English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ U ] / Ulkem

Ulkem traduction Portugais

171 traduction parallèle
Ülkem için kendimi parçalıyorum, benden ne oluyor?
Eu dou tudo de mim e o que é que recebo?
Ülkem için büyük değer taşıyorsun müsaade et de ülkemin çıkarları için kendim karar vereyim.
Você é muito valioso para o meu país. Deixe-me proteger os interesses de meu país que eu quiser.
Ülkem için her şeyi yaparım ama sabahın ikisinde kaldırmak...
Faço tudo pelo país, mas arrastarem-nos para cá às duas...
Ülkem umurumda değil.
Não me interessa o meu país.
Ülkem değişmişti.
Meu bairro estava muito mudado.
Ülkem için elimden geleni yapmak için gitmeliyim.
Tenho de ir para onde serei mais útil ao meu país.
Ülkem için seve seve ölmeyi göze alırım ama trafik kazasında ölmeyi değil.
Não me importo de morrer pela pátria, mas não num acidente de carro.
Ülkem için büyük hizmetler yapmak istiyorum.
Não de mortos... E eu tenciono fazer grandes coisas pela pátria!
Ülkem sanırım.
Meu país, acho.
Ülkem, Pelias'ın babamı öldürdüğü zamanlardan daha zengin olacak.
A minha terra será täo rica como era antes de Pélias matar o meu pai.
Üzgünüm ama ülkem Ülkem!
Sinto muito, mas meu país, meu pais.
Ülkem savaş halinde
Meu país está em guerra.
- Ülkem anlayacaktır.
- O meu país compreenderá.
Ülkem için haftada yarım günümü feda ediyorum.
O que faz aqui? Sacrifico uma tarde da semana pelo meus país.
Ülkem yok, arkadaşım yok, hiçkimsem yok.
Não tenho pátria, nem amigos, nem familia.
Ülkem...
Meu país...
General Franco'ya " Ülkem yenik düştü.
'O meu país foi vencido.'
Ülkem savaşa katıldığında Almanya'da okuyordum.
Estava a estudar na Alemanha quando meu país declarou guerra.
Ülkem için ben seçildim.
Fui eu o seleccionado.
Ülkem ve bugün konuştuğum tüm dünya liderleri adına... bu gezegen üzerindeki... tüm yetkilerimi... ve gezegenimizin kontrolünü...
Em nome do meu país e em nome dos outros líderes do mundo, que consultei hoje, abdico por este meio... de toda a autoridade e controlo sobre este planeta,
- Ülkem savaşa girdi! - Evet.
- Minha pátria está em guerra!
Ülkem savaşta olduğuna göre ben de savaştayım.
Assim pois, eu também estou em guerra!
Ülkem ağır bir yoksulluk ve yolsuzluk yükü altında acı çekiyor.
O meu país sofre sob um grande peso de pobreza e corrupção.
Ülkem için, her türlü fedakarlığa katlanırım.
Pela minha pátria, faço todos os sacrifícios.
Ülkem için savaştım ben.
Lutei pelo meu país.
Ülkem için savaştım.
Lutei pelo meu país!
Ülkem için yapmayacağım şeyler var.
Há certas coisas que não faço nem pelo meu país.
Ülkem, ülkene ne kadar para veriyor, haberin var mı?
Faz ideia quanto dinheiro o meu país já deu ao seu?
Ülkem için neler yaptığım hakkında hiçbir fikrin var mı?
Fazes ideia daquilo que fiz em nome de Deus e da Pátria?
Ülkem, topraklarım, evladım Raj!
O meu país, o meu solo, o meu Raj!
Ülkem için ne hissediyorum?
Como me sinto em relação ao meu país?
Ülkem, kölelerin kanlarında doğdu.
O meu país nasceu do sangue dos escravos.
Ülkem için zaman doldu, baba.
O dia chegou para o nosso país, papá.
Ülkem için.
Pelo meu país.
Benim evim yok! Ülkem çok soğuktur.Hayır!
Mim não ter casa, ter frio.
Ülkem için yaptıklarıma karşı küçük bir ödeme.
Um pequeno preço que paguei por proteger o meu país.
Ülkem için yapacağım şeyler.
As coisas que vou fazer pelo meu país.
Ülkem yine umutlu ve gençti.
O meu país tem esperança e é inocente...
Ülkem NASA ve Dışişleri Bakanlığı'nın çabaları için minnettardır.
O meu país está grato pelos esforços da NASA e do Dpto. de Estado.
Ülkem, Kuveyt'i işgal edene kadar burada gülmeyi bıraktım.
Eu costumava ser o alvo de chacota aqui até o meu país ter invadido o Kuwait.
Ülkem benim için tören düzenledi mi?
O meu país fez-me uma festa?
= Ülkem, Özgürlüğün tatlı ülkesi
Minha pátria, a ti, Doce terra da liberdade,
Ülkem, toprağım ve insanlarım için savaşıyorum.
Luto pelo meu país, pela minha terra, pelo meu povo.
- Ülkem savaşı kazanın diye yardım ediyorum. Ya bu trenleri yavaşlatırsak?
E se nós tentássemos atrasar estes comboios?
Ülkem için savaşmalıyım.
Quero lutar pelo meu país.
Ülkem için savaşmak istiyorum çavuş.
Eu só quero lutar pelo meu pais, meu sargento.
Ülkem mi Bay Blair?
O meu país, Sr. Blair?
Vlad Tepeş kalmalı. Ülkem şimdi güçsüz.
Vlad, o Empalador, deve ressarcir o meu país.
Ülkem sizinkilerin Ali'nin dairesini basmasına izin verdi, benim bu soruşturmaya dahil olmam şartıyla.
O meu país permitiu que os vossos operacionais revistassem a casa do Ali na condição de eu participar nesta investigação.
- Ülkem bu bombadan sorumlu değil.
O meu país não é o responsável.
Ülkem neden sonunda bizi kırıp geçirecek bir saldırıyı kasten kışkırtsın?
Porque iria o meu país provocar um ataque que nos dizimasse?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]