Tûba traduction Portugais
178 traduction parallèle
Tuba çalan adam.
- O que foi? Aquele tocador de tuba.
Bando için başka bir tubacıyı nereden bulacaklarını düşünüyordum.
Não sei onde é que arranjarão outro tocador de tuba.
Kasaba bandosunda tuba çalıyor.
Toca tuba na banda da terra dele.
- Şey... tuba çalıyorum.
- Toco tuba.
Ne, tuba mı?
O quê? Uma tuba?
"'Düşünmeme yardımcı olması için tuba çalarım.'
"'Toco tuba para me concentrar.'
- Ben tuba çalıyorum.
- Sim? - Eu toco tuba.
Tuba çalmadıkça düşünemediğini duydum.
Parece que só se concentra quando toca tuba.
Sohbetin ortasında onun tuba çalmaya başladığını yazmış.
Ela diz que a meio de uma conversa, ele punha-se a tocar tuba.
Aşırı neşelilik haline diğer örnekler tuba çaldığı ve şiir yazdığı anlar, insanlara yardım etme amacıyla itfaiye arabalarını kovalaması.
Exemplos da fase maníaca são tocar tuba, compor poemas, saltar para carros de bombeiros na tentativa de ajudar os outros.
Tuba çalışım. Bu konuda çok dalga geçildi galiba.
O facto de eu tocar tuba causou grande burburinho.
Biri tuba çalıyor diye deliyse, biri bunu araştırsa iyi olur çünkü etrafta tuba çalan pek çok kişi var.
Se um homem é doido porque toca tuba, é bom que se veja isso, porque há imensos tocadores de tuba por aí.
Ben tuba çalıyorum.
Bem, eu toco tuba.
Söylesene, tek bacaklı jokeyle bir adada mahsur kalan tuba çalan kız için söylenenleri biliyor musun?
Sabem aquela da rapariga que tocava tuba e que ficou numa ilha deserta com um jockey perneta?
Çadırımda bir şişe Filipin Tubası var.
Olha, eu tenho uma garrafa de Tuba Filipina na minha barraca.
Bay Douglas'ın tubası ile ne yapıyorsun?
Que está a fazer com a tuba do Sr. Douglas?
- Bir hafta daha - Ve... kö kö köpek gibi yüzüyor olacaksın
Mais uma semana e já nadas como um pei... pei... um golfi... golfi... um tuba... tuba... tuba...
Gözlerinizi benden ayırmayın. Tubalar.
Olha para mim, Tuba.
Tubalar.
Tuba.
- Tabii ki. Aynı Gus'tan mı bahsediyoruz? Tuba City'den mi?
Espere, estamos a falar do mesmo Gus, de Tuba City?
Hayır, Tuba City'den değil.
Não é de Tuba City.
Sommersman, tuba.
Summers, tuba.
Tubba, Cusha, bekleyin!
Tuba e Cusha, esperem por nós!
Hadi yere yatıp çalışalım.
Eu toquei tuba no liceu.
Şu iri ve şişko tubacıyı gözüme kestirdim.
Estou interessada no tocador gordo de tuba.
Sor bakalım tuba çalan biri lazım mıymış?
Pergunta-lhe se precisa de um tocador de tuba.
Phil Donahue bir tubanın içine kusuyor gibi.
Parece o Phil Donahue a vomitar numa tuba.
- Tubaya ne dersin?
Que tal tuba?
- Tubayı sivilceli şişko oğlanlar çalar.
Tuba é para gordos com espinhas.
Her neyse, Kanlı Dişetleri Murphy çok iyi tuba çalardı...
Pois, Murphy Gengivas de Sangue era um grande sausofonista...
Şu fagot biraz daha geç çıkamaz mıydı?
Era impossível esta tuba ter entrado mais tarde?
Bu bir tuba!
E é um eufónio!
- Bu bir tuba.
- É um eufónio.
Tuba ve bassoda Freddie Loyacano!
No baixo, Freddie Loyacano!
Annem seni çağırıyor. Geliyorum. Fakat çocuklar olduktan sonra kavga etmek yok.
É uma melodia de marcha, na tuba.
Onları kavgamıza katarız.
Alguém comprou uma tuba de você muito recentemente?
O sanki Tuba'da yürüyen bir model gibi.
Tudo vai ficar bem. Sério? Sim.
Son zamanlarda içinizden Tuba alan var mı?
Amar e você...
"Schnoz Sammy", "Fudd Elmer", "Tuba Tubby" olarak da tanınırım.
... "Elmer, o Fud", "Tubby, o Tuba"...
Bu bir tuba.
Deve ser uma tuba.
İçine bir tuba, bir valiz, ölü bir köpek ve bir de giysi çantası rahatlı kla sığıyor.
Comporta uma tuba, uma mala de viagem, um cão morto e um saco de roupa, às mil maravilhas.
Bu kimin tubası?
- Mas de quem é aquela tuba?
Bakın, bakın.
Olhem, é a rapariga da tuba.
Hey! Hey, tuban çok büyük ve seksi!
Ei, a tua tuba é tão grande e sexy!
Tuba çalan kıza mı?
Rapariga da tuba?
Tuba çalan kıza mı aşıksın?
Estás apaixonado pela rapariga da tuba?
Eski sevgilisi bile yoktur. O bir tubacı.
Nem sequer um ex. Ela toca tuba.
Bir dahaki sefere tubanı da getirmelisin.
Da próxima vez, tens de trazer a tua tuba e...
Çok fazla tuba var.
Tem muita tuba.
Bush'un tuba hakkında pek bir şey bildiğini sanmıyorum.
Provavelmente, o Bush não percebe nada de tuba.
- Bu oldukça fazla tuba.
- Isso são muitos tubos.