English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Portugais / [ U ] / Uydur

Uydur traduction Portugais

389 traduction parallèle
Uydur bir şey!
Invente qualquer coisa.
Boogie ritmiyle bana ayak uydur Joe.
Batida, Zé!
Haydi, müziğe ayak uydur, dostum.
Pode cantar, amigo.
Prewitt! Adımlarını uydur!
Formar, Prewitt!
Adımlarını uydur!
Entra na forma!
Bir hikaye uydur. Kızların gösteriyi bitirmeleri gerekiyor filan.
Diga-lhe que elas tem de acabar o espectaculo.
Herhangi bir şey için. Bir şey uydur.
Inventa um motivo se for preciso.
Bana söylemek istemiyorsan, bir ad uydur.
Se não quiser dizer, invente um.
Başka hikaye uydur. Daha inanılır bir şey.
É melhor pensar noutra história, algo plausível.
Onu kendine uydur.
Faz que se amolde a ti.
"Onu kendine uydur."
Faz que se amolde a ti.
Uydur gitsin, üstesinden gel, hallet.
Temos de improvisar, superar, adaptar.
Bir bahane uydur, onu bir yere çek, mesela Lepidus'un evinde duyduklarını anlat.
Puxa-o de lado para falar, talvez, do que ouviste em casa de Lepidus.
Ayak uydur bana.
Rápido!
İstiyorsan bir suçlama uydur.
Invente alguma acusação, se quiser.
Adımını uydur yoksa takılıp arabanın altına gireriz.
Temos de caminhar com passadas iguais ou caímos.
- Güzel küçük yalan uydur.
- Inventa qualquer coisinha.
Uydur gitsin.
Improvisas, pronto.
Cruchot, sen hemşireleri uzaklaştır. - Onlara bir bahane uydur.
Cruchot, afaste as freiras e conte-lhes qualquer coisa.
Birşey uydur.
Inventa alguma coisa.
Ayak uydur.
Entra no ritmo.
Vücudunu müziğin ritmine uydur.
Mexa o corpo seguindo o ritmo, só lembre disso.
Bir şey uydur, işte. Yeter ki inansınlar.
Diz-lhes o que quiseres.
- Uydur bir şeyler.
- O que quiseres.
Ona ayak uydur sadece.
Só vais com ele.
Eğer hikâye peşindeysen, kendin uydur bir tane.
Só quer uma história. Qualquer uma. Por que é que não inventa uma?
Haydi, uydur bir tane. Hikâye için bana ihtiyacın yok.
Não precisa que eu lhe conte nenhuma história.
Onunla konuşmanın bir yolunu bul. Uydur bir şeyler.
Arranja só uma maneira de falar com ele.
Uydur sen de o zaman.
Inventa qualquer coisa.
Sen kendi donma hareketini uydur.
Inventas os teus próprios "freezes".
- Ayak uydur bana.
Alinha comigo.
My way'de olduğu gibi uydur, değil mi?
Invente, como fez em.. My Way...
Oradan çikmak için herhangi bir bahane bul, ne bileyim, bir seyler uydur iste. Ve kizi da çikar.
ir declarar uma coisa qualquer e traz a miúda.
Kesinlikle, mükemmel bir mazeret uydur.
E certifica-te de que pensas numa boa desculpa.
Bir şeyler uydur.
Inventa qualquer coisa.
- Zamana ayak uydur dostum.
Acompanha os tempos, meu!
Ama, dinle. Düzgün bir hikaye uydur.
Mas oiça, combinem bem a história que vão contar.
isi kitabina uydur, parani muvazaali sekilde sakla diyor bana.
Ele está a dizer-me para usar um testa de ferro.
Zamana ayak uydur, Moe!
- tens de acompanhar os tempos, Moe. - Yeah.
Birşeyler uydur.
Inventa uma desculpa qualquer...
Hayır, hayır, Walter Peoples özeldir, bunu giderken uydur.
Não, não. Walter People é especial, "fazem as pazes e vão juntos."
Duruma kendini uydur.
é ter calma! Adapta-te!
Doğruyu söyle yeter, ya da... uydur.
Diz-Ihes a verdade ou... inventa uma qualquer.
- Bir şeyler uydur.
- Como? Invente qualquer coisa.
Tanırım, ama söyle böyle dersin. Tanıdığım o ise, savruğun biridir, şuna buna düşkündür falan. Veriştir, ne istersen uydur o zaman.
"Mas", podes dizer, "não muito bem, não como a mim mesmo... ele é muito selvagem, viciado", e por aí vai... inventa as falsidades que quiseres.
Demek istediğin, daha abartılı bir yalan uydur.
Ou seja, estás a dizer para inventar uma grande mentira.
Bir şeyler uydur.
Inventa alguma coisa.
Bir şeyler uydur işte.
Invente qualquer coisa.
- Anneme ne söyleyeceğim? - Uydur birşey.
- O que vou dizer à minha mãe?
- Kendi hikayeni kendin uydur ; benim var, zaten.
Inventa tu a tua historia, eu já tenho a minha...
- Uydur bir tane ne olursa olsun.
- Inventa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]