Tull traduction Portugais
46 traduction parallèle
Hendrix, Clapton, Allman Brothers, Zeppelin, Tull Bto, Stones, Grand Funk Railroad James Gang, T. Rex, Mc5, Skynyrd Lesley West, Blackmore, The Who... Eski Who Ten Years After, Santana, Thin Lizzy Aerosmith, Hot'fucking'Tuna.
Hendrix, clapton, allman brothers, zeppelin, tull, bto, stones, grand funk railroad, james gang, t. Rex, mc5, skynyrd, lesley west, blackmore, the who... os velhos who... ten years after, santana, thin lizzy,
Paul, hayır. Jethro Tull'u çalamazsınız.
Não me ponhas Jethro Tull!
Güzel. Size bir şey söyleyeyim. Kafamı bozan şeyler, mesela Jethro Tull'un sadece herhangi bir insan olduğunu zanneden insanlar.
O que me chateia é pensarem que Jethro Tull é uma pessoa.
Jethro Tull da kim?
Quem é o Jethro Tull?
Jethro Tull'ın, New Jersey'deki birleşme konserine gitmiştim.
Os Jethro Tull iam dar um concerto em Nova Jersey e eu fui vê-lo.
Jethro Tull'ın saatlerce yapamadığı şeyi onlar, iki dakika içinde gerçekleştiriyorlar.
Demoram dois minutos a fazer o que os Jethro Tull demoram horas a não fazer.
Yes'ten Jethro Tull'a, Jam'den Nirvana'ya düz bir çizgi çekebilirsiniz.
Oponho-me a que se trace uma linha recta de Yes passando por Jethro Tull, The Jam, até Nirvana.
Çünkü zenginsem Jethro Tull'u falan çağırırım.
É que se eu for rico vou contratar tipo, os Jethro Tull.
Phoebe, Jethro Tull bir müzik grubu değil mi?
Phoebe, Jethro Tull não é um grupo?
- Biraz Jethro Tull çalsana.
- Toca uma música dos Jethro Tull.
Sanırım orada çarşıda birini görüyorum. Jethro Tull tişörtüne 250 dolar istiyor.
Olha, acho que vi ali alguém, a vender um t-shirt do Jethro Tull por $ 250.
Tull Yolu'ndaki Quarry Hanesi'nde oturuyoruz.
Vivíamos na Casa da Pedreira, em Tull Road.
Fong ve Tull köşesine gidin.
Vá à esquina da Fong com a Tull.
Fong Sokağı Tull Caddesi
Estrada Fong - Rua Tull
'Çünkü dönüşte Tull'larda duraklayıp, ahırın çatısını biraz yükseltmeyi düşünüyorum.
Porque vou parar em casa do Tull quando voltarmos e consertar o telhado do celeiro.
Bay Tull'un kekleri.
Os bolos do Sr. Tull.
Tull şu iki büyük meşeyi satın alıp kesmiş.
O Tull veio aqui e derrubou esses dois grandes carvalhos.
Diğer birinde Nicky Tull.
Noutro é Nicky Tull.
- O kaçarken Jethro Tull'dan "Locomotive Breath" i çalacağım.
- Vou tocar "Locomotive Breath" dos Jethro Tull enquanto ele corre.
Bunu yapmadan önce Sam Tull seni görmeye geldi.
Antes disso, um tal Sam Tull quer falar consigo.
Sam Tull de kim?
- Quem é o Sam Tull?
Sam Tull'ın hapse girmesine engel olacak kişiyim.
Sou o homem que vai evitar que o Sam Tull seja preso.
Bay Tull, ne kadar süredir Butler Finans'ta çalışıyorsunuz?
Sr. Tull, há quanto tempo trabalha na Butler Trading?
- Bay Tull'ın terapisti. - Ne?
- A terapeuta do Sr. Tull.
Masraflarını ödediğimiz bir terapist için feragatname imzaladıysa verebilir,... ki Bay Tull imzalamıştı.
Pode, dado que pagámos por isso e ele assinou a abdicar dos direitos.
Bay Tull, terapistiniz ifade vermeye gelecek ve verdiğinde anlaşma yapmanız mümkün olmayacak.
CONSENTIMENTO DE DIVULGAÇÃO DOS REGISTOS Sr. Tull, a sua terapeuta vai testemunhar. E quando isso acontecer, não terá mais hipóteses de fazer um acordo.
Sam Tull'ın aleyhinde ifade vermen için mahkeme celbi yollamışlar.
Eu vi que foi intimada a testemunhar contra o Sam Tull.
Eminim Sam Tull'da aynılarını düşünmüştür.
Decerto que o Sam Tull pensou a mesma coisa.
Dr. Agard, Sam Tull sizinle ne zaman görüşmeye başladı?
Dra. Agard, quando é que o Sam Tull se tornou seu doente?
Sam Tull için yalan söylemeni istedim...
Pedi-lhe que mentisse pelo Sam Tull.
Konunun Sam Tull olmadığını çok iyi biliyorsun.
- Não se trata do Sam Tull, e sabe isso.
- Sam Tull tutuklanmış.
- Agora não. - O Sam Tull foi preso.
Tull hakkından feragat ettiyse hepsi etti demektir. - Bunu biliyorsun. - Bunun önemi yok.
Se o Tull renunciou a regalias, eles também o fizeram.
Konumuz Sam Tull'ın hapse girmesine engel olmak.
Trata-se de manter o Sam Tull livre da prisão.
Sana Sam Tull'ın dosyasını vermeyeceğim. Onun dosyasını istemiyorum zaten.
- Não lhe vou dar o ficheiro do Sam.
Sam Tull yolladı.
São da parte do Sam Tull.
Tull.
Tull.
Tull'un seni öldürdüğünü gördüm.
Vi o Tull a matar-te.
Ve herkesten önce sen biliyorsun ki Tull beni asla öldürmezdi.
E tu, melhor que ninguém, devias saber que o Tull nunca conseguiria matar-me.
Tull, cüceler salona götür. Ayna'yı da mabedime getir.
Tull, põe os anões na galeria e leva o espelho até ao meu sacrário.
Tull, biz omuz omuza savaşmadık mı?
Tull, não lutámos lado a lado?
Jethro Tull yüzde 20 alıyor.
Os Jethro Tull receberam 20 %.
Tull'un yeni şarkısı.
- O novo de Jethro Tull.
Tull'un yeni şarkısıymış.
"O novo de Jethro Tull"?
- Tull bu.
São os Jethro Tull...
Harvey, ne yapacaksın? Tull bu yüzden hapse giremez.
- O que vais fazer?