Unuttunuz traduction Portugais
764 traduction parallèle
Unuttunuz mu? Bayan Rittenhouse'ın tablosu çalındı ya?
Esqueceu-se que a Sr.ª Rittenhouse perdeu um quadro?
Unuttunuz mu, Bayan Beaugard'ın bir tablosu çalınmıştı?
Não sabe que a Sr.ª Beaugard perdeu um quadro?
Bizi unuttunuz.
Esqueceu-se de nós.
Çöpü unuttunuz.
Esqueceu-se do caixote de lixo.
Belki de bu yüzden unuttunuz ne dersin?
Ah, talvez isso a tenha feito esquecer-se, não?
- Ayrıca şapkanızı çıkartmayı unuttunuz.
- Até se esqueceu de tirar o chapéu.
- Unuttunuz mu?
- Não se esqueceram?
Affedersiniz, beyefendi. Bunu unuttunuz.
Desculpe senhor, esqueceu isto.
Çocuğun babası olduğumu unuttunuz galiba.
Vocês esquecem que sou o pai do menino!
Ama İsa sevgisini unuttunuz.
Mas esqueceram-se do amor de Jesus.
- Demek adımı bile unuttunuz.
- Até se esqueceu do meu nome.
Sanırım aşağıda misafirler bekliyor nezaket kaidelerini de mi unuttunuz?
charlotte, creio que haja convidados esperando Iá embaixo. 0u descartou suas boas maneiras também?
Çünkü zafer sizindi 20 yıl önce dersinizi almayı unuttunuz ve şimdi yeniden okula gitmek zorundasınız.
Ganharam a guerra e esqueceram... da lição de 20 anos atrás. E agora têm que pagar tudo de novo.
Kesin bir şey unuttunuz.
esqueceu de algo.
Willy'yi ne çabuk unuttunuz?
Já se esqueceram do Willi?
- Bir şey mi unuttunuz?
- Esqueceu alguma coisa?
Bir şey unuttunuz galiba. - Ne?
Esqueceu-se de uma coisa.
- Bir şey unuttunuz. - Neyi?
- Esqueceu-se de uma coisa.
Oh, Monsieur, bunu unuttunuz.
Monsieur, não se esqueça disto.
Çalmayı unuttunuz mu?
Esqueceram-se de como se rouba um?
Ellerim. Ellerimi unuttunuz.
Esqueceu as minhas mãos.
Sizin neyiniz var. Ahlaklı kadınların gündüz vakti sokaklarda gezemediği günleri unuttunuz mu?
Lembram-se quando uma mulher decente não podia andar na rua durante o dia?
Paranızın üstünü unuttunuz.
"Esqueceu-se do troco."
Belkide unuttunuz bilmiyorum ama yine de size teşekkür etmek istiyorum.
- Boa noite, senhor. - Boa noite.
Buradaki herkesin İsa'nın huzurunda kardeşiniz olduğunu unuttunuz.
É esquecerem-se que cada homem aqui é vosso irmão em Cristo.
Unuttunuz mu? Tek yiyeceğimiz pirinç, nasıl...
Você esqueceu-se... do arroz que nós estamos a comer, como...
Haydutları unuttunuz mu?
Esqueceste-te dos bandidos?
- Demek unuttunuz?
- Como esqueceram?
- Bunu unuttunuz bayan.
Esqueceu-se.
Küreği unuttunuz!
Esqueceram-se do remo!
Küreğinizi unuttunuz.
Esqueceu-se do seu remo.
Hey! Beni unuttunuz.
Você me deixou para trás.
Bir bakalım, bir şey unuttunuz mu?
- Vamos ver, não esqueceu nada?
Brendinizi unuttunuz.
Esqueceu o seu brandy.
- Unuttunuz mu doktor?
- Como pode esquecer-se?
Bir şey unuttunuz mu?
Esqueceu-se de algo?
Bir şey unuttunuz.
Esqueceu algo.
- Uzlaşmıştık, unuttunuz mu?
- Fizemos as pazes, lembra-se?
- Kalabalık ortamdaydık, unuttunuz mu?
- Foi em público, lembra-se?
Unuttunuz mu beni?
Lembra-se de mim?
Unuttunuz, efendim, Biz uzun zamandır lanetliyiz zaten kaygılanmak boşuna.
Você se esquece, senhor... fomos assombrados muito tempo, para se preocupar.
Unuttunuz mu? Yüzemem.
Lembre-se que não sei nadar.
Testinizi unuttunuz.
Esqueceu-se do seu cântaro.
Ama Türk Askeri Hastanesini unuttunuz.
Mas esqueceram-se do Hospital Militar Turco.
Küçük bir ayrıntıyı unuttunuz.
Esqueceram uma coisa.
Sınavımı unuttunuz mu?
Esqueceu-se do meu teste?
Bisikletinizi unuttunuz!
O senhor esqueceu a bicicleta!
Makbuzunuzu ve 2 dolarınızı unuttunuz.
Esqueceu-se da sua senha, E esqueceu os seus dois Dólares.
Korkarım unuttunuz.
Qui desirez-vous voir, mademoiselle?
Unuttunuz mu, Bay Charlie?
Nós vamos dar-nos bem.
Fotoğraflarınız unuttunuz.
Esqueceu-se das fotografias!