English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ U ] / Uste

Uste traduction Portugais

160 traduction parallèle
- Ust uste iki corap giymesi gerekiyor.
- Ele tem que usar dois pares de meias.
Üste koymuş olmalısın, düşmüş.
Deve ter posto as coisas em cima, e elas caíram.
Üste olmuştur.
Deve ter sido na base.
Üste kalmak zorundasın.
Considere-se confinado à base.
Üste cezalısın.
Está detido na base.
Üste olanın adı Cuff ve diğeri de Link.
A de cima é Cuff e a outra é Link.
Üste mi yoksa başka yerde mi kalıyor?
No armeiro? Perfeito.
Üste örtülen örtülerden sizin sorumlu olduğunuzu duydum.
Disseram-me que era responsável pelas camas.
- Üste.
- Na base.
Üste, ben ve ekibimle beraber yalnızca iki gün.
Só preciso de 48 horas. Apenas dois dias na base. Comigo e com meu pessoal.
Bir çift ranza yatak koyarız. Üste küçük bir yatak.
Pões lá um beliche, uma cama de encolher...
Üste koy.
Põe por cima.
Üste mi?
Na base?
Üste benden başka canlı var mı?
Procura por outras formas de vida.
Üste ilgimi çeken biri var.
Há alguém nesta estação que me interessa.
Üste acil bir durum vardı.
A estação estava com uma crise na altura.
- Üste doğru dört-bir.
- 4-1 por cima.
Üste saat gece yarısını geçmiş olmalı.
Já deve passar da meia-noite na estação.
# Üste saygı ve itaat # Kurallarımızın özüdür.
Estimar o seu superior, obedecer-lhe, é a essência da nossa tradição.
Üste değiller mi?
Dirigimos-nos para a Base?
Üste bir hemşire.
Ela é enfermeira na base.
- Üste güç kaybı var.
Estamos com um decréscimo de energia na base. O quê?
Üste bir labaratuar teknisyeni.
É um técnico de laboratório na base.
- Üste de biriyle yatıyor musun?
- também trata de alguém na base?
Üste görevli denizcilerimiz vardı.
A nossa base era guardada por Fuzileiros.
Üste izni olan dört Stable var. Çok ilginç.
Há quatro Sables com autorização.
Üste annesi de 500 alacak.
A mãe fica com 500 já.
Üste hassas mallar olduğunu biliyordu.
Sabíamos que havia material secreto na base.
Üste bir salgın olma ihtimali yüksek olabilir.
Acho que e muito provável que haja contágio na base.
Üste bunu yapmayacak adam ve kadın yoktur.
Nao há homem nem mulher nesta base que o fizesse.
Üste dönünce görüşürüz.
Encontramo-nos na base.
Üste olmaya mı çalışıyorsun?
- Estás a tentar pôr-te em cima?
Üste ağ geçidi devreleri var efendim güvenlik mekanizması uygulanarak, USD-TCP bağlantısı kurulabilir.
Deixa-os fazerem as perguntas. Pode falar-nos do Manta Ray?
Üste çıkma, tamam mı?
Não me falhes, está bem?
- Üste miyiz?
Estamos na base?
Üste bu halde buldum.
Encontrei-o assim, na base.
Üste olmamaları da mümkün mü?
Será possível que não estejam na base?
Üste yeni misin?
É nova na base?
Üste herkese sordum.
Já perguntei por toda a base.
Üste hayat nasıI?
Que tal é a vida aqui na base?
- Hayır. Üste memur.
É funcionário da base.
Üste, taciz edilen bir kadın.
Na base, que está a ser abusada.
Üste dedim!
Eu disse, em frente!
Üste!
Em frente!
Üste.
- Em cima.
Üste mükemmel egzotik yiyecekler ayarladım.
Preparei um exótico lanche para vocês na base
Üste beyin yıkama var. Bir lobi oluşturabiliyor.
A lavagem cerebral funciona a base de feromônios.
- Üste ki en iyi askerdir.
- É o melhor soldado da base.
Üste kalıp onu oyalamaya çalışacağız.
Nós ficamos na base e tentamos distraí-lo.
Üste elbiseler ucuzdur.
As roupas são baratas na base.
Üste çıkabilir misin?
Podes vir para cima?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]