English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ U ] / Urbana

Urbana traduction Portugais

393 traduction parallèle
Saat 8'de Urbana kampüsünde.
Estejam em Urbana às 8.
Bir gecelik program için Urbana'ya gidilir mi?
Ir até Urbana para trabalhar uma noite?
- Urbana'ya.
- A Urbana.
Lolita arıyor. Şehirlerarası.
Uma chamada inter-urbana.
Bugünkü operasyonlar kentsel alanlar için toplam yoketme miktarı yayınlar için 2750 pound.
"Hoje, os números de operações apenas na zona urbana..." "dão conta da eliminação de um total..." "de 1,250 Kg de edições convencionais."
Ben 12 Ocak 1992'de Urbana, İllinois'deki HAL fabrikasında çalışır hale girdim.
Tornei-me operacional na fábrica H.A.L....... em Urbana, Illinois no dia 12 de Janeiro de 1992.
- 600 peso.
- Paga a reforma urbana? - Nâo.
Alt kattaki dükkâna gelen müşterilerin ve apartman sakinlerinin güvenliği adına neden hiç kimse balkonu tamir etmiyor?
Em sete ocasiões reportei ao respectivo departamento da Reforma Urbana, que caiu um pedaço e o resto está todo solto. Sendo que nâo tenho os meios nem os instrumentos de trabalho para resolvê-lo gostaria de saber o que é que faço " Gilberto Calzadilla Manrique No. 255
Burası kent denetim.
Fala a sonda urbana.
Öğrenci hareketi, gerilla. Şehir gerillası, ülkenizdeki.
Movimento Estudantil, guerrilha, guerrilha urbana em seu país...
Şehir hayatı seni bozmuş.
A vida urbana estragou-te.
Sadece şehirli orta sınıf koruma altındaki..... bu kırsal alan için endişe edecektir. Çünkü orada yaşamıyorlar.
Na realidade, apenas a classe média urbana se preocupa com o campo, porque não têm de viver lá.
Bu birlik ve dayanışma Kepler'in çok hoşuna gitti.
Kepler apreciava, esta ilustre comunidade urbana.
O, bizim gibi faşist domuzların kurduğu düzene karşı savaşan bir kentli gerilla.
Ela é de uma guerilha urbana que trava uma luta justa.. contra os porcos fascistas.
Yakaladım seni şehir gerillası.
Apanhei-te. Guerilha Urbana.
Kentsel varoluşun stres ve gerginliğinden uzak, gevşemedeyim.
A relaxar da pressão e da fadiga da existência urbana.
Kentsel bir toplumda, her şey birbirine bağlıdır.
Numa sociedade urbana, tudo está interligado.
Şehir değil orman!
Selva urbana!
- Çok farklı bir havası var.
É uma orientação muito urbana.
Forum M.Ö. 6. yüzyılda inşa edildi ve beraberinde yeni bir kent kültürü doğdu.
Bem, o Fórum foi erguido no século VI A.C., e como ele, uma nova cultura urbana nasceu.
O bir şehir efsanesidir.
É uma lenda urbana.
ULAŞIM BİRİMİ
AUTORIDADE URBANA DE TRÂNSITO
OCP geleceğin polisini gururla sunar.
A OCP orgulha-se em apresentar o futuro em pacificação urbana.
Elimizdeki likit paranın % 80'ini bu plana yatırmıştık.
Destinámos 80 % do nosso capital para os planos de pacificação urbana.
- Buna kent çürümesi deniyor.
- É ferrugem urbana.
Bütün o şamatayı modern ve kentsel hayata dair bütün sesleri.
Todos esses barulhos todos esses símbolos da vida, a tornar-se moderna e urbana.
Şehrin yozlaşmasını göstermek.
Estou à procura da decadência urbana.
Bir şehir efsanesi olduğunu sanıyordum.
Pensava que era uma lenda urbana.
Kent yenileme projesi yüzünden tahliye edildik.
Nós fomos rejeitados pela renovação urbana.
Bu hikayeler, modern efsaneler. Bunlar, şehir toplumunun korkularının bilinçsiz yansımaları.
Vêem, essas histórias são folclore oral moderno que reflectem os medos da sociedade urbana.
Şehir efsanesi hakkında, mide bulandırıcı, sıkıcı bir tez yazalım.
Vamos voltar para trás e escrever uma regurgitação chata acerca da lenda urbana usual.
Ben gidip hemen şehir birliğiyle saldıracağım.
Ataco com a Liga Urbana.
Orinoco'da avladım, Urbane Wool'a birkaç mil mesafede.
Matei-o no Orinoco, umas milhas a montante de La Urbana.
Urbane Wool'un biraz yukarısında, ki, dünyadaki en sıcak yerlerden biri olduğunu belirteyim, nem, kesinlikle dayanılmaz orandaydı.
Estávamos umas milhas a montante de La Urbana, que, por sinal, é um dos lugares mais quentes do mundo. A humidade era absolutamente insuportável.
Kent Rehabilitasyon Memurları.
Agentes de Reabilitação Urbana.
Amazon Savaşı'ndan en gelişmiş kentsel pasifleştirme geliyor.
Da Guerra Amazónica vêm o último grito em pacificação urbana.
Şehir ormanının karanlık merkezine... Devam et "ulu efendim".
Ao coração da floresta urbana.
"Scarface" te dikkatimi çeken şey, Hawks'ın soğuk ve mesafeli tarafsızlığı oldu. Hey! Bu O'Hara'nın çetesi.
Mas decorridos dez anos, a Lei Seca trouxe uma série de filmes, que assinalou uma escalada tremenda na violência urbana.
İzleyiciler çok gülerse bu bir komedidir derim. Ya ağırbaşlı derim ya da kara film.
O film noir revelou o lado negro da vida urbana da América.
... Robert Rossen, Billy Wilder gibi. Daha genç jenerasyondan ise Arthur Penn ve Sam Peckinpah. Hepsi, genel ahlak koruyucularına tartışmalı konuları ele alma cesaretleri olduğunu göstererek karşı çıktı.
Todos desafiaram os guardiões da moralidade pública atrevendo-se a abordar temas controversos como o racismo, a violência urbana, a delinqüência juvenil, a homossexualidade, as atrocidades de guerra, a pena de morte.
Hükümet yetkilileri bunun, kenti vuran en büyük deprem olduğunu söyledi.
Isto foi a maior terramoto numa zona urbana em quase 50...
Fort Lauderdale'ın efsanevi ikiz tapınakları bizimle. Bayan Urbana Sprawl, büyük sahnede kendini iyice kaptırmış.
Temos as lendárias Torres Gémeas da Miss Urbana Sprawl a encerrar a sua actuação.
Urbana, bazılarının bayağı ve aptal olduğunu söylüyor.
A Urbana diz que alguns são maus e estúpidos.
Urbana dedi ki, sana- -
A Urbana toma conta dela.
Bir an için, sandım ki şu şehir efsanesindeki elindeki kancayı oraya buraya sallayan şu adam...
Julguei que aquela lenda urbana do tipo com o gancho...
Bu türlerin potansiyeli, kent kontrolünün ötesinde : yeni alaşımlar, yeni aşılar gibi.
O potencial desta espécie ultrapassa a pacificação urbana, novas ligas, novas vacinas...
Fakat şehirli kızla olan randevusu çok kısa sürecekti... ertesi sabah, Kwame ve adamları çok yaklaşmışlardı.
Mas o seu encontro romântico com a herdeira urbana não podia durar, pois Kwame e os seus homens já estavam perigosamente perto. Perto de espetar um coco no... saco de dormir... do Lyle.
Bilirsin zekandan korkarım ama bu bir şehir efsanesi.
Sabes como o teu Q.I. me assusta, mas é uma lenda urbana.
John, zeki ve kibar bir insan.
O John é uma pessoa esperta e urbana.
Eğer taşıdığı şeyle büyük şehirlere giderse -
Se entrar numa área urbana, sendo portador do que é...
Çok güzel. Çok..... kentsel.
Muito urbana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]