English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ U ] / Uyanmak

Uyanmak traduction Portugais

542 traduction parallèle
Ölüm uykusundan uyanmak üzere. Yaklaşın!
Cesare irá despertar do seu transe de quase-morte.
Bu trompet sesinin gürültüsüyle uyanmak korkunç.
É terrível acordar de madrugada a sonhar com trovões.
Bir sabah uyandığında, kapıcının kızının çok güzel gözleri olduğunu farkedeceksin. İyi olacaksın. Uyanmak için önce uyumak gerekir.
Um dia acordas, reparas nos lindos olhos da filha da porteira, e estás curado!
Maaşım ancak çorap ve sigaraya yeter. Herkes gibi uyanmak zorundaydım. - Hayat bu.
E acha que a felicidade é morar num bairro elegante... ter belas roupas, empregada, amantes ricos.
Uyanmak, kafana darbe yedikten sonra kendine gelmek gibiydi.
Acordei com a sensação de ter apanhado.
Uyanmak için harika bir yer.
É um bom lugar para acordar.
Anımsadığım tek şey bu sabah gözetimevinde uyanmak, efendim.
- Só me lembro de acordar na prisão.
Bu sabah uyanmak niçin bu denli zor?
Por que é tão difícil acordar esta manhã?
Çimenlikte tek başımaydım bir şey arıyordum sonra kiliseye doğru yürüdüm sonra karanlık geldi karanlıkta yapayalnızdım karanlığa doğru çekiliyordum, ve uyanmak için savaştım.
Estava sozinha no relvado, à procura de uma coisa. Depois comecei a andar em direcção à igreja, e então as trevas envolveram-me e fiquei sozinha no escuro. A ser puxada para o escuro, e eu lutei para acordar.
Ama artık canıma yettin. Uyanmak istiyorum.
Mas agora já estou cheio, tenho que acordar.
Artık uyanmak istiyorum.
Eu quero acordar agora.
Bir motel odasında evli olarak uyanmak tabi Bir şok, ama bende ilk defa böyle bir olay yaşıyorum.
Sei que é um choque acordar casada, também é a primeira vez que me acontece.
Başka bir zamanda uyanmak, yetişkin bedeninde doğmak demekti.
Acordar noutra época significava nascer de novo como um adulto.
- İşte geti- -... uyanmak zorunda kalmaz.
- Aqui estão antes de amanhecer
Uyanmak için gerçekten güzel bir ses.
É o som ideal para despertar.
Kabustan uyanmak gibi.
- Sair de um pesadelo.
- Kabustan uyanmak gibi.
- Sair de um pesadelo.
- Erkek kardeşim - Kabustan uyanmak gibi.
- Sair de um pesadelo.
Bu günlerde, her sabah uyanmak bile risk olmaya başladı evlat.
Hoje em dia, é arriscado acordar de manhã.
"Ve bunu durdurmak için uyanmak zorundayım" demesidir. Sonra gözlerini açılmaya zorlarsın... ve kabus kaybolur.
e que para despertar e parar o sonho se abrem com força os olhos... e o sonho acabou!
Seni seven birisinin varlığını bilerek uyanmak dünyanın en güzel şeylerinden biri.
É bom uma pessoa acordar sabendo que alguém a ama.
# Uyanmak istiyorum.
Na cidade que não dorme.
Ağzınız açık uyursanız... uyanmak zorunda bile kalmazsınız.
Se dormir com a boca aberta nem precisa de acordar!
- çabucak, uyanmak. " - Alfa, tango, tango, eko, tango, alfa.
Rapidamente, despertos.
Artık sabahın altısında uyanmak yok
Nada de acordar às 6 : 00
Sana bir iyilik yapayım, pislik içinde uyanmak istemiyorsan o masadaki kimseyle ilgilenme.
Deixa-me fazer-te um favor. Se não queres acordar na lixeira, não te metas com ninguém daquela mesa.
Tek yapmanız gereken uyanmak.
Tudo o que tem a fazer é acordar.
Uyanmak mı?
- Acordar?
"Ölmekse... " uyanmak. "
"E morrer é acordar."
Uyanmak zorundasın, Mel.
Tens que acordar.
Pembe çiçeklerle uyanmak hos olur.
Seria agradável acordar e ver flores cor-de-rosa.
Uyanmak istiyorum.
Quero acordar.
Uyanmak istiyorum. Hepsi bu.
Só quero acordar.
Uyanmak istiyorum.
Só isso. Só quero acordar.
Bak, sabah erken uyanmak istiyorum.
Olhem! Quero levantar-me cedo amanhã.
Yatıp uyumak, uyanmak Yarın tekrar dışarı çıkmak istersin.
Querem dormir, querem levantar-se, querem voltar a sair amanhã, não é?
Avrupa'nın görüntüsünden kendini kurtarabilmek için... uyanmak istiyorsun.
Você quer acordar, libertar-se da imagem da EUROPA,
Rüya görmeye devam ettiğin, uyumak ile uyanmak arasındaki yerde seni hep seveceğim, Peter Pan.
Conheces aquele lugar entre o sono e o acordar onde que ainda te lembras do sonho? É aí que sempre te amarei Peter Pan.
Uyanmak için... ökçelerin sesini beklerdim.
Eu esperava-te acordada. Até ouvir os teus saltos.
Xanax yumusamak için uyutsun diye kokain tekrar uyanmak için ve morfin de hosuma gittigi için.
Xanax para relaxar, Cocaína para acordar novamente, e morfina, também. Porque é incrível.
Sabahları uyanmak için aklına gelen bir tane sebep var mı?
Tens alguma razão imaginável para te levantares de manhã?
Kafanda bir mermi ile mi uyanmak istiyorsun?
Que queres, acordar com um tiro à frente?
Her sabah odamda inciçiçekleriyle uyanmak çok hoş bir duygu.
É maravilhoso acordar todas as manhãs com lírios do campo no quarto.
Hayır. Penisim olmadan uyanmak benim en korkunç kabusum.
Não, acordar sem o meu pénis é o meu maior pesadelo.
Uyanmak ve bunun tamamen bir rüya olduğuna karar vermek istiyorum.
Quero acordar e descobrir que tudo isto não passou de um sonho.
Senin yanında uyanmak güzel.
Foi bom acordar ao teu lado.
Şey, ben... Senin doğum gününü kutlayan ilk kişi olmak ve sabah senin yanında uyanmak istemiştim.
Bem, eu apenas... queria ser o primeiro... a dar-te os parabéns e acordar ao teu lado e tal.
Uyanmak için ne harika bir yol!
Que maneira esplêndida de acordar!
Bak, sabah erken uyanmak zorundayım.
Amanhã tenho de me levantar cedo.
Sadece uyanmak istiyorum.
Eu só queria acordar.
Uyanmak istemiyorum.
Não quero acordar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]