Uyesi traduction Portugais
754 traduction parallèle
Kongre Üyesi Blatz geldi, efendim.
O Congressista Black está aqui para o ver.
Komisyon Üyesi Davis'ten gelen son haber de var.
Também veio a resposta do comissário Daves.
Russel E. Davis Kızılderili Bürosu Meclis Üyesi. "
Assinado Ruwssel Daves comissário pelos negócios.
Tıbbi Meclis Üyesi Vergérus.
Vergérus, conselheiro médico.
Meclis Üyesi, bilimsel gerekçelerden ötürü, otopsinin bir an önce başlamasını istiyor.
Por razões científicas, o conselheiro deseja começar o quanto antes.
Tıbbi Meclis Üyesi!
Conselheiro médico!
Binbaşı Kendall, bir doktor. Albay Secord da bir Kongre Üyesi olmak üzere. Ve siz de bir aktörsünüz.
Major Kendall é um doutor e o Coronel Secord quase um congressista e voce um ator.
Sizlere Bay Barak Ben Canaan'ı takdim etmek isterim. Filistin için Yahudi İdari Birliği Komite Üyesi.
Tenho a honra de apresentar o Sr. Barak Ben Canaan... membro do comité executivo... da Agência Judaica para a Palestina.
Kongre Üyesi.
Sr. Congressista.
Komodor Emery, Dr Hiller ve Kongre Üyesi Parker.
Comodoro Emery, a Dra. Hiller e o Congressista Parker.
Kongre Üyesi Parker.
A Dra. Hiller.
Kongre Üyesi, siz bayanlarla arkaya gidin.
Congressista, vá com as senhoras para a ré.
- Ama Kongre Üyesi ve Amiral.
- Mas o congressista e o Almirante?
PARLAMENTO ÜYESİ
MEMBRO DO PARLAMENTO
Kongre Üyesi Raskob geliyor, şu üslere burnunu sokup duran.
É o Congressista Raskob, aquele que tem andado a bisbilhotar nas bases.
General Bogan'ın yanında Amalgated Electronics'ten Bay Knapp... ve Kongre Üyesi Raskob var.
O General Bogan tem o Sr. Knapp, da Amalgamated Electronics, e o Congressista Raskob com ele.
" Yıldız Filosu Komutası Cheron gezegeni Komisyon Üyesi Bele'yi selamlar,
" O Comando da Frota saúda o Comissário Bele de Cheron.
" Yıldız üssündeki yargı sonrası Komisyon Üyesi Bele'nin,
" Não temos dúvidas de que, após uma audiência na Base Estelar,
Parlamento Üyesi ise programdan önce 7 içki piskopos ise toplam 3 içki hakkı var.
A menos que seja deputado, caso em que poderá tomar sete bebidas antes do programa, ou um bispo, que pode tomar só três bebidas no total.
Şansım varsa, King'de Öğretim Üyesi olurum.
Com alguma sorte, consigo ser aceite no King's.
Komisyon Üyesi Simmonds Dünya'dan sizi arıyor.
Temos em linha uma chamada televisiva da Terra, Comandante. Eu atendo.
Tamam Komisyon Üyesi. Hadi pazarlık yapalım.
Vamos fazer uma troca, Comissário.
Hemen Komisyon Üyesi Simmonds'la bağlantı kurun.
Paul, contacta imediatamente o Comissário Simmonds.
Komisyon Üyesi.
- Comissário.
Komisyon Üyesi. Alan 2'deki iç sıcaklık da artıyor.
A temperatura também está a aumentar na Zona 2, Comissário.
Artık uyanın Komisyon Üyesi.
Acorde, Comissário.
PENSILVANYA ET AMBALAJClLARl BİRLİĞİ ÜYESİ
MEMBROS DA ASSOCIAÇÃO DE EMBALADORES DA PENSILVÂNIA
- Günaydın Kongre Üyesi Peaker.
- Bom dia, Congressista Peaker.
Kongre Üyesi Peaker, elimizde sınırlı sayıda...
Congressista Peaker, hà uma quantidade limitada...
Askeri Konsey Üyesi Yoldaş!
Camarada membro do Conselho de Guerra! Filipp!
Belediye Meclis Üyesi Spottiswood.
Era o Alderman Spottiswood.
Lübnan'lı Iscar Hopkins'in vefatı nedeniyle,'Kulüp Üyesi'titriyle sadece yazı işleri ile uğraşacak ve haftada 4 Pound kazanacak bir çalışma arkadaşı aranmaktadır.
"Relativamente ao legado do falecido Ezekiah Hopkins, " de Lebanon, na Pensilvânia, EUA, " há uma vaga que proporciona a um membro da Liga
Ben Meclis Üyesi Santos. Hiç rehber yok.
Sou o Comissário Santos.
Parti Meclisi Üyesi değerli, August
Muito comum.
Nereden başlayacağımı bilmiyorum Meclis Üyesi.
Se tiver tem uma ideia diga-me.
Her zaman hazırım Meclis Üyesi.
Quando quiser Comissário.
Neden Meclis Üyesi Pike bu gerçeği örtbas etmeye çalışıyor ve Belediye Başkanı şehrinde olan bitenleri biliyor mu?
Porquê que o Comissário Pike nos escondeu a verdade? O Mayor está a par?
Asla olmaz Meclis Üyesi.
De maneira nenhuma.
Suçluyu yakaladıklarını sanıyorlar böylece savunmaları zayıflayacak. Belediye Başkan'ına ve Meclis Üyesi'ne daha kolay ulaşabileceksin. Bunu yapmaya bir son vereceksin.
Já acham que têm o culpado, assim baixam as guardas e tu estarás livre para chegar ao Mayor e ao Comissário e colocar um fim nisto.
Geçit töreninde Belediye Başkanı ve Meclis Üyesi de olacak
O desfile. O Mayor e o chefe da polícia vão lá estar.
Pekâlâ, Meclis Üyesi'ne ulaşmak zorundasın.
Vou eu. Mas deves falar com o Comissário
Meclis Üyesi Pike, Cordell hapse gittiğinde Emniyet Müdürüydü.
O Com. Pike era chefe quando Cordell foi preso.
Sonra o şöyle dedi : Meclis Üyesi, bu benim karım dedi.
E disse : "Comissário, esta é a minha esposa".
Bunu duymak güzel Meclis Üyesi. Gazetecileri atlatırız.
Vamos por trás para evitar os repórteres.
Acelen ne? Nasıl olsa Meclis Üyesi'nin ofisi bütün gün boş.
Temos o gabinete para nós.
- Meclis Üyesi kravatınız!
Comissário, a gravata.
- Üyesi. Ama gelip gelmediğini bilmiyorsunuz?
Mas você não sabe se ele cá esteve?
Belediye Başkanı seçilme şansına veda et Sayın Şehir Meclisi Üyesi.
Diz adeus à tua candidatura a presidente da Câmara, Sr. Vereador.
Merak etmeyin, Sayın Meclis Üyesi.
Não envelhece, Sr. Vereador.
BAŞKAN : Kongre Üyesi bitirdi mi acaba?
- O congressista cede?
Hoşgeldiniz, Sayın Kongre Üyesi.
Bem-vindo, Sr. deputado.