Uyanmadı traduction Portugais
231 traduction parallèle
Henüz uyanmadım.
Ainda não estou acordada.
- Uyanmadı daha.
- Ele não acorda.
Bardakları doldurma. Daha uyanmadı.
Não o sirva já, ainda está a dormir.
Ve bir sabah uyanmadı.
E numa manhã ela não acordou.
Çektiğiniz bunca acıdan uyanmadınız mı?
E não haveis despertado no meio dessa tenebrosa agonia?
- Sadece bir sabah uyanmadı işte.
- Não acordou um dia de manhã.
Saat sabahın sekizi! Beyefendi henüz uyanmadı!
Ainda são oito da manhã e o Sr. Barnier ainda não se levantou.
Uyanmadı.
Ele não acordou.
- Henüz uyanmadı.
- Ele ainda não acordou.
Hiç uyanmadı mı?
Ela não acordou mais?
Morfin iğnesinden sonra bayan Jacqueline hiç uyanmadı mı?
Depois de Ihe dar a morfina, Miss Jacqueline não se mexeu?
Bir zamanlar bir kedimiz vardı. Bir gün uyudu, bir daha da uyanmadı.
Um dia tivemos uma gata que adormeceu e nunca mais acordou.
"Uyanmazsam eğer sabaha..." Nitekim uyanmadı. "... melekler baksın bana. "
Se morrer antes de acordar, peço ao Senhor que me leve a alma.
Evet var eğer bu sabah Rusya'da uyanmadıysam.
Precisam, a não saber que eu hoje tenha acordado na Rússia.
Ya da Nina halanın babam uyanmadı diye penceresine bahçe hortumunu dayayıp yatağını yüzdürdüğü Lahore'daki evi.
Ou sobre a casa em Lahore... quando a tia Nina pôs a mangueira na janela do quarto do pai... porque não queria sair da cama e a cama começou a flutuar.
Bir daha uyanmadı.
E nunca mais acordou...
Ruhu henüz uyanmadı.
Tenha paciência. A sua alma não despertou ainda.
Bu sabah hiç uyanmadım.
Eu não cheguei a acordar esta manhã.
Burada şey diyor Bayan von Bulow'un uyanmadığını fark ettiğinizde, ne yaptınız?
Diz aqui... Depois de perceber que a Srª von Bulow não se tinha levantado, o que fez?
Hiç uyanmadı.
Nunca se levantou.
Tatta uyanmadı mı?
A Tatta já acordou?
30 yaşına gelene kadar benimle kaldı. Sonra bir gün yatmaya gitti ve bir daha uyanmadı.
Tive-o comigo até ele fazer os trinta, e um dia adormeceu e não voltou a acordar.
Hala uyanmadı mı?
- Ele ainda não acordou?
Bay Wilson daha uyanmadı mı?
O Sr. Wilson já está a pé?
Çocuğumuz bir gece uyudu ve hiç uyanmadı.
Uma noite a criança adormeceu e nunca mais acordou.
Bizim mutlu çiftimiz hala uyanmadılar mı?
Bem, parece que o casal feliz ainda não acordou?
Sen uyanınca benim uyanmadığımı mı sanıyorsun?
Achas que não acordo quando acordas?
Hayır, uyanmadık, aslında, bu sabah Rusyada uyanmadık.
Não. De facto, não acordámos na Rússia, hoje de manhã!
Uyuduğunu sandım onun, ben de onu dürttüm, uyanmadı.
Pensei que estivesse a dormir, então toquei-lhe e ela não acordou.
Onun ağzını kapadı ve annesi uyanmadı.
Ele teve de lhe tapar a boca para que a mãe não acordasse.
Bayan Astley, hala uyanmadın mı?
Senhorita Ashley, ainda não se levantou?
Rose Red sadece uyanmadı o Frankenstein'ın House Garden modeli.
Rose Red não acordou apenas... tornou-se o Frankenstein em versão casa e jardim.
Daha uyanmadım.
Ainda não acordei.
Gretchen zamanda donmuş biçimde 300 yıl geçirmiş olabilirim ama aptal olarak uyanmadım.
Gretchen... Posso ter passado três séculos gelado no tempo, Mas não acordei estúpido.
O günden beri uyanmadı.
Desde então, nunca mais acordou.
Uyudu ve bir daha uyanmadı.
Adormeceu e nunca mais acordou.
O uyanmadı, değil mi? - Hayır.
- Ele não acordou, pois não?
- Hâlâ uyanmadı mı?
- Ela já acordou?
BuIanık bir hafızayIa uyanmadım ben.
Eu não acordei com a memória confusa.
Lucas'Ia da uyanmadın ama.
Também não acordaste com o Lucas.
- Gezgin gelene kadar uyanmadım.
Eu só acordei quando apareceu o Viajante.
Henüz uyanmadı, bir haftadır uyanınca çok kötü oluyor.
- Ainda não acordou. Ela tem espasmos ao acordar.
Hiç uyanmadı.
Não acordou uma única vez.
Aydan uyanmadı mı daha?
A Aydan ainda não acordou? .
Çocuklar henüz uyanmadı değil mi?
Os rapazes ainda não acordaram, certo?
- Uyanmadı, gelişme yok.
Não acordou nem nada.
Noel tatiline üç saat kaldı ve okulun pastacısının çabalarına rağmen tatil ruhum henüz uyanmadı.
Faltam 3 horas para começarem as férias de Natal. E apesar do esforço sincero do cozinheiro da escola o meu espírito natalício ainda não apareceu.
O zaman neden uyanmadı? !
Então por que ela não está?
David daha uyanmadı mı?
O David ainda está na cama?
Doktor geldiği zaman uyanmadın bile.
Quando o médico veio, nem sequer acordaste.
Tabii orada uyanmadıysa.
- E acordou.