Tumor traduction Portugais
2,435 traduction parallèle
Bu bir tür tiroit durumu ya da tiroit bezinde bir tümör olabilir mi?
Será algum problema da tiróide? Ou um tumor numa glândula?
Üç gün önce pankreasından tümör çıkarıldı ve şu an fistülünün büyümesini engelliyorum.
Removeram-lhe um tumor do pâncreas há três dias e estou a ver se não desenvolve uma fístula.
Böbrek üstü bezlerinizde tehlikeli bir tümör var.
Tem um tumor muito perigoso numa supra-renal.
Sonra beyin tümörü zannettiler. Çok korkutucuydu. Altı ay sebebi belirsiz distonilerin peşinden koştular ama nihayet bildiğimiz sevimli Parkinson çıktı.
Deixem-me ver, depois uma semana depois foi a semana do tumor cerebral muito assustador, depois durante seis meses pensei que fosse Disfonia mas não, afinal era Parkinson à moda antiga.
- Sanırım kıl dönmesi sorunum var.
- Acho que tenho um tumor.
Dedim ya, kıl dönmesi sanmıştım.
Disse-te que receava ter um tumor.
Sana anlattığımda beyin kanseriydim.
Quando te disse que tinha um tumor cerebral.
- Kötü huylu bir tümör.
- É um tumor maligno.
- Tümör mü?
- Um tumor?
Tümörünüzün yerleşim ve boyutunu göz önüne alacak olursak bence yapılacak en akıllıca şey, ameliyat ihtimalini düşünmeye başlamadan önce tümörün boyutunu daha kontrol edilebilir boyutlara indirmeye çalışmak olacaktır.
Tendo em conta o tamanho e o lugar onde o tumor está, o melhor é ver se o podemos reduzir a um tamanho melhor, antes de fazermos cirurgia.
- Temelde tümör anlamına geliyor işte.
- É um tumor.
Gördüğünüz üzere, tümör sinir boyunca büyümeye devam ediyor.
Como pode ver o tumor continua a crescer aqui, ao longo do nervo.
Tümörün yerleşim yeri ve boyutu göz önüne alındığında böyle bir ameliyat her zaman tehlikeli ve hayatı tehdit edicidir.
Considerando a localização e o tamanho do tumor, uma cirurgia desta natureza, é sempre muito perigosa e com potencial risco de vida.
Sol omzunda granulom özelliği gösteren portakal büyüklüğünde bir tümör olduğu ortaya çıkmış ve bu canını fazlasıyla yakıyormuş.
Tinham-lhe diagnosticado um tumor lipocalcinogranulomatoso que lhe provocava dores e que formara uma massa do tamanho duma laranja no ombro esquerdo.
Bir kitle bulduğunu sandı.
Ele achou que tinha um tumor.
Tamam ama hiç kimse, kız arkadaşı beyin tümöründen kollarında öldükten sonra karnını deşmez.
Está bem, mas ninguém se esventra logo a seguir à namorada lhe morrer nos braços com um tumor no cérebro.
Beyin tümörü var gibi görünüyor.
Parece que tem um tumor cerebral.
Tümörü çıkartırken beyninin bir kısmı hasar görmüş sanırım.
Eu acho que parte do seu cérebro foi danificado quando removeram o tumor.
On iki haftalık çalışma üzerine, yüksek proteinle beslenen fareler yüksek gelişim seviyesinde erken akciğer kanseri tümörü büyüttüler.
Nas 12 semanas do estudo, os ratos com a dieta mais rica em proteína tinham um nível muito elevado de tumor hepático precoce. NÚMERO GRUPOS DE CANCRO PRECOCE
Beyninde bir tümör olduğunu düşünürdüm.
Achava que estás com um tumor cerebral.
Gil, beyin tümörün yine harekete geçti.
Gil, o teu tumor cerebral voltou a agir.
Bu beyinin görüntüsü, ön iki lob boyunca uzanan orta hat tümörü olduğu görülüyor.
Esta imagem do cérebro mostra um tumor lombar em ambos os lados dos lóbulos frontais.
- Demek tümör bu bölgede?
O tumor está aqui nesta zona?
- Hayır, Bay Sawyer, tümör o.
Não, isso é o tumor.
Tanrım. Maalesef yavaş büyümesine rağmen tümör aynı zamanda şakak loblarının orta bölüm yapısına hasar vermiş. Özellikle de beyin çıkıntısını etkilemiş.
E infelizmente, apesar de com crescimento lento, o tumor destruiu estruturas do lado medial dos lóbulos temporais, principalmente no hipocampo, a área do cérebro usada para criar novas memórias, como o que acabo de dizer.
Helen, aslında tümör Gabriel'in beyninin operasyonel kısmının birkaç bilişsel işlevlerini de yok etti.
O facto é que o tumor destruiu algumas das funções cognitivas dele e as partes do cérebro que as operam.
- Beyin tümörü de bende.
- E eu o tumor cerebral.
Şimdi veterineriyle konuştum. Karaciğerindeki tümör yüzünden.
Falei agora com o veterinário, tem um tumor no fígado.
Sağırı, körü, tümörlüsü, idrar testi.
Surdo, cego, tumor, teste de urina...
Beyin tümörü falan mı vardı?
Ele tinha um tumor cerebral? Pior.
- Belki de tümördür?
- Pode ser um tumor?
Sonra fiziksel olarak ilerlemeler değişiyor Daha çok bir tür ameliyat gerekebiliyor
Aprimorando o seu vício para que se manifeste fisicamente como um tumor que cresce isto permite que o mesmo removido cirurgicamente.
İyi huylu bir tümörmüş.
Um tumor benigno.
Optik sinir üzerinde bir tümör vardı.
Tinha um tumor no nervo óptico.
- Nörojen mesane. - Omurilik tümörü ya da beyin felci olabilir.
Pode ser tumor da medula espinal, paralisia cerebral.
Beyin tümörü mü?
- Um tumor cerebral.
Tümörse kemoterapiye başlarız. Kafasını radyasyon bombardımanına tutarız.
Se for um tumor, iniciamos a quimioterapia e bombardeamos-lhe a cabeça com radiação.
Beyin tümörü olduğunu düşünüyoruz, tedaviye başlamak için onayınıza ihtiyacımız var.
Pensamos tratar-se de um tumor cerebral e precisamos da sua autorização para dar início ao tratamento.
Tümörüne merhaba de.
Diz olá ao teu tumor.
Kulakta bir tümör. Mantıklı.
- Um tumor no ouvido... faz sentido.
Bu suratımsı tümörü kesecek misiniz?
Arrancas esta cara que mais parece um tumor?
Asıl tümör olan sensin!
O tumor és tu!
Kesin şu tümörü.
Corta o tumor.
Şu tümörü.
Ela é o tumor.
Emektarın beyninde büyüyen bir tümör var.
Há um tumor a crescer no cérebro do veterano.
Beynindeki tümör büyürken... Yolunu şaşırıyor ve anlaşılmaz davranıyor.
À medida que o seu tumor cerebral cresce, ele torna-se desorientado e imprevisível.
Tümör iyi huyluymuş. Yani testis kanserinden ölmüyorsun.
O tumor era benigno, portanto não vai morrer de cancro testicular.
Hücre tipini ve derecesini belirlemek için biyopsi örneğine ihtiyacın olacak.
É preciso uma biopsia para o tipo de célula e progresso do tumor.
Beyninde ur mu var senin?
Tens um tumor no cérebro?
Tümör iyi huyluymuş.
O teu tumor era benigno.
Tümörü yok.
Ele não tem um tumor.