Tucker traduction Portugais
1,886 traduction parallèle
Sen ölü bir adamsın Tucker Cleigh!
És um homem morto, Tucker Cleigh!
Hayatımı geri almaya çalışıyorum, Tucker. Ama sen bunu hiç ciddiye almıyorsun.
Eu quero a minha vida de volta, Tucker, e não estás a levar isto a sério.
Tucker, Candace şu an burada olsaydı seni öldürürdü.
Tucker, se ela estivesse aqui, ela matar-te-ia.
S.C.'den Tucker Cleigh!
Tucker Cleigh, do Sul da Califórnia!
Burada ne işimin olduğunu bile bilmiyorum, Tucker.
Eu já nem sei o que faço aqui. Ela foi-se embora!
Sen anlayamazsın, Tucker.
Não perceberias, Tucker.
- Hayır Tucker.
- Não, Tucker. Espera!
O aşağılık Tucker Cleigh için gözünüzü dört açın!
Mantenham os olhos abertos e encontrem o Tucker Cleigh!
Ne? Tucker kıyafetini çıkaramazsın.
Tucker, não os podes tirar.
- Ben Tucker Cleigh. Bu küçük adam da kim?
E quem é esse pequenote?
Üzgünüm Tucker.
Desculpa, Tucker.
Çok naziksin Tucker ama aslında Puddles'ı çimlere çıkarmam gerek.
Que bom, Tucker. Mas tenho de levar o Puddles ao relvado.
Tamam Tucker, sen kazandın.
Certo, Tucker. Ganhaste.
- Hemen buraya gel Tucker Cleigh!
- Vem cá, Tucker Cleigh!
Tucker Cleigh, efendim.
Tucker Cleigh, senhor.
Tucker, önemli olan ilişkilerin niceliğidir, niteliği değil.
Tucker, é a qualidade, e não a quantidade das relações que interessa.
Tucker, evet.
Tucker, sim.
Tucker, varmaya çalıştığım nokta hayatta, özel birileri bulacak olursan onlara sıkıca tutunman gerektiği.
Tucker, o que eu quero explicar-te, é que quando encontras a pessoa especial na tua vida deves esforçar-te para a conquistares.
- Tucker, her kadının derinliklerinde bir tavşan kız vardır.
dentro de cada mulher.
Tucker bunlardan bahsetmedi mi hiç?
O Tucker nunca te disse nada disto?
- Tucker!
- Tucker! Conheci o Hef.
- Heyecanlanmış olmalısın.
- Deverias estar animado. - Tucker Cleigh!
Seni seviyorum, Tucker Cleigh.
Amo-te, Tucker Cleigh.
Tucker'ın fikriydi.
Foi ideia do Tucker.
Harika bir fikir Tucker.
É uma excelente ideia, Tucker. É sim.
Sen öldün, Tucker Cleigh.
És um homem morto, Tucker Cleigh.
- Yo, Drew, ben Tucker.
Yo, Drew, é o Tucker
İçin karardığında tıpkı şimdi olduğu gibi kendine bunu sorman gerek "Tucker ne yapardı?"
Quando ficas deprimido como agora precisas de perguntar a ti mesmo, "Que faria o Tucker?"
Kadınlardan nasıl nefret edebiliyorsun ama aynı zamanda Tucker neye kızıyor?
Como é que podes odiar as mulheres mas, ao mesmo tempo ficar maluco pelo que o Tucker faz?
İkiyüzelli mil katediceğime kızgın demiri bükmeyi tercih edererim çünkü Tucker dokuz yaşına kadar anne sütüyle beslendi.
Eu preferiria uma bomba que já tenha 250 milhas porque o Tucker foi amamentado até aos 9 anos.
Bu senin problemin Tucker benim değil.
Isso é problema teu, Tucker, não é meu.
Bekarlığa veda partim için Salem, Tucker ve Drew ile gidicem.
Eu vou para Salem com o Drew e o Tucker para a minha despedida de solteiro.
Tucker orada büyük bir striptiz klübü biliyor.
O Tucker conhece um grande clube de strip lá em baixo.
Oh, Tucker için iyi.
Ah, bom para o Tucker.
Tucker benimarkamı kollıycak.
O Tucker cobre-me.
Tucker?
O Tucker?
Tucker arkanı koruycağını söyledi.
O Tucker diz que te cobre.
Umarım Tucker a dikkat ettiğin kadar banada dikkat edersin.
Eu espero que tomes conta de mim assim como tomas conta do Tucker.
Nezaman beni Tucker dan önce seçiceksin?
Desde quando é que passei a frente do Tucker?
Tucker lanet olasıca canımı kapatır mısın?
Será que podias abrir a merda da janela, Tucker?
- Herkadın orospu değildir. Tucker nereye gidiyoruz?
Tucker, aonde estamos a ir?
Tucker ne yapıyor diye sormalısın kendine.
"Que faria o Tucker?"
Kayıt için, arkadaşım Tucker'a katılmıyorum...
Para que conste, eu só queria discordar com o meu amigo Tucker...
Tucker Max.
Tucker Max.
Tucker Max de kim?
Quem é o Tucker Max?
Tucker, sen kadın tüşmanı bir Neanderthalsin.
Tucker, seu misógino pré-histórico
- Tucker.
- Tucker.
Tucker.
Tucker.
Tuckerın dokunulmazlık yasası nasıl gidiyor?
Como está o Tucker a aguentar com a regra de não tocar?
- Teşekkür ederim.
- Obrigada. - Chamo-me Tucker Cleigh.
- Nalları dikenle yani.
Que está morta. Tucker, existe uma "coelhinha"