Troop.
- Estou consigo, Capitão Troop.
O adamla mutlaka tanışmak isterim Kaptan Troop.
Quero mesmo conhecer esse homem, Capitão Troop.
Nereye gidiyor Kaptan Troop?
Aonde foi ele, Capitão Troop?
Kaptan Troop, söyler misiniz o laterna... ve ustura Manuel'in miydi?
Capitão Troop, diga-me, aquele realejo... e a navalha eram do Manuel?
Hayır, sağ olun Kaptan Troop.
Não, obrigado, Capitão Troop. Eu...
- Jubal Troop.
- Jubal Troop.
Jubal Troop.
Jubal Troop.
Kal orada, Troop.
Não o largues.
Neden Troop hep sona kalıyor merak ediyorum.
Porque será que o Troop é sempre o último a sair?
Ve artık önderiniz Jube Troop.
E, a partir de agora, o Jube Troop é o capataz.
Pekala, Troop.
Pronto, Troop.
Bak sen, bu Troop'un pilici değil mi?
Lá está a coisinha fofa do Troop.
Troop'un pilici mi o?
É a miúda do Troop?
Onları iyi eğitiyorsun Troop.
Sabes treiná-las bem, Troop.
Yeni ustabaşın Jubal Troop geri dönmedi.
O teu novo capataz, o Jubal Troop, ainda não voltou.
Troop ve Mae.
O Troop e a Mae.
Troop onu öldürdü.
O Troop matou-o.
Reb ve Troop kaçtılar.
Foi então que o Troop e o Reb saíram.
Siz, ikiniz şehre gidin, Troop'u bulmaya çalışın.
Vão até à cidade e tentem encontrar o Troop.
Shep'in mi yoksa Troop'un mu? Çünkü iki tarafta birden yer alamazsınız.
Do Shep ou do Troop, pois não podem estar dos dois lados.
Shep Troop'a kalkmasını söyledi.
Então, o Shep mandou o Troop levantar-se.
Troop ona bakakaldı, yani suçluymuş gibi.
O Troop olhou para ele com um ar culpado.
Troop'a silahı veren şu Reb oldu, sanki uzun zamandır... provasını yapıyorlarmış gibi silahı ona fırlattı.
Foi então que o Reb atirou a arma ao Troop, como se o tivessem praticado muitas vezes.
Ardından da Troop onu vurup öldürdü.
Depois, o Troop disparou e matou-o.
O koyun çobanı Jubal Troop'a işi onun verdiğini de biliyoruz.
E sabemos que ele deu um trabalho ao Jubal Troop, aquele pastor assassino.
Troop karısının peşinden koştu.
O Troop atirou-se à mulher dele.
- Bu Jube Troop şimdi nerede?
- Onde está o Jube Troop?
Jubal Troop şu anda nerede?
Onde está o Jubal Troop?
Sam, sen Jubal Troop'un arkadaşısın, değil mi?
Sam, és amigo do Jubal Troop, não és?
- Jubal Troop nerede, biliyor musunuz?
- Não sabem onde está o Jubal Troop?
Şimdi doğru olanı bulacağız, böylece Jubal Troop'u da.
Quando acharmos a carroça certa, achamos o Jubal Troop.
Sizler Jube Troop'u mu arıyorsunuz?
Vocês andam à procura do Jube Troop?
Jubal Troop.
O Jubal Troop.
Troop'tan ihtiyacımız olanı alacağız.
Conseguiremos o que queremos do Troop.
F Taburu'na kale yapmak için kullandım.
Eu usei-o para fazer o forte dos F Troop.
Bir saniye, Bay Troop.
Um momento, Mr. Troop.
Bay Troop yeryüzündeki herkesi tam 10 dakikada bulur.
Mr. Troop consegue encontrar seja quem for no planeta, em 10 minutos.
Benim için Bay Troop yaptı.
Mr. Troop tratou do assunto.
- Bay Troop.
- Mr. Troop.
Troop.
Troop.
Şu an işi adalet olan ve tüm bunları bilen zeki olduğunu düşündüğüm 9 kişinin karşısındayım.
Não é assim, Alan? - Larry Storch interpretou Agarn, certo? - Em F-Troop, sim.
DNA başka birinin varlığına işaret etse de buna kayıtsız kalıyorsunuz.
- O que é F-Troop? - Eu adorava F-Troop.
"Atılgan" ı yapmak için kullandım.
Eu usei-o para fazer o forte dos F Troop.
F Troop dizisini izleyemiyorum.
Não consigo ver a "F Troop".
F Troop karıncalı gösteriyor.
A "F Troop" é difusa.
F Troop hâlâ karıncalı gösteriyor.
A "F Troop" ainda é difusa.
F Troop mu yine?
É a "F Troop"?